- Gösterim: 5243
Aknede klinik gelişimde androjenlerin etkisi kanıtlandıktan sonra, son 20 yıldır östrojen içeren doğum kontrol ilaçlarının (OKS) aknede kullanımı hızla artmıştır.
Ancak OKS kullanımının yaygınlaşması ile birlikte, bu ilaçların bir kullanım standardı olması gerektiği son yıllarda tartışılmaktadır.
OKS Kullanımı Öncesi Muayene ve Tarama
OKS kullanımı öncesi pelvik muayene ve Papanicolaou (Pap) smear yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Özellikle pelvik kanserlerin artan riski ve cinsel yolla bulaşan hastalıkların varlığı, bu muayenelerin gerekli olduğunu ve periyodik olarak yapılması gerektiğini göstermektedir. Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda OKS kullanımı öncesi bu muayenelerin mutlaka yapılması ve periyodik olarak tekrarı önerilmektedir.
Ancak, Dünya Sağlık Örgütü ve Amerika Jinekoloji ve Kadın Doğum Birliği, genç kadınlarda OKS öncesi pelvik muayenenin gerekli olmadığını ifade etmektedir. Aynı sağlık örgütleri tarafından, 30 yaşından genç kadınlarda ilk cinsel ilişkiden sonraki 3 yıl içerisinde pelvik muayenenin bir defa da olsa yapılması gerektiği, 30 yaşından sonra ise bu muayenelerin rutin yapılması gerektiği ifade edilmektedir.
Pap smear ise 2-3 yılda bir tekrarlanmalıdır. Son yıllarda Pap smear’dan daha çok pelvik kanserlere neden olan HPV etkeninin DNA taramaları tercih edilmekte, hatta HPV’ye karşı aşılanmanın zorunluluğu ifade edilmektedir.
OKS Dozajı ve Güvenlik
OKS ilaçları ilk olarak 1960’larda kullanılmaya başlandı. En son geliştirilenler, ilk kullanılan OKS'lere göre 5 kat daha az östrojen ve 10 kat daha az progestin içermektedir. Bu yüksek dozlar, iskemik inme (strok), kalp enfarktüsü ve venöz tromboemboli riskini artırmaktadır. Bu nedenle, son düzenlemeler ile OKS içerikleri daha güvenli hale getirilmeye çalışılmıştır (örneğin, östrojen olan etinil östradiolün 35 ’dan az, hatta 20 olması gibi). 2. ve 3. jenerasyon OKS’ler geliştirilmesine rağmen, halen OKS kullanılamayacağı durumlar belirlenmiştir.
OKS Kesinlikle Kullanılmaması Gereken Durumlar
OKS, aşağıdaki durumlarda kesinlikle kullanılmamalıdır:
-
Gebelik
-
Venöz tromboembolik hastalık öyküsü
-
35 yaşından fazla ve sigara içilmesi öyküsü
-
Kontrolsüz hipertansiyon (Sistolik mm Hg ve Diyastolik mm Hg)
-
İnme (strok) hikayesi
-
Emzirme (özellikle gebelikten sonraki ilk 6 ay)
-
İskemik kalp hastalıkları
-
Migren (özellikle auralı migren)
-
Meme kanseri veya ailesel öykü
-
Hiperkolesterolemi (LDL mg/dL üzerinde)
-
Diyabet (komplikasyonlarla birlikte)
-
Viral hepatitler
-
Karaciğer sirozu
-
Uzun süreli immobilizasyon gerektiren durumlar
OKS Kullanımının Diğer Etkileri
-
OKS'lerin 5 yıldan daha uzun süre kullanımı, over kanserini %50 azaltmakta, premenstrüel disforik bozuklukları ve menstrüel kansızlıkları azaltmaktadır.
-
Ancak OKS, servikal (rahim ağzı) kanser riskini artırmaktadır.
Bu bilgiler ışığında, akneli kadınlarda OKS kullanımı öncesi hasta bilgilendirilmelidir:
-
İlk olarak hastaya, bu ilacın bir doğum kontrol ilacı olduğu mutlaka ifade edilmelidir.
-
Hastadan OKS kullanılamayacağı durumlar ile ilgili mutlaka bilgi alınmalı ve hastaya bu riskler hakkında bilgi verilmelidir.
-
En azından son adet kanamasına göre idrar gebelik testi yapılmalıdır.