Darbeli Boya Lazerleri (Pulsed Dye Lazer - PDL)

Tüm damarsal lezyonlarda kullanılan lazer uygulamalarında amaç lazer ışınımının damar içerisinde hemoglobin tarafından emilmesi ve ısı ortaya çıkarak damara kalıcı hasar vermesini üzerine çalışmaktadır. Bu tedavilerde uygulamanın seçici olması için hedeflenen damarda hasar gelişmesi ancak çevre dokularda hasarın minimal hatta hiç olmamasıdır. Bu amaçla farklı dalga boyu, pulse süresi, spot boyutu ve enerji kullanılmaktadır.

Damarsal hastalıklarda lazer uygulamalarında ışınımın damarda asıl hedefi oksihemoglobindir. Lazerin hedefi dışındaki kromofor ise melanindir. Oksihemoglobin ve melanin açısından en ideal ışınım dalga boyu PDL kullanılan 585-595 nm dir.



pulsed 01




PDL kullanımında TRT-tR-Thermal relaxation time önemlidir. TRT lazer uygulaması sonrası dokuda ortaya çıkan ısının % 50 sinin çevre dokulara yayılma zamanıdır. Deride tüm dokuların farklı tR vardır. Bu dokudaki kromoforlara ve kromofor miktarına bağlıdır. PDL nin hedef dokusu damarlardır. Damarların TRT belirleyen damarın çapıdır.

PDL nin uygulama süresi-pulse time-t eğer damarın tR sinden den düşük ise damarda istenilen hasar olmakta ve çevre dokularda istenmeyen hasar olmamaktadır. Buna seçici ısı etkisi denilmektedir.

Burada 2 ci önemli özellik damarlarda eritrositlerin kısa pulse uygulamalarında; enerjinin kısa sürede uygulanması fotoaküstik etki, mekanik hasar, kavitasyon yaratma gibi özellikleri ile damar duvarında yırtılmalara ve buda purpuraya neden olmasıdır. Bu nedenle PDL 20 msn den uzun olmalıdır. Bu nedenle günümüzde PDL ler 500 mikrosn – 40 msn pulse süreleri ile kullanılmaktadır.

Purpura 1-2 hafta içerisinde kaybolmaktadır. Yerinde hafif bir pigmentasyon kalabilmektedir. PDL sonrası tamamen kozmetik bir problem olarak düşünülmemelidir. Doku altında damarın yırtılması damar içeriğindeki lenfosit, monosit ve kan proteinlerinin dokuya çıkmasına neden olmaktadır. Bu içerik dokuda neovaskülarizasyonu yani yeni damar oluşumuna neden olmaktadır.

Burada 3 üncü önemli özelik ise uzun pulse sürelerinin kullanımı uygulama sırasında ağrıyı azaltmakta buda hasta ve uygulamanın konforunu arttırmaktadır.

Damarsal hastalıklar içerisinde nevus flammeus doğuştan damarsal hastalıkların en sık görülenidir. Bu damarsal anomalide genişlemiş damarsal yapıla deri altında 150–750 mikron derinlikte 10 – 150 mikron çapındadır.

PDL uygulamadan önce damarsal yapılarda oksi-hemoglobin emilimi 585 nm dalga boyunda 595 nm dalga boyundan 4.8 kez daha fazladır. Ancak PDL uygulanmaya başlandığında 595 nm dalga boyunun absorbsiyonu artmaktadır.585 nm/595 nm oranı 1.2 olmaktadır. Bunun nedeni ışığın batokromik kayma prensibinden ve oksihemoglobinin methemoglobine dönüşmesinden kaynaklanmaktadır.

PDLin son yıllarda 595 nm dalga boyu deride daha derine inebilme özellikleri nedeni ile tercih edilmektedir.



pulsed 02




PDL lazerler NF da etkin olarak kullanılabilmesi ve yan etkilerin minimal olması için 585 nm dalga boyunda 0.45 ms pulse süreleri ile kullanılmaktadır. Benzer lazer parametreleri diğer damarsal hastalıklar içinde kullanılmaktadır.

