Tüm vücut kanının % 60-70 i venöz-toplar kan sisteminde yani venlerde yer almaktadır. Venler; arterler-atar damarlar ile karşılaştırıldıklarında çapları küçüktür. Büyük bir kısmı; % 80 ni, çapları 200 µm dan küçüktür. Buna rağmen vücudun kan rezervuarını oluşturmaktadır. Vücutta venler deride sempatik sinir sistemi, iskelet kaslarda ise katekolaminlerin kontrolü altındadır.

Ayaklar vücudun venöz sisteminin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Ayaklarda kanın volümü vücut pozisyonuna göre değişmekle birlikte ayakta iken ayaklarda hücre dışı ve damarsal sistemde 300 – 800 mL kan bulunmaktadır.
Bacaklardaki venöz sistem bacak dokularından kanı sağ kalbe taşımaktadır. İstirahat konumunda venler bacaklardaki venöz kanın % 10 nunu taşımaktadır. Vücut aktivitesinde özellikle bacakta baldır kaslarının çalışması ile kan kalbe pompalanmakta. Bu kasların kasılması ile derin bacak venleri daralmakta kasların gevşemesi ile bu venler genişlemektedir. Ancak bu sırada yüzeysel venöz sistemde venlerde değişim olmamaktadır.

Venöz sistem aslında kapiller yapıdan başlamakta.

Bacaklarda venöz sistem geleneksel tanımlama yöntemlerinde 2 ye ayrılmakta. Kaslar ve fasya içerisinde yer alan derin venöz sistem ve fasyanın üzerinden deriye kadar olan bölümde yer alan yüzeysel venöz sistem olmak üzere. Derin venler dokular içerisinde çevre dokulara bağlı olmaksızın serbest görünürken yüzeysel venler bağlar ile çevre dokular ile ilişki halindedir.

Yüzeysel venlerin genişlemesi ile telenjektaziler gelişmektedir. Bunlar 0.03 – 0.3 mm çapında. Bunlardan biraz daha büyük çaplı olan postkapiller venülektaziler ise 0.4-2 mm çapındadır. Ookisjen içeriklerine göre kırmızı yada mavi görünmektedir. Telenkektazi ve venilektaziler spider ven olarak tanımlanmaktadır. Bunlar retiküler venlere bağlanmakta bunlar 2-4 mm çaplıdır ve “Tyndall etki” ile derin yerleştikleri için mavi görünmektedir.