- Gösterim: 33114
Kirpikler, yüz orta hattında üst ve alt göz kapaklarının serbest kenarlarına yerleşim göstermektedir. Kirpikler, gözü kimyasal ve fiziksel irritanlar ile yabancı cisimlere karşı koruyan ve sahip olduğu refleksle göz kapaklarının kapanmasını sağlayan önemli bir anatomik yapıya sahiptir. Kirpikler, bu yerleşimleriyle gözleri üst ve altta çerçevelerken, merkezi konumları nedeniyle yüz simetrisinde son derece önemlidir. Estetik, güzellik ve çekicilikteki rolleri ise tartışılmaz. Kirpiklerin yoğunluğu ve boyutları, yaşa, cinsiyete ve ırksal özelliklere göre farklılıklar gösterirken, moda trendlerine bağlı olarak değişmektedir.
Kirpikler birçok nedenle dökülebilir veya yapısal değişimlere uğrayabilir. Kirpiklerin kısmi ya da tam kayıpları, estetik algıda derin bir olumsuzluk yaratabilir ve kişinin özgüveni üzerinde ciddi bir olumsuz etki oluşturabilir. Kirpiklerde dökülme ve kalıcı kayıpların nedenleri şunlardır:
- Kirpikler kozmetik amaçlı yapılan uygulamalar, takma kirpik uygulaması, kirpik kalıcı permaları gibi zamanla kalıcı kirpik kayıplarına neden olabilir.
- Trikotillomani adını verdiğimiz psikolojik nedenli klinik tabloda; kişinin istemsiz olarak kirpikleri ile oynaması ve onları koparması zamanla kalıcı kirpik kayıplarına neden olmaktadır.
- Konjenital-doğumsal kirpiklerin yokluğu yada azlığı(Ektodermal displazilerde v.b.)
- Alopesi-kaş kıran sonrası kirpiklerin çıkmaması durumlarında
- Tüberküloz yada lepra gibi enfeksiyonlardan kaynaklanan kirpik dökülmelerinde
- Travmatik; kalıcı makyaj amaçlı tatoo yapılması veya bunların çıkarma işlemleri, üst göz kapağı enfeksiyonları, yaralanmalar, yanıklar, cerrahi uygulamalar sonrası kalıcı kirpik kayıpları yaşanabilmektedir.
- Hipotiroidi hastalığına bağlı olarak kirpiklerde kayıplar yada azalmalar olabilmektedir
- Lupus Eritematozis yada liken pilanopilaris gibi inflamatuar deri hastalıkları sonrası kalıcı kirpik kayıpları gelişebilmektedir
- Kemoterapi yada radyoterapi sonrası kalıcı kirpik kayıpları gelişebilmektedir.
- Yaşlanma sonrası kirpiklerde seyrekleşme yada kirpik kayıpları görülebilmektedir.
Kirpik ekimleri ekimleri yukarıda tanımlanan medikal durumlarda düşünülebileceği gibi estetik amaçlı, yani kirpiklerin yoğunluğunu artırmak için uygulanabilmektedir. Kirpik kayıpları ve dökülmelerinde "Bimatoprost" içeren ilaçlar, ilk olarak 16 hafta boyunca kirpiklere sürülerek kullanılmalıdır. Bu etken madde, göz hastalıklarında; göz tansiyonunda ve glokomda kullanılmaktadır. 2009 yılında kirpiklerde kullanımında FDA onayı bulunmaktadır. Özellikle üst kirpiklerde cevap çoğu zaman oldukça iyidir. Bu ilaçla cevabın yetersiz olduğu durumlarda kirpik ekimi düşünülmelidir.
Kirpiklerin doğal yapısal özellikleri hakkında bazı önemli bilgileri hatırlayalım:
- Kirpikler, anatomik olarak üst ve alt göz kapaklarının birbirine bakan yüzeyinde, dış kısmında 2-3 sıra halinde yer almaktadır.
