- Gösterim: 24558
Keratosis pilaris ya da sık bilinen adıyla "kaz, tavuk derisi" hastalığı, kol ve bacakların dış yüzeyi, kalça, yüz, kaşlar başta olmak üzere el içi ve ayak tabanı dışında vücudun herhangi bir yerinde görülebilmektedir. Klinik olarak yerleşim alanında deriden kabarık, küçük pembe-deri renginde papüller, içlerinde sert tıkaçlar ve bükülmüş ya da ters dönmüş gibi duran vellusların (ayva tüyü olarak bilinmektedir) varlığı, bu papüller çevresinde kızarıklık-eritemin eşlik edebildiği döküntüler ile karakterizedir. Sıklıkla çocukluk ve ergenlik döneminde kendisini gösteren ancak bir ömür boyu devam eden bir cilt problemidir. % 2-12 görülme oranları ile sık görülen cilt hastalıkları arasında yer almaktadır. Daha detaylı bilgi için...
Klinik belirtiler cildin kuruluğu ile birlikte alevlenebilmekte (kış mevsimleri gibi). Hastaya kaşıntı ve yüz bölgesinde aşırı kızarıklık dışında bir belirti vermemekle birlikte, sıklıkla derinin ciddi bir estetik problemi olarak algılanmaktadır. Özellikle kadınlar arasında daha ciddi bir estetik problem olarak tanımlanmaktadır.
Hastaların büyük bir kısmında atopi öyküsü bulunmaktadır (atopik dermatit, alerjik astım, saman nezlesi gibi). Bu hastalar için belki de tek olumlu tarafı akne probleminin olmaması ya da çok az şiddetli seyretmesidir. Akne olduğunda sıklıkla kollarda ve sırtta yerleşim göstermektedir.
Son yıllarda diğer cilt problemlerinde olduğu gibi bu hastalığın tanı ve tedavi takiplerinde dermoskopi kullanılmaktadır. Hastalıklı alana dermoskopi ile bakıldığında kıl folliküllerine uyan papüller, papüllerin ortalarında keratinöz tıkaçlar, papüller üzerinde ya da içerisinde bükülmüş ya da dönmüş kıllar, bazı folliküler çevresinde eritem ve hiperpigmentasyon görülmektedir.
Pilar keratozun kesin bir tedavisi yoktur ve aslında tedavi gerekli değildir. Ancak hastalar, kozmetik görünümde iyileşme istiyorlarsa, seçilebilecek birkaç tedavi uygulanabilir. Hastalık kronik olduğundan ve yaşla azaldığı için tedavinin sürekli olması gerekir.
Hastalarda ilk yapılması gereken, cilt temizliğinde sabun kullanılması, uzun ve sıcak küvet banyoları ve havanın nemsiz olması gibi cildi kurutan faktörlerin azaltılmasıdır. İlk olarak cilt çok iyi nemlendirilmelidir. Nemlendiriciler aynı zamanda keratolitik yani cildin üst tabakasını hafif soyucu olmalıdır. Bu nedenle içeriklerinde nemlendiriciler dışında laktik asit, salisilik asit ve üre bulunmalıdır. Örneğin, %2 salisilik asit ve %20 üre içeren iyi bir nemlendirici seçeneğidir. Bunlara yanıt alınamadığında retinoid içeren kremler kullanılabilir. Çok fazla eritem ve reaksiyon varsa, kısa süreli kortizon içerikli kremler bu alanlara uygulanabilir. Kliniği şiddetli olgularda sistemik sentetik A vitaminleri kullanılabilir.
Nd:YAG lazer ve CO2 lazerler etkin klinik sonuçları ile kullanılmaktadır.
Keratosis Pilaris'te fraksiyonel CO2 lazer 1 ay ara ile 2-4 seans uygulanmaktadır. Burada kullanılacak lazer parametreleri, deride derin ablazyon yapacak derinliklerde seçilmektedir. Bunun nedeni, hedefin epidermis altında folliküler kanallar seviyesinde olması zorunluluğudur. Vücudun epidermal kalınlığı anatomik alana göre değişmektedir. Örneğin, omuz ve kollarda bu kalınlık 81-135 µm iken, bacaklarda 56.8-63.2 µm'dir. Enerji parametreleri, uygulama alanına göre değiştirilmelidir.
Hastanın lazer öncesi uygulama alanının normal ve dermatoskopik fotoğrafları alınmaktadır. Her uygulama sonrası, takiplerde ve tedavi bitiminde fotoğraflar tekrarlanmaktadır. Dermatoskopik olarak papüllerin, tıkaçların ve eritemin ne kadar azaldığına bakılmaktadır.
Uygulama sonrası hastanın antibakteriyel bir krem ve nemlendirici kullanması istenmektedir.