- Gösterim: 6019
532 nm KTP Lazer
532 nm KTP lazer, 1064 nm Nd:YAG lazer enerji kaynağının frekansını iki katına çıkararak çalışır. Bu dalga boyu, hemoglobinin 542 nm'deki emilim tepe noktasına yakındır.
KTP lazer, ciltte derinlere nüfuz etmediği için yüzeyel damar lezyonlarının tedavisinde oldukça etkilidir. Bu lezyonlar arasında yüzdeki telenjiektaziler, rozasea, kiraz ve örümcek anjiyomlar, venöz malformasyonlar ve yüzeysel telenjiektaziler yer alır.
Lazer aynı zamanda cilde renk veren melanin tarafından da emildiği için fotoyaşlanma tedavisinde de kullanılabilir. Ancak, koyu tenli kişilerde hipopigmentasyon (ciltte renk açılması) riski nedeniyle dikkatli olunmalıdır.
Avantajları ve Dezavantajları
Piyasadaki cihazlarda nokta genişliği 1-10 mm, atım süresi ise 1-100 ms arasında değişir. Uzun atım süreleri, damarın yavaşça ısınmasını sağlayarak yırtılmasını engeller ve PDL tedavisinde görülen morlukların (purpura) oluşumunu önler. Uygulama sırasında soğutulmuş safir pencerelerle kontak soğutma sağlanır.
KTP lazerin nüfuz derinliğinin az olması (0,5 mm), kullanım alanını yüz, boyun ve göğüsle sınırlandırır. Ancak, 50 ms gibi uzun sürelerde alt uzuvlardaki venöz lezyonların tedavisinde de kullanıldığı bildirilmiştir.
KTP lazerin avantajları şunlardır:
-
İşlem süresinin kısa olması,
-
Morluk oluşumunu engelleyen uzun atım süreleri,
-
Damar yırtılmasını önlemesi.
KTP lazerin kullanımını sınırlayan dezavantajları ise şunlardır:
-
Penetrasyon derinliğinin sınırlı olması,
-
Küçük nokta genişliği,
-
İşlem sırasında ağrıya neden olması,
-
Sonrasında ödem ve kabuklanma yapabilmesi,
-
Koyu tenlilerde pigment değişikliklerine yol açabilmesi,
-
Geniş damarlar için birden fazla seans gerektirmesi,
-
Burun bölgesinde atrofik skar (çökük yara izi) gelişme riski taşıması.