- Kirpikler, göz kapaklarının serbest kenarlarından dışa doğru belirgin bir açılanma yaparak uzamaktadır.
- Kirpiklerin uzunlukları vücut kıllarına, özellikle saçlara göre daha kısadır. Bu anajen fazın saçlara göre kirpiklerde kısa olmasından kaynaklanmaktadır(34±9 gün).
- Kirpiklerin günlük uzama hızı 0.12 ± 0.05 mm dir. Bir kirpik koparıldığında tekrar uzama süresi ortalama 7-8 haftadır.
- Üst göz kapağında 4-5 sıra ile kirpikler yer alırken alt göz kapağında 2-3 sıra ile yer almaktadır.
- Üst göz kapağında ortalama 300– 400, alt göz kapağında 100–150 adet kirpik bulunmaktadır.
Üst göz kapağında kirpikler 20-30'lu gruplar halinde uzayarak bir piramit oluşturacak şekilde yapılmaktadır.
- Üst göz kapağı kirpikleri daha yoğun, 8-12 mm uzunluğunda, kalın ve daha koyu renklidir. Alt göz kapağı kirpikleri ise daha seyrek, 6-8 mm uzunluğundadır. Ancak gözün iç kısmındaki üst ve alt kirpikler daha az yoğun ve daha ince iken, gözün dışında yer alanlar daha yoğun ve kalındır. Kirpik ekimleri bu doğal dağılımı takip etmelidir.
Kirpik ekimi planlandığında öncesinde bazı ön bilgiler mutlaka verilmelidir.
- Kirpik ekimi olarak tanımlanmakla birlikte uygulama, FUE ya da FUT yöntemi kullanılarak (bunlar saç ekimlerinde kullanılan yöntemler) basitçe saçlı deriden alınan foliküler ünitlerle yapılmaktadır.
- Kirpik ekimleri genellikle üst göz kapaklarına yapılabilmektedir.
- Estetik olarak hedeflenen kirpik yoğunluğunun ve dizaynının uygun aralıklarla tekrarlayan seanslar ile sağlanabileceği anlatılmalıdır. Bu nedenle ekim sonrası 2-6 ay sonra kontroller yapılarak gerekir ise yetersiz yoğunluktaki kirpik alanlarına ekimler tekrarlanabilir.
- Kirpik ekiminde başarılı bir estetik sonucun sağlanabilmesi için saçlı deriden alınan foliküler üniteler cilt ile belli açılar kullanılarak uygulanmalıdır. Ancak ekim sonrası kirpiklerde yeniden oluşturulan kirpikler %10–30'unda çıkış açılarında istenmeyen değişimler olabileceği unutulmamalıdır. Bunun için ekim sonrası maskara frıçaları ile kirpiklere yön ve açı uygulamaları yapılmalıdır. Gerekir ise yanlış açılı kirpikler alınarak tekrar ekimler ile açılandırılabilir.
- Kirpik ekimi için kullanılan saçların yada vücut kıllarının uzama hızları normal kirpik uzamasına göre çok daha hızlı olduğu için ekim sonrasında 2-3 haftada bir kirpiklerin boylarının düzenlenmesi gerekebilmektedir. Ekilen yeni kirpikler zamanla senkronize olacağı bilgisi verilmelidir.
Kirpik ekimi planlanan kişide estetik olarak belirlenen ve cinsiyetine uygun kirpik dizaynı yapılır. Kirpik dizaynı değerlendirmesi hasta ile birlikte tartışılarak belirlenmelidir. Kirpik dizaynı ile kirpiklerin yoğunluk ölçümlerine göre ekim için gerekli olan foliküler ünite sayısı ortalama olarak belirlenir. Bu sayı ekime göre değişmekle birlikte, her ekim seansı için ortalama 50-70 arasında değişmektedir. Kirpik dizaynı sonrasında ekimde kullanılacak foliküllerin alınabileceği donor alan, trikoskopik olarak ön değerlendirme yapılarak belirlenmektedir. Kirpik ekiminde sıklıkla 1'li ve daha az 2'li foliküler üniteler kullanılacağı için bunların rahat alımının yapılabileceği oksipital alt alan seçilmektedir. Geçmişten günümüze kirpik ekiminde saçlı deri donor alan olarak kullanılmakta olup, son yıllarda vücut kılları da kullanılmaktadır. Kirpiklerin fiziksel yapılarının uyumu için saçlı deride sıklıkla uygun olan ense saçları tercih edilmektedir. Ense saçlarının fiziksel yapıları ince olmakla birlikte, büyüme hızları normal kirpiklerden daha hızlıdır. Bu nedenle son yıllarda bacak kıllarının yavaş uzama hızları ve ince olmaları nedeniyle daha fazla tercih edilmeye başlanmıştır. Ancak bacakta FUE sırasında minimalde olsa iz kalacağı unutulmamalıdır.
Günümüzde kirpik ekiminde sıklıkla FUE yöntemi kullanılmaktadır. FUE yöntemi ile kirpik ekiminde donor alandan foliküler ünitler, kısa ve uzun saç tercihleri kullanılarak alınmaktadır. Kirpik ekiminde kısa saç içeren foliküler ünitler kullanılacaksa, donor alanda ortalama 10x4 cm'lik alanda saçlar 2-3 mm uzunluğunda kısaltılmaktadır. Alan antiseptiklerle dezenfekte edilmekte ve lokal anestezi uygulanmaktadır.
Lokal anestezi sonrası donor alanda saç yoğunluğu korunacak şekilde iç çapları 0.6 -0.8 mm olan özel "puch'lar" ile folliküller ünitler alınmakta. Alınan folliküler ünitler steromikroskop altında tekli FU ayrılmakta ve ekim süresince steril serum fizyolojik içerisinde bekletilmektedir.
Bu alandan saç follikül alımı bittikten sonra antibakteriyal kremler sürülerek alan kapatılmakta. Aşağıdaki resimlerde FUE hemen sonrası, 1. gün ve 1 hafta sonrası donor alan görülmektedir.
Dizaynı yapılan kirpik ekim alanı için üst göz kapaklar dezenfekte edilerek lokal anestezi uygulanmaktadır. Kirpik ekimine başlamadan önce göze anestezik ve antibiyotikli nemlendirici damlatılır. Gözlerin korunması için özel örtüler kullanılır. Kirpik ekimi yapılacak alanda 0.8–1 mm çaplarında özel blade'ler ile ya da 19–21 gauge iğne uçları ile tekli holler açılmaktadır.
Kirpik ekim alanında holler kirpiklerin doğal dağılımıyla uyumlu, cilt ile uygun açılarda ve 3-4 mm derinlikte olmalıdır. Kirpik ekim alanında dik cilt açıları kullanılmaktadır. Kirpik ekimlerinde, saç ekiminde kullanılan "Choi implanter" ile hol açımı ve folikülerin yerleştirilmesi yapılabilmektedir.
Kirpik ekim sonrası doğal ve estetik sonuçların elde edilmesi için son yıllarda "uzun saç foliküler ünit-LHF" kullanımı önerilmektedir. Yukarıda anlatılmaya çalışılan standart kirpik ekimlerinde folliküler ünitlerin alınacağı donor alanda saçlar 2-3 mm uzunlukta kısaltılmalıdır. Donor alanda saçların kısaltılması, saçlar tekrar uzayana kadar kişinin saç tercihini etkilemekte; sosyal, kişisel ya da mesleki nedenlerden dolayı kişiyi rahatsız edebilmektedir. Bu nedenle "tıraşsız FUE" ya da "uzun saç foliküler ünit-LHF" olarak tanımlanan yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemde saçlar kısaltılmadan özel punchlar ile uzun saç içeren foliküler ünitler alınabilmektedir. Uzun saç folliküler ünit uygulaması için FUT yöntemide tercih edilebilmektedir.
