Kaşlar, yüz orta hattında göz çukuru üst kemik yapısının orbital riminde hafif bir eğimle dışarı doğru yerleşim göstermektedir. Kaşlar, bu yerleşimleriyle gözleri üst bölümden çerçevelerken merkezi konumları nedeniyle yüz simetrisinde son derece önemlidir. Kaşın şekli, geometrisi ve ölçüleri cinsiyet ve yüz şekli ile uyumlu olmalıdır. Kaşın kabul edilebilir normları etnik köken, yaş, cinsiyet ve moda trendlerine bağlı olarak değişmektedir. Aşağıdaki resimde, diamond olarak tanımlanan bir yüz için olması gereken kaş formları görülmektedir.. Yüz şekileri ve kaşların formu arasında estetik ilişki hakkında daha detaylı bilgi için...

Kaşlar birçok nedenle dökülebilir veya yapısal değişimlere uğrayabilir. Kaşların kısmi ya da tam kayıpları, estetik algıda derin bir olumsuzluk yaratabilir ve kişinin özgüveni üzerinde ciddi bir olumsuz etki yaratabilir. Kaşlarda dökülme ve kalıcı kayıplarda nedenler; 

• Kaşların kozmetik amaçlı alınması, zamanla kalıcı kaş kayıplarına neden olabilir.
• Trikotillomani adını verdiğimiz psikolojik nedenli klinik tabloda; kişinin istemsiz olarak kaşları ile oynaması ve onları koparması zamanla kalıcı kaş kayıplarına neden olmaktadır.
• Konjenital-doğumsal kaşların yokluğu yada azlığı(Netherton sendromu, Ektodermal displazilerde v.b.)
• Alopesi-kaş kıran sonrası kaşların çıkmaması durumlarında
• Tüberküloz yada lepra gibi enfeksiyonlardan kaynaklanan kaş dökülmelerinde
• Travmatik; kalıcı makyaj amaçlı tatoo yapılması veya bunların çıkarma işlemleri, kaşa yerleşen deri enfeksiyonları, yaralanmalar, yanıklar, cerrahi uygulamalar sonrası kalıcı kaş kayıpları yaşanabilmektedir.
• Hipotiroidi hastalığına bağlı olarak kaşların 1/3 dış ve orta kısmında kayıplar yada azalmalar olabilmektedir
• Lupus Eritematozis yada liken pilanopilaris gibi inflamatuar deri hastalıkları sonrası kalıcı kaş kayıpları gelişebilmektedir
• Kemoterapi yada radyoterapi sonrası kalıcı kaş kayıpları gelişebilmektedir. 
• Yaşlanma sonrası kaşlarda seyrekleşme yada kaş kayıpları görülebilmektedir. 

Kaş ekimleri yukarıda tanımlanan medikal durumlarda düşünülebileceği gibi estetik amaçlı, yani kaşların formunu ya da yoğunluğunu artırmak için uygulanabilmektedir.

Kaşların doğal yapısal özellikleri ve kadın ile erkek kaş formları hakkında bazı önemli bilgileri hatırlayalım:

• Kaşlar doğal yapısal özellikleri ile baş, gövde ve kuyruk kısmından oluşmaktadır.
  • Baş kısmı kaşın en iç kısmında yer alan 0.5–0.7 cm lik alandır.  Burada kaşlar daha ince ve diğer bölümlere göre daha açık renklidir. Kaşlar bu alanda cilde göre daha dik ve haff yukarı açılanmaktadır.

 

• • Gövde kısmı baş ve kuyruk bölümü arasında yer alan 2.5 cm lik bölümdür. Burada kaşlar daha kalın ve koyu renklidir. Bu bölümün üst parçasında kaşlar cilde göre dışa ve aşağı açılanmakta, alt parçasında ise kaşlar dışa ve yukarı açılanmaktadır. Bu açılanmalar nedeni ile kaşların gövdelerinin tam ortasında kaşların balık sırtı paterni oluşmaktadır. Gövde kaşın en yoğun kaş içeren bölümüdür.
  • Kuyruk kısmı en dışta yer alan 2 cm lik bölümdür. Burada kaşlar ince ve daha açık renklidir. Bu bölümde kaş yoğunluğu azdır ve yaşla birlikte kalıcı kaş kayıplarının en fazla olduğu alandır. 
• Erkek ve kadın cinsiyeti arasında cinsel dimorfizm, kaşların gözlerin üstündeki yerleşimi ve şekilsel formları açısından farklılıklar göstermektedir. Erkeklerde kaşlar, göz çukuru üst kemik yapısının orbital riminin üzerinde ve hafif düz bir yerleşim göstermektedir. Kadınlarda ise kaşlar, erkeklere göre orbital rimin hafif yukarısına ve martı kanadı şeklinde daha açılı bir yerleşim göstermektedir. Kadınlarda kaşın kuyruk dış kısmı supraorbital rimin 10 mm üzerindedir. Aşağıdaki resimde kadınlarda ve erkeklerde kaş şekilleri gösterilmektedir.

