- Gösterim: 33715
Deri kandidiyazisi, sıklıkla Candida albicans tarafından oluşturulan bir mantar enfeksiyonudur. Çok seyrek olarak diğer Candida türleri de hastalığın gelişiminde rol oynayabilir.Kandidalar; ağız içi ve çevresinde, parmaklarda, katlantı vücut bölgelerinde, bağırsaklarda ve vajinada bulunan, fırsatçı bir enfeksiyon etkenidir. Normalde bireylerin yüzde 80’inde bu alanlarda bulunmaktadır.
Risk Faktörleri
Metabolik hastalıklar (özellikle diabetes mellitus), kortikosteroidlerin, immünosüpresif ilaçların ve antibiyotiklerin uzun süreli kullanımı, gebelik, kaşeksi, obezite, aşırı terleme, sabun ve deterjanlarla aşırı temas kandida enfeksiyonları için uygun zemin oluşturur.
Tanı ve Genel Tedavi
Kandida enfeksiyonlarında tanı yöntemleri arasında nativ preparat ve kültür yöntemleri ilk sırayı alır.
Yüzeyel kandida enfeksiyonlarının tedavisindeki genel prensip, hasta bölgenin kuru tutulması ve topikal antikandidal ilaçların kullanılmasıdır. Bazı özel durumlarda sistemik antikandidal ilaçlar kullanılabilmektedir.
Sistemik Kandidiyazis
C. albicans nadiren yayılarak sistemik tutulum yapabilmektedir. Özellikle lenfoma ve lösemi hastalarında yüksek riskleri vardır. Büyük ameliyatlar sonrası (kalp ameliyatları gibi), kemoterapilere bağlı olarak ve organ nakilleri sonrasında sistemik kandidiyazis gelişebilmektedir.
Hastalık, nedeni bilinmeyen ateş ile başlamaktadır.
Klinik Formları
1. Oral Kandidiyazis (Ağız Pamukçuğu)
Akut Psödomembranöz Kandidiyazis (Pamukçuk)
-
Yenidoğanların yüzde 10’unda doğum esnasında annenin vajinal kanalından bulaşma ile oluşabilir.
-
Pamukçuk plakları kolay kopar, ağızda kalan süt artıkları ile karışabilir ancak kazınması sonrası yerlerinde kırmızı, iltihaplı (inflamasyonlu) bir zemin görülür.
-
Yetişkinlerde kaşeksi, uzun süreli antibiyotik kullanımı, immünosüpresyon ve diyabet gibi nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Normalde tükürük salgısı kandida gelişimini baskıladığı için, ağız kurulukları kandidiyazisi kolaylaştırmaktadır.
-
Dil, damak, bukkal mukozada beyaz plaklar şeklinde görülür.
Akut Atrofik Kandidiyazis
Dil üzerinde atrofik alan olarak gözlenir ve çoğunlukla antibiyotik kullanımı sonrası gelişir.
Kronik Atrofik Kandidiyazis
Protez damak kullanan yaşlı popülasyonun dörtte birinde (1/4) mevcuttur. Özellikle protezin altında kalan damakta kızarıklık (eritem) ve atrofik bir görünüm vardır. Hastalığa perleche (ağız köşesi iltihabı) de eşlik edebilir. Kandida, protezin damak yüzeyinden izole edilebilir.
Kronik Hiperplastik Kandidiyazis
Mukozadaki beyaz plaklar kalın ve yapışıktır. Pamukçukta olduğu gibi kaldırılamazlar.
Perleş (Angular Cheilitis)
Ağız köşelerinin kandidal enfeksiyonu olup maserasyon, çatlaklar ve kabuk (krut) oluşumu ile karakterizedir. Genellikle ileri yaşlarda yüz derisinin sarkması sonucu ağız köşeleri fazla katlanarak bu alanda tükürük sızması ve tahrişi olmaktadır. Bu hastalarda kozmetik amaçlı dolgu uygulamaları oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Dudak yalama alışkanlığı olanlarda daha sık gelişebilir.
Oral Kandidiyazis Tedavisi
-
Yemeklerden sonra ve yatarken nistatin solüsyonu ağızda 3-5 dakika çalkalanıp yutulur.
-
Tekrarlamasını engellemek için risk grubu kişilere, su içinde yüzde 5 bikarbonat solüsyonları ile yemek sonraları ve yatarken gargara yapıp tükürme önerilir.
-
Altta yatan şiddetli sistemik hastalık varsa, tedavisinde sistemik flukonazol veya itrakonazol tercih edilir.
2. Kandidal İntertrigo
Özellikle kadınlarda ve şişman kişilerde görülen kasık ve genital alan, parmak araları, meme altları ve koltuk altı gibi intertriginöz (katlantı) bölgelerin kandidial enfeksiyonudur.