NF un % 20 sinde PDL tedavisine direnç oluşmaktadır. Bunda damarsal yapıların deride dağılım yapısı, damarlarda eritrositlerin yani hemoglobinin konsantrasyonu etkili olmaktadır.

PDL büyük uygulama alanları-spot size ile uygulandığında deride daha derine ve geniş alan etki göstermektedir.



pulsed 03




PDL sistemlerinde total enerji 1-3 pulse şeklinde bölünebilmektedir. Bu pulse uygulaması total enerjinin daha bölünmüş dozlarda ve güvenilir kullanılmasını sağlamaktadır.



pulsed 04




Vasküler lezyonların tedavisinde en sık kullanılan sistemlerden biri olan PDL ilk olarak 1989 yılında çocuklarda şarap lekelerinin tedavisi için geliştirilmiştir. Yüksek enerjili flaş lambası kullanarak organik rhodamine boyasını enerjize eder ve nonkohorent, darbeli sarı ışık oluşturur9.

Önceleri kullanılan PDL sistemlerinin ( 577 nm) atım süreleri kısa olduğu için (0,45-1,5 milisaniye) damarlar içinde eritrositlerin koagulasyonuna ve yaklaşık iki hafta süren purpura gelişimine neden olmaktaydı. Bu tedavi etkili olmakla birlikte hastalar tarafından tolere edilmesi zordu. Purpuranın önlenmesi için çoklu geçişler ya da aralıklı atımlar yapılması gerekmekteydi. Günümüzde kullanılan PDL sistemleri ise (585, 590, 595 ve 600 nm) daha uzun dalga boyunda ışıma yaparlar, daha derine penetre olurlar ve bu sistemlerin daha değişken atım süreleri (0,45-40 ms), enerji düzeyleri (5-10 J/cm2) ve spot genişlikleri (2-12 mm) vardır10-11. Bu sistemler daha farklı pulse yapısı kullanırlar, her akropulse kendi içinde sekiz atıma bölünmektedir. Tek bir geçişle dokuya daha yüksek enerji transfer edilirken düzenli olarak dağıtılmış mikropulselar purpura gelişimini önlemektedirler. Tedavi sonunda beklenen etki 585-600 nm lazerler için hafif purpura, 595 nm için damarın tamamen kaybolmasıdır.

Yeni jenerasyon PDL’ler hemanjioma ve şarap lekeleri gibi konjenital vasküler anomaliler için standart tedavidir9,13,14. Bunların dışında fasiyal telenjiektazi, rozasea, telenjiektatik ve venöz bacak varisleri, Civatte’nin poikiloderması ve piyojenik granuloma gibi akkiz vasküler lezyonlarda ve vasküler komponenti olan diğer hastalıklarda da (akne, hipertrofik skarlar, psoriazis ve erken strialar ) kullanılmaktadır. 595 nm dalga boyu aynı zamanda melanin tarafından da absorbe edilmektedir. Yeni sistemler içerdikleri kompresyon el üniteleri ile hekime selektif olarak vasküler lezyonları kaybedip melanini hedefleme olanağı sağlar. Eğer bu uygulamada kriyojen sprey kullanılmazsa epidermal melanin daha çok ısıtılır ve diskromiler etkili bir şekilde tedavi edilebilir.

Sonrasında kompresyon uygulanmadan ve kriyojen sprey ile vasküler lezyonlar tedavi edilebilir.

Yeni PDL’lerdeki dinamik soğutma sistemleri ile epidermal hasar riski, uygulama sırasındaki ağrı ve tedavi sonrasında ortaya çıkabilecek pigmentasyon ve purpura azaltılmıştır4. PDL tedavisi sonrası hastaların çoğunda 7-10 gün süren eritem, purpura, ödem ve seröz krutlanma gözlenmektedir. Daha az sıklıkla hipo ya da hiperpigmentasyon (koyu tenlilerde) ve nadiren atrofik skar oluşumu ve piyojenik granülom gelişimi gibi komplikasyonlar bildirilmiştir.

 



pulsed 05


Damarsal Hastalıklar

yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency