- Gösterim: 6576
Yüzün alt kısmında mimikleri ve yüz stilini belirleyen karmaşık bir kas grubu bulunmaktadır. Bu kaslar mimikleri oluştururken yüzün alt kısmı ve boyunda ince çizgilere ve derin kırışıklıklara neden olmaktadır. Ayrıca aynı kasların dinlenme tonusları(özellikle platysmal kas) yüzün alt kısmının konturunuda belirlemektedır. Yüzün alt kısmında yaşlanma ve mimik kullanımına bağlı genç yaşlarda gelişen kırışıklıklar ve kontur düzensizliklerinde botoks son yıllarda tercih edilmektedir.
Yüzün at kısmında ve boyunda bulunan kaslar botulinum toksin uygulamalarının hedefini oluşturmaktadır. Bu kasların fonksiyonları neden oldukları;
- Orbicularis oris kası
- Depressor angulioris kası
- Depressor labii inferioris kası
- Risorius kası
- Masseter kası
- Mentalis kası
- Platysmal kas; boyun yüzeysel kas grubunda tanımlanan platysma kası, gövde üst kısmından başlayarak boynun ön ve yan kısmını örterek yukarı yüz alt ön kısmına uzanmakta.
Platysmal kasların üst ve alt bölümleri kasıldığında ortadaki boyun derisini çekmekte buda boyunda akordiyon şeklinde deride yatay çizgilerin oluşmasına neden olmakta.
Platysma kası ön arka sınırlarında kas fiberleri daha kalındır ve bu kas fiberleri kasıldığında konveks hale gelmekte. Buda boyunda önde ve arkada uzunlamasına bantların oluşmasına neden olmakta.
Yüzün alt kısmında izole estetik problemlerde hedef kasa botulinum toksin botox uygulanabilmekte. Örneğin ağız köşelerinde yaşlanma ile ortaya çıkan melomental katlantı(Marionette çizgileri) için depressor anguli oris kasına, çenede alt dudak altında labiomental katlantı ve çenede portakal kabuğu şeklinde deri çöküntüleri için mentalis kasına botox enjekte edilirken, yüz alt arka kısmının inceltilmesi ve jawline konturları için massterlere izole botox uygulanmakta. Yüzün alt kısmında ve boyunda sıklıkla bu kas grupları dışında ana hedef platysmal kastır. Platysma kası yüz ön alt kısmında 3 farklı sonlanma yapmakta; medial platysma, central platysma ve lateral platysma
-
İç-medial alanda çene sonlanması, anatomik olarak "Platysma pars labialis" olarak adlandırılan platysma kasının bir parçasıdır. Bu kas, deri altında derin dokularda uzanarak depressor anguli oris, depressor labii inferioris ve orbicularis oris kaslarına lifler gönderir. Platysma kas lifleri medial alanda sonlanmadan önce, sağ ve sol yan boyun platysma kasları %75 oranında çenenin hemen altında çaprazlaşarak sonlanır. %15 oranında daha aşağıda, tiroid kıkırdağının üst hizasında çaprazlaşma gerçekleşirken, %10 oranında ise çaprazlaşma olmamaktadır. Bu kasların aşırı aktivitesi, ağız köşesinde ve alt dudakta yatay deri çizgilenmesine ve deri katlantılarına yol açabilir.
-
Orta - merkezi alanda jawline sonlanması, anatomik olarak "Platysma pars mandibularis" olarak adlandırılan platysma kasının bir parçasıdır. Platysma kası, boynun sağ ve sol yanlarından medial bölümün hemen dış kısmında, alt çene kemiği mandibulanın alt sınırındaki periosteumda sonlanır. Bu sonlanma sırasında, bu bölgedeki deri, deri altı dokular ve depressor anguli oris kasına kas lifleri gönderir. Platysma kasının bu alandaki aktivitesi, boyun ve çevresinde yatay çizgiler ve katlantıların oluşmasına yol açar.
-
Dış-lateral alanda sonlanma. Anatomik olarak, platysmanın bu bölümü "Platysma pars modiolaris" olarak adlandırılır. Platysma kası, boynun sağ ve sol yanlarından, depressor angulis oris kasının hemen dışından mandibulayı geçerek orbicularis oris, depressor angulis oris ve risorius kasları üzerinde deri altında ilerler. Bu süreçte, kaslara ve altındaki dokulara lifler göndererek sonlanır. Bu alandaki platysma kasının aktivitesi, özellikle gülme sırasında ağız köşesinin dışında marionette katlantısına paralel çizgiler ve katlantıların oluşmasına yol açar.
Platysmal kasın yüz alt kısmına etkisi ve diğer kaslar ile dokuların birlikte jawline konturunu belirlemedeki önemi anlaşıldıktan sonra, bu alanda botoks uygulamaları yapılmaya başlandı. Botoksun hedefi, yukarıda tanımlanan lateral platysmal alandır. Bu alan, botoks uygulamalarında "Nefertiti lift" olarak adlandırılmaktadır. Botulinum toksini, platysmal kasın jawline hattını aşağı çekme etkisini azaltarak, jawline'ın daha keskin görünmesini sağlar. Nefertiti botoks uygulamalarında asıl hedef, boyundaki platysmanın yan ve arka kas lifleridir. Ancak, boyun botoks uygulamaları sırasında yalnızca bu alana botoks yapıldığında, boynun ön kısmındaki platysma kas lifleri aktif kalır. Bu durum, boyundaki yatay katlantıların ve platysmal bantların daha belirgin hale gelmesine, çene konturlarının ise hafif silinmesine neden olabilir. Bu sorunları önlemek için botoks, her hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre özelleştirilmelidir. Aşağıda, "Nefertiti lift" botoks uygulamaları için önerilen modifikasyonlar yer almaktadır.
Hastanın öncelikle yüz alt kısmı, çene ve jawline konturları, boyun bölgesi, boyundaki yatay çizgi ve katlantılar, platysmal bantlar, yüz mimikleri ve gülme sırasında yüzün alt kısmı, mandibula hattı ve boyun üst kısmındaki kırışıklıklar ile deri katlantıları değerlendirilir. Bu değerlendirme sırasında hasta normal, tam gülme ve "e" harfi sesini çıkarırken yüz altı, jawline ve boyun muayene edilir. Oluşan kontur düzensizlikleri ve deri kırışıklıkları işaretlenerek botoks uygulama alanları belirlenir.
Botoks uygulama alanlarının belirlenmesi için:
- jawline işaretlenir,
- ağız köşesi kulak memesini birleştiren hattın 45 derecelik açısının jawline kestiği nokta belirlenir(hemen hemen depresor abguli oris kasının en dış noktası),
- açı kesişim noktasından mandibula köşesine kadar jawline üzerinde 2 cm aralıklar ile noktalar belirlenir,
- bu noktalara paralel ve jawline hattının 1 parmak altında(2 cm) noktalar belirlenir,
- mentos kası için çenede nokta belirlenir,
- bunun 1 parmak altında simetrik nokta belirlenir.
Botulinum tokisin mentalis kasına kas içerisine uygulanır iken diğer noktalarda deri altına uygulama yapılmakta. Uygulama dozları hastanın klinik muayenesinde belirgin platysmal kas hiperaktivitesi olan noktalarda daha yüksek olacak şekilde boyox enjeksiyonları yapılır.
Botox uygulama sonuçları; yüz alt kısmının konturlarının daha belirgin olması, jawline daha keskin bir hatta sahip olması, yüz alt kısmının V şeklinde toparlanması ve hasta sanki kilo vermiş gibi yüzün alt bölümlerinde değişimler olmakta, mimikler ve gülme sırasında yüz alt kımsında ortaya çıkan çizgi ve katlantıların görünümünde silinme ve yumuşama olmakta.
Son araştırmalar, platysmal kasın çene açma kaslarıyla birlikte çalışarak alt çene hareketinde ve çiğneme sürecinde önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Özellikle ağız açılmasının geç evresinde bu işbirliği belirginleşmektedir. Platysmal kas, bu işlevinin yanı sıra masseter kasının hemen üstünde yer alarak yakın bir komşuluk ilişkisi de kurmaktadır. Çiğneme fonksiyonunda ana kas olan masseter, diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlıkları nedeniyle hipertrofiye uğrayarak hacmini artırmaktadır. Bu nedenle, yüzün alt arka bölümünde estetik amaçlı ve temporomandibular eklem problemlerinde botoks uygulamalarında hedef kas olarak tercih edilmektedir. Ancak, masseter kasına botoks uygulandığında, çiğneme sırasında platysmal kasın daha aktif bir rol üstlendiği gözlemlenmektedir. Bu durum, masseter kasının çene konturunu oluşturan dokuların yükselmesine yardımcı olurken, platysmal kasın ise aşağıya doğru etkilediğini hatırlatmaktadır. Bu nedenle, yüz alt kısmına yapılan botoks uygulamalarında masseter ve platysmal kas arasındaki ilişki göz önünde bulundurulmalıdır.