Polifenoller her molekülde birden fazla fenol grubunun bulunduğu bileşiklerdir. Genelde bitkilerde bulunur ve bitkilerin renklenmelerinden, örneğin sonbahardaki yaprak renklerinden sorumludurlar.

Polifenoller antioksidan olarak insan vücudundaki çeşitli nedenlerle oluşmuş serbest radikalleri temizleme kabiliyetine sahiptirler. Ayrıca, ağır ve radyoaktif metalleri şelatlama konusunda polifenoller oldukça etkilidirler. Diğer deyişle polifenoller çeşitli reaktif oksijen türlerini (serbest oksijen, peroksinitrit ve hidrojen peroksit gibi) hücrelerden uzaklaştırarak metabolizmayı zinde tutarlar.

Kan kaybının önlenmesi ve kanamanın durdurulması üzerine polifenollerin etkileri çalışılmıştır.

Polifenoller reaktif oksijen türlerini kontrol ederek enflamasynu önleyici konumları nedeni ile vücuda yardımcı olmaktadırlar

Sekiz binden fazla doğal polifenoller, insan beslenmesinin son derece önemli bir kısmı ve en bol antioksidanlarıdır.

Bitkilerin dışında en yoğun ve bol miktarda polifenoller çürümüş bitki be hayvan kalıntılarında oluşan hümik asitlerde bulunmaktadır.

Flavonoidler, insan diyetindeki en yoğun polifenollerdir. Vit. P olarak da bilinmektedir. 3 alt gurupta toplanmaktadır.

• Flavonoidler yada bioflavonoidler.
• İsoflavonoidler
• Neoflavonoidler

5000 den fazla bioflavonoid tanımlanmıştır.

Kırmızı yonca izoflavonlarının beslenmede yüksek düzeylerde olduğunda kemik erimesi gibi menopoz semptomlarının sıklığının düşük olmasına katkıda bulunmaktadır. Ayrıca deride kollajen düzeylerinin belirgin şekilde arttığını ve epidermal kalınlık ile keratinizasyonun normale döndüğü saptanmıştır. Östrojen eksikliğinin neden olduğu deri yaşlanmasının beslenmede düzenli kırmızı yonca izoflavonlarının tüketilmesiyle azaltılabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Güçlü polifenolik antioksidan proantosiyanidin ile yüklü oral uygulanan üzüm çekirdeği ekstresinin %1 üzüm çekirdeği ekstresi orel kullanımındea UV’ye maruz kalma ile oluşan pigmentasyonun rengini, muhtemelen serbest radikalle alevlenen melanosit çoğalması yanında melanositlerde tirozinaz tarafından melanin üretiminin inhibisyonu yoluyla, açma kapasitesine sahip olduğu sonucuna ulaştılar. Polifenolik üzüm çekirdeği ekstresinin melazma ile ilişkili hiperpigmentasyonu azaltmada etkili olduğu, optimal sonuçların 6 aylık oral uygulama sonrasında görüldüğü ve ek desteğin hastalığın yaz boyunca alevlenmesini önlemeye muhtemelen yardımcı olacağı sonucuna ulaştılar.

Piknogenol, kanıtlanmış antioksidan etkinliğiyle güçlü polifenolik bileşenler içeren standart hale getirilmiş bir çam kabuğu ekstresidir. Araştırmalar, bu patentli bitkisel ekstre formülasyonunun C ve E vitaminlerinden daha güçlü olduğunu ve C vitaminini yeniden kullanılabilir hale getirme, E vitaminini yeniden üretme (C vitamininin yaptığı gibi) ve endojen antioksidan enzimlerin etkinliğini teşvik etme kapasitesine sahip olduğunu öne sürmüştür. Piknogenolün günde 3 kez, her yemekte 25 mg’lık bir piknogenol tb 30 günün sonunda son derece etkilidir.

Resveratrol, bitkilerde özellikle kırmızı üzümde yer fıstığında ve ananasta yüksek konsantrasyonda bulunmaktadır. Siya üzümün soğuk hava koşulları, mantar enfeksiyonları gibi etkenlere bağlı olarak kendini korumak için ürettiği bir maddedir.

• Üzüm kabuğunda bulunan resveratrolün güçlü antioksidan özelliği E vit. 50 kat, C Vit 30 kat daha fazladır.
• DNA hasarına engel olur, anti-aging etkilidir; yaşlanmayı yavaşlatıcı hatta yaşam süresini uzatıcı etkisi olduğu düşünülmektedir. İnflmasyon karşıtı etkisi ile doku hasarı ve hücresel çoğalmayı baskılar. Cild yapısını korur.
• Vücut ağırlığının düzenlenmesine yardımcı olur.
• Ayrıca damar tonusunu düzenleyici ve anti-platelet etkileri saptanmıştır.
• Söz konusu etkileri ile resveratrolün yüksek vücut ağırlığının düzenlenmesi, kardiyovasküler, serebrovasküler hastalık, diyabet ve kanserle bağlantılı süreçlerde etkili olması söz konusudur.