- Gösterim: 3576
Bu tedavinin temeli varis ve telenjektaziler içerisine enjektör ile ve az miktarlarda uygulanan ilacın damar duvarında hasara yol açarak damarın kapanmasını sağlamasıdır. Skleroterapide kullanılan ilaca “sklerozan” denilmektedir. Sklerozan maddenin damar içini kaplayan endotel hücrelerde hasar yapmasına ise “endosklerozis” denilmektedir. Endosklerozis sonrasında damarda fibrozis gelişmektedir buna da “endofibrozis” denilmektedir. Sklerozan maddenin özeliğine göre bu hasar damar duvarına hata çevre dokulara yayılabilmektedir. Skleroterapi telenjektaziler için yapılıyor ise buna mikro skleroterapi denilmektedir. Varisli damarların skleroterapi ile kapatılması kan dolaşımı açısından hiçbir probleme neden olmaz. Aslında varisli damarların kapatılması kanın daha sağlıklı damarlara yönlendirilmesi ile dolaşımı düzenlenmektedir.
Skleroterapi her hastaya özel planlanmalıdır. Çünkü; standart bir venöz anatomi yoktur ve sklerozanlara venöz yapıların duyarlılığı venden vene, hastadan hastaya göre değişmektedir. Bu nedenle istenmeyen venöz yetmezliklerde ideal bir skleroterapi protokolü belirlenememiştir.
Skleroterapi ile venöz yapıda kan akımı olmayan damarın mavi mor rengi uygulamadan hemen sonra kaybolmaktadır.
Sklerozan ilaç uygulama formu için solüsyon yapısındadır. Sklerozan solüsyonun damarda endosklerozis etkisi bu solüsyonun konsantrasyonuna ve damar endotel hücreleri ile temas süresine bağlıdır. Örneğin 0.3% polidocanol (POL) ve 0.1% sodium tetradecyl sulfate (STS) damar endotelinde hücre ölümünü 15 dakikada yapmaktadır. Ancak 0.003% POL yada 0.005% STS kullanıldığında 60 dakika sonrasında bile damar endotel hücreleri halen canlıdır. Ayrıca endotel hücre hasarı kalsiyum kanallarının uyarılmasına ve nitroz oksid gibi serbest oksijen radikallerine de bağlıdır.