Uzun saç içeren foliküller ile yapılan FUE kirpik ekimlerinin tercih edilmesinin donor alanda saçların kısaltılmasının olmaması dışında birçok avantajı bulunmaktadır.
- Ekimin uzun saç içeren folikül ünitleri ile yapılarak ekim sonrası istenilen uzunlukta kesilmesi, ekim sonrası daha iyi bir görsellik sağlamakta ve ekim sonrası elde edilecek sonuç hakkında bir ön bilgi vermektedir.
- Bu kirpik ekim yöntemin en büyük avantajı ise uzun saç içeren foliküler ünitlerde saçın kıvrılma yönünün belirlenebilmesidir. Saçlar saçlı deride belli bir açılanma ile deri içerisinde yerleşmekte. Klasik FUE tekniğinde saçlar 2-3 mm kesildiği için greftlerde saç kıvrım yönünün belirlenmesi imkansız hale gelmektedir.
Kısaltılmış saç içeren foliküler ile ciltte kirpik ekimleri yapıldığında, saçlar ekim yapılan açılarda çıkmakta ancak uzama süreçlerinde saçlı derideki orijinal kıvrımlarına göre yönleri değişebilmektedir. Bu olumsuzluk, kirpik ekimleri sonrası istenmeyen estetik sonuçlara neden olmaktadır.
Uzun saç içeren foliküler içeren FUE yönteminde ise kılların kıvrım yönleri daha belirgin olarak gözlenebilmekte ve buna göre daha doğru kirpik ekimleri yapılabilmektedir.
Bunların kıvrım yönleri üst göz kapağı serbest kenarında dik açı ile aynı olduğunda estetik sonuçlar çok daha iyi olmakta, kirpiklerin uzmasında göz içine açılanma gbi problemler olmamamaktadır. 10 cm uzunluğunda tek kıl içeren foliküler yapılar “French needle” denilen özel bir iğne ile göz kapağının 6-9 mm üst kısmından kirpik alanına deri altından yerleştirilmekte sonra istenilen uzunlukta kesilmektedir.
Kirpik ekimleri, yanık, kaza ya da ameliyat gibi bir travmatik süreç sonrasında skar gelişimi için yapılacaksa, ilk önce skar revizyon cerrahisi, lazer ve dolgu gibi uygulamalar yapılmalıdır. Bu uygulamalardan 2 ay sonra kirpik ekimi planlanmalıdır.
Kirpik ekimi sonrası 10 gün boyunca günde 2 defa distile su ile gözlerini yıkaması sonrasında antibiyotikli ve nemlendirici özelikte bir göz pomadını kullanması istenir. Ekim alanında ve özellikle üst göz kapaklarında ödem ve morluklar olabilmektedir. Bunlar 3-4 günde kendiliğinden azalarak 7-10 gün içerisinde kaybolmaktadır. Ekim sonrası 3-7 gün antibiyotik, ağrı kesici ve ödem azaltıcı ilaçlar sıklıkla kullanılmaktadır. Ekim sonrası ekilen saçlar 1-2 hafta içerisinde dökülebilir. Bunlar 1-2 ay içerisinde tekrar çıkmaya başlamaktadır. Kirpiklerin yeniden çıkma süreçlerinde maskara fırçası ile kaşların yön ve açılarının günde bir defa verilmesi, 2-3 haftada bir uzayan kirpiklerin boylarının düzenlenmesi gerekmektedir. Ekim sonrası ilk 2-4 ay boylarının kesilmesine gerek kalmamaktadır. Ancak bu süre sonunda bacaklardan alınan FUE'lerde 4-6 hafta ara ile, enseden alınan FUE'lerde 2-3 haftada bir erken uzama nedeniyle boylarının kısaltılması gerekmektedir. 1. ekim uygulaması sonrası estetik yetersizlikler için ikinci bir ekim 6 ay sonrası için programlanmalıdır.
Kirpik ekimleri kirpik yoğunluğunun arttrılması için yapılabileceği gibi kirpiklerin yeniden dizaynı içinde kullanılabilmektedir.