Yoğun Atımlı Işık (IPL) Sistemleri

Yoğun Atımlı Işık (IPL) sistemleri, 500 nm ile 1200 nm arasında geniş bir dalga boyu aralığında, tutarsız ve polikromatik ışık yayar. Bu ışınım, ksenon içeren flaş lambalarıyla sağlanır. IPL cihazlarından çıkan bu geniş spektrumlu ışıktan, farklı filtreler sayesinde belirli dalga boylarında ışık elde edilebilir.

IPL sistemleri için 515, 550, 560, 570, 595, 610, 645, 695 ve 755 nm gibi dalga boylarında ışınım sağlayan filtreler kullanılır. Işınımın dalga boyu arttıkça, ciltte daha derin dokulara ulaşma yeteneği de artar.

Kullanım Alanları ve Etkinliği

Hedef damar ve cilt tipine uygun dalga boyu seçilerek şarap lekeleri, hemanjiyomlar, yüzde yaygın telenjiektaziler ve Civatte'nin poikiloderması gibi çeşitli damarsal lezyonlar tedavi edilebilir.

Farklı IPL firmaları, çeşitli klinik kullanımlar için farklı filtreler kullanır. Örneğin, Palomar firması, cilt gençleştirmede termal artış için 800–950 nm aralığındaki filtreleri tercih eder.

Deka'nın geliştirdiği Synchro Vas-Q sistemi ise 500-680 nm aralığında ışınımı filtreler. Bu sistem, toplam enerjiyi üç atıma (pulse) bölerek damarsal yapılara daha düşük enerjilerle uygulama imkânı sunar. Bu uygulama, soğutulmuş jel kullanılan safir bir başlıkla ve 13x15 mm'lik geniş bir yüzey alanıyla yapılır. Bu geniş yüzey alanı, damarsal hastalıklarda daha geniş bölgelerin kolayca tedavi edilmesini sağlar.

Avantajları ve Dezavantajları

IPL'in soğutuculu safir başlığı ve soğuk jeller, cildin üst tabakasını (epidermis) korur. Ayrıca, çoklu atım sistemi, hedef damarlarda daha etkili bir ısınma sağlayarak tedavi etkinliğini artırır. Deka Synchro Vas-Q sistemi, tekli veya üçlü atım seçenekleri sunar. Üçlü atım sistemi ve ayarlanabilir atım aralıkları sayesinde, çevre dokulara zarar vermeden damarlarda daha yüksek etkinlik sağlanır.

IPL sistemleri, epidermisi koruma özelliklerinden dolayı, özellikle yüzdeki yüzeysel damar ve pigmentasyon sorunlarında güvenilir ve etkilidir. Bu nedenle IPL, yüzdeki kızarıklık, telenjiektaziler ve yüzeysel pigmentasyonların tedavisinde yüksek hasta konforu ve etkili sonuçlar sunduğu için daha sık tercih edilmektedir.

IPL sistemleri, hemoglobini PDL kadar iyi hedeflemeseler de, kızarıklık (eritem) ve telenjiektazi tedavisinde oldukça etkilidir. Genellikle, PDL sistemlerine göre daha geniş tedavi başlıklarına sahip oldukları için yüz veya üst göğüs bölgesindeki yaygın kızarıklık ve telenjiektazilerin tedavisinde kullanılırlar. Ayrıca, geniş spektrumda ışık yaydığı için farklı kromoforları hedefleyebilir. Bu nedenle, aynı anda hem kızarıklığın hem de lentigoların (güneş lekeleri) görüldüğü poikiloderma gibi durumların tedavisinde daha etkilidir.

IPL tedavisi sonrasında damarda hemen gri-mavi bir renk değişimi görülebilir veya damar tamamen kaybolur.

IPL sistemleri; 500-1200 nm gibi geniş bir dalga boyu aralığına, 10-18 J/cm² enerji düzeyine ve 2-200 ms gibi ayarlanabilir atım süresine sahip oldukları için farklı derinlikteki damarların tedavisi için uygundur. Işınım noktası geniş olduğu için geniş alanları kısa sürede tedavi eder. İyileşme süreci kısadır (genellikle 48 saat) ve hastalar tedaviyi iyi tolere eder.

Dezavantajları ise şunlardır:

• Flaş lambasına gelen akımın düzensiz olması,

• Ağır ve büyük el ünitelerinin doğrudan cilt temasını gerektirmesi,

• Uygulama sırasında cilde optik iletken jel sürülmesi gerekliliği.