• Kaşın baş, en iç noktası gözün iç köşesi ile aynı hizada ve üst göz çukuru kemiğinin tam üzerinde yada hafif altından başlamaktadır. Gövde kısmı orbital rimin tam üzerinde seyretmektedir. Kuyruk kımsı, en dış kısmı üst göz çukuru kemiğinin daha üstünde seyrederek burun kanadı ile göz dış köşesini birleştiren çizgide sonlanmaktadır. Yüze karşıdan bakıldığında kaş gözün iç köşesinden 10 mm yukarıda olmalıdır.
• Erkeklerde kaşlar hafif eğimli ancak açılanma göstermezken kadınlarda kaş göz irisinin dış kenarı, limbus hizasında yukarı hafif açılanma göstermektedir. bu açılanma noktasının limbus ve göz dış köşesi arasıda bir yerde olması esteteik olarak istenmektedir. 
• Kaşın iç ve dış köşeleri arasında 10–20° açı bulunmaktadır.
• Bu açılanma nedeni ile kaşın baş kısmı kuyruk kısmına göre 2 mm daha aşağıda yerleşmektedir.
• Kaş ile üst göz kapağı katlantı çizgisi arası mesafe ortalama 1.6 cm dir.
• Kaş ile göz pupili arasında ortalama mesafe ortalama 2.5 cm dir. .
• Kaş ile saç ön çizgisi arasında mesafe ortalama 5–6 cm dir.
• Kaşın şekli ve yerleşimi kadar kalınlığıda önemlidir. Kaşın kalınlığı baş ve gövdede kuyruğa göre daha kalındır. Kaşlar 0.5 cm den ince ise "çok ince kaş", 0.6 cm ise "ince kaş", 0.6-0.9 cm ise "orta kalınlıkta kaş", 0.9 cm den kalın ise "kalın kaş" olarak tanımlar kullanılmaktadır. 
• Kaşların uzunluğuda önemlidir; kaşın başı ile kuyruğu arasındaki yatay mesafe "kaş uzunluğu" olarak değerlenedirilmektedir. Kaş uzunluğu 6 cm ve üzeri ise "uzun kaş", 3.8 cm den kısa ise "kısa kaş" olarak tanımlanmaktadır.
• Saçlı deride foliküler ünitlerdeki saçların büyüme fazı olan anajen evre 3-6 yıl kadar uzun iken kaşlarda folliküler ünitlerde bu süre çok kısadır. Saçlar günde 0.30-0.41 mm uzar iken kaşlar ancak bunun yarısı kadar uzamaktadır. 
• Kaşların yaş, cinsiyet ve yüz şekline yüzde yerleşimi ve fromu değişkenlik göstermektedir. Bu kaşın dizaynında son derece önemlidir. Kaşın dizaynı için Westmore, Lamas ve Anastasia tarafından önerilen dizayn standartları kullanılmaktadır. Daha detaylı bilgi için... Kaş yüz şekli ile uyumlu, başlangıç-bitiş noktaları estetik normlarda ve ideal şekilde olmalıdır. Örneğin kaş baş kısmının başlangıç noktası gözün iç köşesi-burun kanatları dış kenarı arasında çizilen hat üzerinde olmalıdır. Kaş kuyruk bitim noktası ise gözün dış köşesi-burun kanatları dış kenarı arasında çizilen hat üzerinde olmalıdır. Kaşlarda açılanma ise gözün dış limbusu ile gözün diş köşesi arasında yer almalıdır. Kaşların bu nromlar dışında bir fromda olması yüze farklı bir ifade verdiği gibi duygu durumunuda değiştirmektedir. Örneğin kaşların gövde ve kuyruk kısmının çok yukarıda olması yüze şaşırmış bir ifade vermektedir. Kaşların çok düşük olması sinirli, endişeli ve yorgun bir yüz ifadesi vermektedir.

Kaş ekimi planlandığında öncesinde bazı ön bilgiler verilmelidir. 

• Kaş ekimi olarak tanımlanmakla birlikte uygulama, FUE ya da FUT yöntemi kullanılarak (bunlar saç ekimlerinde kullanılan yöntemler) basitçe saçlı deriden alınan foliküler ünitlerle yapılmaktadır.
• Estetik olarak hedeflenen kaş yoğunluğunun ve dizaynının uygun aralıklarla tekrarlayan seanslar ile sağlanabileceği anlatılmalıdır. Bu nedenle ekim sonrası 2-6 ay sonra kontroller yapılarak gerekir ise yetersiz yoğunluktaki kaş alanlarına ekimler tekrarlanabilir. 
• Kaş ekiminde yukarıda hedeflenen doğal görünümlü kaş formunun sağlanabilmesi için saçlı deriden alınan foliküler üniteler cilt ile belli açılar kullanılarak uygulanmaktadır. Ancak ekim sonrası kaşlarda yeniden oluşturulan kaşların %10–15'inde çıkış açılarında istenmeyen değişimler olabileceği unutulmamalıdır. Bunun için ekim sonrası maskara frıçaları ile kaşlara yön ve açı uygulamları yapılmalıdır. Gerekir ise yanlış açılı kaşlar tekrar ekimler ile açılandırılabilir. 
• Kaş ekimi için kullanılan saçların uzama hızları normal kaş uzamasına göre daha hızlı olduğu için ekim sonrasında 2-3 haftada bir kaşların boylarının düzenlenmesi gerekebilmektedir. Ekilen yeni kaşlar zamnla senkronize olacağı bilgisi verilmelidir.  

Kaş ekimi planlanan kişide estetik olarak belirlenen yüz şekline ve cinsiyetine uygun kaş dizaynı yapılır. Kaş dizayn değerlendirmesi hasta ile birlikte tartışılarak belirlenmelidir. Kaş dizaynı yüzün bir tarafında çizilerek yeniden değerlendirilmelidir; sonrasında simetrik olacak şekilde diğer tarafta kaşın dizaynı tamamlanmalıdır. Kaş dizaynı ile kaşların uzunluk ve genişlik ölçümlerine göre ekim için gerekli olan saç foliküler ünite sayısı ortalama olarak belirlenir. Bu sayı ekime göre değişmekle birlikte her ekim seansı için ortalama 50-250 arasında değişmektedir. Kaş dizaynı sonrasında ekimde kullanılacak saç foliküllerinin alınabileceği donor alan, trikoskopik olarak ön değerlendirme yapılarak alınabilecek foliküler ünite alanları belirlenmektedir. Kaş ekiminde sıklıkla 1'li ve daha az 2'li foliküler üniteler kullanılacağı için bunların rahat alımının yapılabileceği oksipital alt alan ve temporal kulak üst-arka alanları seçilmektedir. Kulak arkasında istenmeyen iz, skar gelişme riski nedeni ile donor alan için fazla tercih edilmemelidir. 

Günümüzde kaş ekiminde sıklıkla FUE yöntemi kullanılmaktadır. FUE yöntemi ile kaş ekiminde donor alandan foliküler ünitler kısa ve uzun saç tercihleri kullanılarak alınmaktadır. Kaş ekiminde kısa saç içeren foliküler ünitler kullanılacaksa, donor alanda ortalama 10x4 cm'lik alanda saçlar 2-3 mm uzunluğunda kısaltılmaktadır. Alan antiseptiklerle dezenfekte edilmekte ve lokal anestezi uygulanmaktadır.

 

Lokal anestezi sonrası donor alanda saç yoğunluğu korunacak şekilde iç çapları 0.6 -0.8 mm olan özel "puch'lar" ile folliküller ünitler alınmakta. Alınan folliküler ünitler steromikroskop altında tekli FU ayrılmakta ve ekim süresince steril serum fizyolojik içerisinde bekletilmektedir.

Bu alandan saç follikül alımı bittikten sonra antibakteriyal kremler sürülerek alan kapatılmakta. Aşağıdaki resimlerde FUE hemen sonrası, 1. gün ve 1 hafta sonrası donor alan görülmektedir. 

Dizaynı yapılan kaş ekim alanı dezenfekte edilerek lokal anestezi uygulanmaktadır. Kaş ekimi yapılacak alanda 0.8–1 mm çaplarında özel blade'ler ile ya da 19–21 gauge iğne uçları ile tekli holler açılmaktadır.

Hollerin açılma yoğunluğu, kaşların doğal yoğunluğu olan 30-35 U/cm² olacak şekilde düzenlenmektedir. Kişiye göre değişmekle birlikte, ekim için 75-250 hol açılmaktadır.

Kaş ekim alanında holler açılırken aşağıdaki resimde olduğu gibi kaşın doğal dağılımıyla uyumlu, cilt ile uygun açılarda ve 3-4 mm derinlikte olmalıdır. Kaşta ekim alanına göre kullanılması gereken cilt açıları değişmektedir. Kaşın gövde ve kuyruk ksımında nerede ise deriye paralel holler açılmaktadır.  

Kaş ekim sonrası doğal ve estetik sonuçların elde edilmesi için son yıllarda "uzun saç foliküler ünit-LHF" kullanımı önerilmektedir. Yukarıda anlatılmaya çalışılan standart kaş ekimlerinde folliküler ünitlerin alınacağı donor alanda saçlar 2-3 mm uzunlukta kısaltılmalıdır. Donor alanda saçların kısaltılması, saçlar tekrar uzayana kadar kişinin saç tercihini etkilemekte; sosyal, kişisel ya da mesleki nedenlerden dolayı kişiyi rahatsız edebilmektedir. Bu nedenle "tıraşsız FUE" ya da "uzun saç foliküler ünit-LHF" olarak tanımlanan yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemde saçlar kısaltılmadan özel punchlar ile uzun saç içeren foliküler ünitler alınabilmektedir.

Uzun saç içeren foliküller ile yapılan FUE kaş ekimlerinin tercih edilmesinin donor alanda saçların kısaltılmasının olmaması dışında birçok avantajı bulunmaktadır.

• Ekimin uzun saç içeren folikül ünitleri ile yapılarak ekim sonrası istenilen uzunlukta kesilmesi, ekim sonrası daha iyi bir görsellik sağlamakta ve ekim sonrası elde edilecek sonuç hakkında bir ön bilgi vermektedir.
• Bu kaş yöntemin en büyük avantajı ise uzun saç içeren foliküler ünitlerde saçın kıvrılma yönünün belirlenebilmesi. Saçlar saçlı deride belli bir açılanma ile deri içerisinde yerleşmekte. Klasik FUE tekniğinde saçlar 2-3 mm kesildiği için greftlerde saç kıvrım yönünün belirlenmesi imkansız hale gelmektedir.

Kısaltılmış saç içeren foliküler ile ciltte dar açılarla kaş ekimleri yapıldığında, saçlar ekim yapılan açılarda çıkmakta ancak uzama süreçlerinde saçlı derideki orijinal kıvrımlarına göre yönleri değişebilmektedir. Bu olumsuzluk, kaş ekimleri sonrası istenmeyen estetik sonuçlara neden olmaktadır.

 Uzun saç içeren foliküler içeren FUE yönteminde ise kılların kıvrım yönleri daha belirgin olarak gözlenebilmekte ve buna göre kaşa ekimler yapılmaktadır.

Bunların kıvrım yönleri kaş derisinde dar açı yönleriyle aynı olduğunda estetik sonuçlar çok daha iyi olmaktadır. Uzun saç içeren FUE kaş ekimleri, daha önce problemli kaş ekimlerinin revizyonu için kullanılmaktadır.

Kaş ekimleri, yanık, kaza ya da ameliyat gibi bir travmatik süreç sonrasında skar gelişimi için yapılacaksa, ilk önce skar revizyon cerrahisi, lazer ve dolgu gibi uygulamalar yapılmalıdır. Bu uygulamalardan 2 ay sonra kaş ekimi planlanmalıdır.

 

Kaş ekimi sonrası 2. günden itibaren seçilen bir nemlendirici losyon ekim alanına kullanılmaya başlanır. 3. gün önerilen bir şampuan ile banyo yapılmasına izin verilir. Sonrasında günde 1 defa kaş ekim alanı yıkanabilir. Ekim alanında ve özellikle göz üstlerinde ödem ve morluklar olabilmektedir. Bunlar 3-4 günde kendiliğinden azalarak 7-10 gün içerisinde kaybolmaktadır. Ekim sonrası 3-7 gün antibiyotik, ağrı kesici ve ödem azaltıcı ilaçlar sıklıkla kullanılmaktadır. Ekim sonrası ekilen saçlar 1-2 hafta içerisinde dökülebilir. Bunlar 1-2 ay içerisinde tekrar çıkmaya başlamaktadır. Kaşların yeniden çıkma süreçlerinde maskara fırçası ile kaşların yön ve açılarının günde bir defa verilmesi, 2-3 haftada bir uzayan kaşların boylarının düzenlenmesi gerekmektedir. 1. ekim uygulaması sonrası estetik yetersizlikler için ikinci bir ekim 6 ay sonrası için programlanmalıdır.

Kaş ekimleri kaş yoğunluğunun arttrılması için yapılabileceği gibi

Kaşların yeniden dizaynı içinda kullanılabilmektedir.