- Gösterim: 5435
Saç ekimine aday hastanın muayenesi ve ilk değerlendirmesi;
- Baş ve yüz anatomik özelliklerinin belirlenmesi ile başlanmalıdır. Burada amaç, baş, alın ve yüzün genetik, ırksal ve etnik kökeninden kaynaklanan yapısal özelliklerinin belirlenmesidir. Başın anatomik yapısı, başın ön kısmı ve özellikle tepe kısmının genişliği, ekim planlamasında son derece önemlidir. Bu özellikler, saç ön çizgisinin belirlenmesinde önem kazanmaktadır. Hasta yüzü ve alının şekli belirlenir. Yuvarlak baş yapısına sahip bir kişide saç ön çizgisi daha yuvarlak tercih edilmelidir. Uzun ve köşeli bir baş yapısında ise V şeklinde bir saç ön çizgisi tercih edilmektedir. Yüz şeklinde üçgen, kare, oval, yuvarlak ve armut şekli gibi tanımlar kullanılırken, alında düz ya da bombeli alın tanımları kullanılır. Yine bunlar, saç ön çizgisinin belirlenmesinde önemlidir(baş şeklinin belirlenmesi için... ve yüz şeklinin belirlenmesi için...).
- Saç ön çizgisinin tasarımında hastanın cinsiyeti de son derece önemlidir. Saç ön çizgisi kadınlarda daha yuvarlak, erkeklerde ise daha V şeklinde ve köşeli olmalıdır. Saç ön çizgisinde saçlar mevcutsa, saç ön çizgisinin dar, geniş ve yuvarlak olması, U-V şeklinde ya da beşgen olması gibi doğal yapısı iyi saptanmalıdır. Ekim, bu doğal yapının korunması yönünde olmalıdır.
- Saç ekim adayının ırksal ve etnik kökeni son derece önemlidir. Örneğin, bazı ırklarda, Afro-Amerikan ve Asya ırklarında cerrahi sonrası daha fazla skar gelişimi görülmektedir. Bu riski taşıyan hastalarda FUT yönteminden daha çok FUE yöntemi tercih edilmelidir. Irklara göre saçların çapları, renkleri ve deri ile kontrastları değişebilmektedir. Örneğin, ince saçlara sahip, saçları ve saçlı derisi açık renkli olan bir kişide ekim alanında daha fazla saç köküne ihtiyaç duyulmaktadır. Saçların ve saçlı derinin rengi ile aralarındaki kontrast farkı, yani saçlar ile derinin arasındaki renk farkı önemlidir. Çok kontrast oluşturması, doğal görünümü bozmaktadır. Çok koyu siyah saçlar, açık beyaz bir tende ekim sonrası daha az doğal görüntünün elde edilmesine neden olmaktadır. Açık beyaz bir tende beyaz ya da kızıl saçlar daha doğal sonuçlar vermektedir. Saçların çapları son derece önemli olduğu için trikoskopi yöntemleri ile saçların çap ölçümleri yapılmalıdır. Ekim sonrasında ekilen saçların hacimli ve yoğun görünmesinde saçların çapları önem kazanmaktadır. İnce saçlar, saçın estetik genel dolgunluğuna kalın saçlı olanlara göre daha az katıldıkları için ekim sonrası aynı sonuçların alınabilmesi için belki 2 kat saç sayısı ile ekim yapılmalıdır. Ayrıca, saçların derideki derinlikleri de ırklara göre değişmektedir. Örneğin, Asya ırklarında ekimde kullanılan folliküler ünite (FU) derinliği 5-6 mm iken, Batı ırklarında 4-5 mm'dir. Bu saçların tek tek alındığı FUE yönteminde alınma derinliğinin belirlenmesi son derece önemlidir. Ayrıca, Afrika ırklarında ve kıvırcık saçları olanlarda saçlar deri altında hafif bir kıvrım göstermekte, bu da FUE yönteminde açların düzenlenmesini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, FUE yöntemi ile saç ekimi düşünülen tüm hastalarda ekim öncesi test edilmesi amacıyla saç kökleri FUE ile alınmakta, derinlik ve açılanmalarına bakılmaktadır. Saçlar düz, dalgalı veya kıvırcık olabilir. Saçın kıvırcık olması çok önemli değil; ancak düz saça göre ekim sonrası daha doğal durmakta ve geniş yüzeyleri kaplamaktadır.
- Saç ekim adayı hastanın saçlı derisinin elastikiyeti, esnekliği ve kalınlığı iyi değerlendirilmelidir. Saç derisinde elastikiyetin olmaması, FUT gibi bir yöntemin seçilmesini zorlaştırmaktadır. Saçlı derinin yağ salgısı düzeyi, yani sebum, iyi değerlendirilmelidir. Saçlı deri ve vücutta mevcut cilt hastalıkları iyi sorgulanmalıdır. Örneğin, seboreik dermatiti olan bir hastada saç ekimi sonrası klinik alevlenme olabilmektedir. Vücudunda psoriasis, sedef hastalığı ya da vitiligo bulunan bir hastada saç ekiminin mikro hasarları, ekim sonrası saçlı deride hastalıkların aktivasyonuna neden olabilmektedir.
- Hastanın saç dökülme paterni ve derecesi değerlendirilmektedir. Bu hastanın saç dökülme düzeyini, dökülmenin devamı hakkında bir ön bilgi vermektedir(saç dökülme paternleri hakkında daha detaylı bilgi için...).
- Saç ekimi için saç köklerinin alınacağı alanın değerlendirilmesi; saçların çapları, minyatürizasyon derecesi ve yoğunluğu değerlendirilmelidir.
Bu alanda foliküler ünitlerde terminal saçlar azalıp vellus sayısı artarak minyatürizasyon olmaktadır ve daha ileri yaşlarda FU sayısı da azalmaktadır. FU'ların alınacağı donor alanda saçların dansitansı ile birlikte bu dansititedeki terminal saç ve vellus arasındaki oranlar önemlidir. Dansitite normal ancak velluslar normalden fazla ise bu durum saç ekimini olumsuz etkilemektedir. Donor alanda %35'ten fazla minyatürizasyonun varlığı saç ekimi yapılmasını engellemektedir.