-
Bu bölgelerde pembemsi, kızarık (eritematöz), ıslak (masere) lezyonlar ile lezyona yakın satellit püstüller (ana lezyon çevresindeki küçük irinli kabarcıklar) gözlenir. Satellit püstüllerin görülmesi basit intertrigodan ayırt etmede önemlidir.
-
Kandidial intertrigo el ve ayak parmak aralarında gelişirse maserasyon ön plandadır.
-
El parmakları arasında görülen formu "erosio interdigitalis blastomycetica" ismini alır; bu oluşumda kandida ile birlikte gram negatif (Gram (-)) bakteriler de rol oynayabilir. Bu tablo sıklıkla elleri sürekli su ve sabunla temasta olan bayanlarda ortaya çıkar.
3. Perianal Kandidiyazis
Anüs çevresinde şiddetli kaşıntılı, kızarık, sulantılı, ıslak lezyonlar gözlenir.
-
Ayırıcı tanıda: Fleksural psoriasis, kontakt dermatit, seboreik dermatit ve tinea inguinalis düşünülmelidir.
4. Erosio İnterdigitalis Blastomycetica
-
Parmaklar arasına yerleşmektedir.
-
Parmak arasında kırmızılık ve ortada çatlak (fissür) bulunmaktadır.
-
Yüzük altında ve bu parmak arasında daha sık gelişmektedir.
5. Kandidal Vulvovajinit
-
Bu tabloda vajinal süt kesiği benzeri beyaz akıntı ile birlikte labiumlarda (dış dudaklarda) kızarıklık ve ıslaklık gözlenir.
-
Hastada yanma ve kaşıntı şikâyeti vardır.
-
Gebelikte, şeker hastalığında ve antibiyotik kullanımına bağlı olarak daha sık gelişebilir.
-
Bu hastaların eşlerinde de glans ve koronal sulkusta aşınmış-kızarık (erode-eritemli) kandidal balanitis gelişebilir. Hastalık tespit edildiğinde eşlere de tedavi verilmelidir.
-
Vajinitis; topikal antifungal krem ve ovüllerle veya bunlar tercih edilmezse flukonazol (150 mg, tek doz) ve itrakonazol (2 kez 200 mg, 1 gün) kapsüllerle tedavi edilir.
-
Balanitis daha sıklıkla sünnetsiz erkeklerde görülmektedir ve topikal tedavi yeterlidir.
-
Ayırıcı Tanıda: Dermatofitik enfeksiyonlar, seboreik dermatit, fleksural psoriasis, intertrigo düşünülmelidir.
6. Çocuk Bezi Kandidiyazisi
-
Süt çocuklarında çocuk bezi kullanımına bağlı olarak genital bölgede ıslaklık, kızarıklık ve satellit püstüllerle karakterize kandidial lezyonlar oluşabilir.
-
Bebeğin genital bölgesinin sürekli ıslak kalması, topikal kortikosteroidli ve antibiyotikli kremlerin uygulanması hastalığın şiddetlenmesine yol açabilir.
-
Ayırıcı tanıda: İntertrigo, kontakt dermatit, psoriasis, infantil seboreik dermatit düşünülmelidir.
7. Kandidal Paronişi
-
Akut paronişilerin aksine, kronik paronişilerin etiyolojisinde kandidalar rol alır.
-
Kronik kandidal paronişi; elleri sürekli su ile temasta olan ev kadınları ile bulaşıkçılık ve çamaşırcılık yapan kişilerde çok görülür. Kandidaların yanı sıra bakteriler de hastalığa katılabilir.
-
Hastalarda tırnak kıvrımları kızarık ve ödemlidir, zaman zaman irin (pü) oluşumu görülebilir, daha sonra tırnak tutulumu oluşur, hasta tırnakta şekil bozukluğu (deformite) ve renk değişikliği gelişir, hastalık kronik bir seyir kazanır.
-
Tinea unguiumun (tırnak mantarı) aksine tırnak tutulumu paronişinin bulunduğu lateral tırnak kısmından başlar.
-
Bakteriyel (özellikle akut stafilokoksik) paronişiler göz önünde bulundurulmalıdır.
-
Kronik paronişide cerrahi uygulamalar etkili olabilmektedir.
8. Kronik Mukokutanöz Kandidiyazis
Sıklıkla altı (6) yaş öncesinde deri, tırnaklar ile ağız ve boğazda tedaviye dirençli, kronik kandida enfeksiyonları başlamaktadır. Bu hastalarda kandidaya karşı doğuştan gelişen immün yetersizlik söz konusudur.