- Gösterim: 4919
Aknede klinik gelişiminde androjenlerin etkisi kanıtlandıktan sonra 20 yıldır östrojen içeren doğum kontrol ilaçlarının-OCS aknede kullanımı hızla artmıştır.
Ancak OCS kullanımının yaygınlaşması ile birlikte bu ilaçların bir kullanım standartı olması gerektiği son yıllarda tartışılmaktadır. Bunlar;
OCS kullanımı öncesi pelvik muayene ve Papanicolaou (Pap) smer yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Özellikle pelvik kanserlerin artan riski ve cinsel yolla bulaşan hastalıkların varlığı bu muayenelerin gerekli olduğunu ve periyodik olarak yapılması gerektiğini göstermektedir. Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda OCS kullanımı öncesi bu muayenelerin mutlaka yapılması ve periyodik olarak tekrarı önerilmektedir. Dünya sağlık örgütü ve Amerika Jinekoloji ve Kadın doğum birliği genç kadınlarda OCS öncesi pelvik muayenenin gerekli olmadığını ifade etmektedir. Aynı sağlık örgütleri tarafından 30 yaşından genç kadınlarda ilk cinsel ilişkiden sonraki 3 yıl içerisinde pelvik muayenenin bir defada olsa yapılması gerektiğini, 30 yaşından sonra ise bu muayenelerin rutin yapılması gerektiği ifade edilmektedir. Pap smer ise 2-3 yılda bir tekrarlanmalıdır. Son yıllarda Pap smerden daha çok pelvik kanserlere neden olan HPV etkeninin DNA taramaları tercih edilmekte hatta HPV karşı aşılanmanın zorunluluğu ifade edilmektedir.
OCS ilaçları ilk olarak 1960 larda kullanılmaya başlandı. En son geliştirilenler ilk kullanılan OCS lere göre 5 kat östrojen ve 10 kat progestin içermektedir. Bu yüksek dozların iskemik strokları, kalp enfaktüslerini ve vönöz tromboemboli riskini arttırmaktadır. Bu nedenle son düzenlemeler ile OCS içerikleri daha güvenli hale getirilmeye çalışılmıştır. Örneğin östrojen olan östrodiolün 35 g dan az hatta 20 gr olması gibi. 2 ve 3 jenerasyon OCS geliştirilmesine rağmen halen OCS kullanılamayacağı durumlar belirlenmiştir.
OCS kesinlikle Kullanılmaması Gereken Durumlar
Gebelik, venöz tromboembolik hastalık öyküsü, 35 yıldan fazla sigara içilmesi öyküsü, kontrolsüz hipertansiyon( sistolik 160 mm Hg ve diastolik 100 mm Hg), stroke hikayesi, meme emzirme, gebelikten sonraki ilk 6 ay, iskemik kalp hastalıkları, migren, meme kanseri yada ailesel öykü, hiperkolestrolemi(LDL 160 mg/dL üzerinde), diabet, viral hepatitler, karaciğerde siroz ve uzun süreli immobilizasyon gerektiren durumlarda.
Diğer taraftan OCS lerin 5 yıldan daha uzun süre kullanımı over kanserini % 50 azaltmakta, premenstüral disforik bozukluklar ve menstüral kansızlıkları azaltmakta.
Ancak OCS cervical kanser riskini arttırmaktadır. Bu bilgiler ışığında aknede kadınlarda OCS kullanımı öncesi bu ilaç hakkında hasta bilgilendirilmelidir. İlk olarak hastaya bu ilacın bir doğum kontrol ilacı olduğu mutlaka ifade edilmelidir.
Hastadan OCS kullanılamayacağı durumlar ile ilgili mutlaka bilgi alınmalı ve hastaya bilgi verilmelidir.
En azından son adet kanamasına göre idrar gebelik testi yapılmalıdır.