- Gösterim: 2734
Polikistik over sendromu (PCOS), doğurganlık çağındaki kadınların %4-10’unda görülen en sık hormonal hastalıktır.
PCOS Tanısı
Bu hastalığın tanısında şunlar gereklidir:
-
Klinik şikâyetlerin ve/veya laboratuvar testlerinin, androjenlerin (erkeksi hormonların) yüksek olduğunu desteklemesi.
-
Yumurtalıkların (Overlerin) normal çalışmaması; yumurtlamanın (ovülasyonun) olmaması ve/veya ultrason (US) ile yumurtalıklarda çok sayıda kist gözlenmesi.
Bu kriterlerden ikisinin mutlaka bir arada olması gerekmektedir.
Bununla birlikte şunlar unutulmamalıdır:
a) İlk adet görme döneminden sonraki ilk 2 yılda, adet görülmekle birlikte ovülasyon (yumurtalıklardan yumurtanın atılması) olmayabilir. Buna “Fizyolojik anovülasyon” denilmektedir. b) Yumurtalıklar üzerinde çok sayıda folliküler kist fizyolojik olarak görülebilir. c) Yumurtalıkların US ile değerlendirilmesi, özellikle obez kadınlarda zordur. d) Laboratuvar testlerinde androjenler ergenlikte, obezitede ve hafif hirsutizmde değişkenlikler gösterebilir. Ayrıca, normal yumurtalık fonksiyonu olan kadınlarda da androjenler yüksek olabilir.
Hastanın klinik değerlendirmesi sonrası laboratuvar ve US gibi radyolojik testler yapılmaktadır.
PCOS'ta hipofiz kaynaklı GnRH ve yumurtalık kaynaklı LH artmıştır. Bu durum, anovülasyona ve yumurtalık kaynaklı androjen salınımının artmasına neden olur. Bu androjen artışı, karaciğerde SHBG (Seks Hormonu Bağlayıcı Globulin) azalmasına yol açar. SHBG’nin kanda azalması ise androjenlerin kanda serbest formlarının artışına neden olmaktadır.
PCOS'lu kadınlarda insülin direnci nedeniyle insülin seviyeleri yüksektir. Bu durum, hipofizden daha fazla LH salınımına neden olarak kısır döngü gelişiminde etkilidir.
Pelvik US, yumurtalıklarda polikistleri göstermektedir. Burada kriter olarak 2-9 mm çaplı 12 veya daha fazla kistin varlığı ve yumurtalıkların total volümünün 10 cm³’ten fazla olması anlamlıdır.
LH/FSH oranı 2’den fazladır. SHBG sıklıkla düşüktür ve insülin direncini göstermektedir. Androstenedion genellikle yüksektir. Total testosteron (TT) ve serbest testosteron yüksektir. Özellikle rutin bakılan total testosteronun 3 nmol/L’den (> 3 nmol/L) yüksek olması anlamlıdır. Serbest Androjen İndeksi (FAI) , son zamanlarda daha fazla kullanılmaktadır. 17 Hidroksiprogesteron (17OHP) yüksek olabilir. 17OHP’nin 7 nmol/L’den (> 7 nmol/L) yüksek olması daha çok geç başlayan Konjenital Adrenal Hiperplazi (KAH) için anlamlıdır. Prolaktin ve tiroid fonksiyonlarına bakılmalıdır. Oral glukoz tolerans testi yapılmaktadır.
PCOS'un, diğer androjen fazlalığına neden olan hastalıklardan ayırıcı tanısı yapılmalıdır. Bunlar; Geç Başlayan Adrenal Hiperplazi (KAH), androjen salgılayan tümörler, Cushing Sendromu, anabolizan steroidlerin ilaç olarak kullanımı, insülin direnci ile birlikte obezite, hipotiroidizm ve hiperprolaktinemidir.
PCOS'ta Risk Faktörleri
-
Gebelikte anne kaynaklı androjen fazlalığına maruz kalınması: a. Yetersiz tedavi uygulanmış konjenital adrenal hiperplazisi olan anneler b. PCOS olan anneler c. Androjen fazlalığına neden olan tümörleri olan anneler
-
Düşük doğum ağırlığı ve prematüre doğumlar
-
8 yaşından önce özellikle kasıkta kıllanma gelişiminin olması, yani erken adrenarş
-
Epilepsi (sara hastalığı) ve bunun için kullanılan ilaçlar
-
Erken yaşta, özellikle ilk adet öncesi başlayan Tip 1 diyabet hastalığı
-
İnsülin direnci ile birlikte obezite
-
Ailede PCOS olması
PCOS Kliniği
PCOS’ta adet düzensizlikleri, akne, hirsutizm ve obezite gözlenmektedir.
Adet düzensizlikleri, PCOS hastalarının üçte ikisinde gözlenir. Bunlar:
-
Hiç adet görememe (16 yaşından sonrası için); PCOS'lu hastaların sadece %40’ında gözlenmektedir.
-
Sonradan adet görememe (90 günden fazla süredir adet görememe)
-
Az adet görme (adet dönemlerinin 35 günden uzun sürmesi); PCOS'lu hastaların %70-80'inde gözlenmektedir.
PCOS'lu hastalarda bu düzensizliklerden dolayı infertilite (kısırlık) gözlenir. Ancak PCOS hastalarının %60'ında kısırlık gözlenmez.
PCOS'ta androjenlerin fazlalığı nedeniyle akne, androjenik alopesi (erkeksi tipte saç dökülmesi) ve erkeksi vücut alanlarında kıllanma artışı (hirsutizm) sık gözlenmektedir. Bu kıllanma düzeyi Ferriman-Gallwey tarafından skorlanmıştır. Aşağıdaki resimlerdeki siyah tüylenme alanlarına göre skorlar verilmektedir. Bunların toplamı önemlidir.
PCOS hastalarının yarısında obezite gözlenmektedir. (Erken ergenlik döneminde başlayabilen) Burada şişmanlık vücudun ortasında yoğundur ve buna android şişmanlık denilmektedir. Normal kilolu PCOS kadınlarda vücut yağ indeksi artmıştır. Kalça – bel oranı önemlidir.
PCOS'lu hastalarda akantozis nigrikans ve metabolik sendrom da gözlenmektedir.
PCOS'lu kadınlarda zamanla kliteromegali, ses kalınlaşması, kas yapısının değişimi gibi virilizasyon gelişebilir.
PCOS'ta metabolik problemler de gözlenmektedir. En sık olarak dislipidemiler görülür. Bu hastalarda trigliserid yükselmekte ve HDL düşmektedir. İnsülin direnci ve zamanla Tip 2 diyabet gözlenmektedir.
PCOS Tedavisi
PCOS’un radikal bir tedavisi yoktur, ancak uygulanan tedaviler ile istenmeyen klinik belirtiler kontrol edilebilmekte ve hastanın yaşam kalitesi artırılabilmektedir. Hirsutizm, obezite ve adetlerin düzeni özellikle genç kadınlar için son derece önemlidir.
PCOS’lu hastalarda obezite ile mücadele son derece önemlidir. %5-10’luk bir kilo değişimi bile hastalarda klinik düzelmeler sağlamaktadır.
Metabolik sendromun düzenlenmesi; İnsülin direnci için Metformin ve Tiazolidindionlar kullanılabilir.
Adet düzensizlikleri ve ovülasyonun olmaması, rahimde (uterus) endometriumda hiperplazi ve kansere yol açabilir. Bir yılda 4 menstrüal periyot bu riski önemli oranlarda azaltmaktadır.
Östrojen ve progesteron içeren doğum kontrol hapları, tedavide ilk seçeneklerdir. Bu tedaviler GnRH ve LH yapımını baskılamakta, bunun sonucunda yumurtalıklarda aşırı androjen yapımı baskılanmakta ve kanda SHBG artmaktadır. 20 mg etinil östradiol verilebilmektedir. Etinil östradiol ve siproteron asetat kombinasyonu kullanılabilmektedir. Spironolakton ve Flutamid de kullanılabilir.