- Gösterim: 2775
Skleroterapi Uygulama Teknikleri
Skleroterapide, damarların özelliklerine ve hastalığın yaygınlığına göre farklı teknikler kullanılır.
Tournay Tekniği (Fransız Tekniği)
Bu teknikte, Doppler ultrason kullanılarak yüksek basınçlı kan akışının olduğu reflü alanları (derin-yüzeysel venler arası bağlantılar, safenofemoral veya safenopopliteal yetersizlikler ve perforatör venler) tespit edilir. Skleroterapiye ilk olarak bu noktalardan başlanır, ardından retiküler venler ve en son olarak telenjiektaziler tedavi edilir. Bu tekniğin en büyük avantajı, trombüs ve pigmentasyon riskini en aza indirmesidir. Uygulama, bacakların üst kısımlarından aşağıya doğru yapılır ve işlem sonrası kompresyon önerilmez.
Sigg Tekniği (İsveç Tekniği)
Bu teknikte, tüm variköz damar yapılarına ve telenjiektazilere skleroterapi uygulanır. Uzun aralıklarla çok sayıda enjeksiyon yapılır. Bu yönteme "total ven skleroterapisi" de denir.
Fegan Tekniği
Fegan tekniği, perforatör yetersizliklerinin tek başına safenofemoral yetersizliğe neden olabileceği görüşüne dayanır. Bu tekniği savunanlar, perforatör venlere skleroterapi yapıldığında safenofemoral bileşke ve ana safen venin normal boyutlarına dönebildiğini savunur. Ancak bu görüş hala tartışmalıdır.
Hasta Pozisyonuna Göre Uygulama Yöntemleri
Hastanın pozisyonu, skleroterapinin etkinliğini ve yan etki riskini etkiler.
-
Ayakta Skleroterapi: Variköz venler ayakta daha belirgin hale gelir ve enjeksiyon kolaylaşır. Ancak, damardaki yüksek hidrostatik basınç nedeniyle sklerozan madde damar içinde daha az dağılır ve çevre dokulara sızarak deri nekrozuna neden olabilir. Ayrıca, 1.5 ml'den fazla sklerozan kullanıldığında derin venlere geçiş riski artar. Bu nedenlerle bu yöntem nadiren kullanılır.
-
Ayakta Başlayıp Sonra Yatarak Uygulama: Hasta ayakta iken iğne damara yerleştirilir. Sonra hasta yatırılır, bacak yukarı kaldırılır ve damar boşaltılır. Sklerozan madde boşaltılmış vene enjekte edilir ve hemen ardından kompresyon uygulanır. Bu yöntem trombüs oluşumunu engeller.
-
Fegan Yöntemi: Hasta, bayılma riskini azaltmak için muayene masasında oturur ve ayağını aşağı sarkıtır. Bu pozisyonda variköz venler belirginleşince iğne damara yerleştirilir. Ardından hasta uzanır ve bacak 45 derece yukarı kaldırılır. Venler boş bir enjektörle iyice boşaltılır ve sklerozan madde enjekte edilir. Enjeksiyon sırasında ve sonrasında parmaklarla damarın üst ve alt kısmına baskı uygulanarak ilacın belirli bir segmentte kalması sağlanır. Bu yöntemde pigmentasyon, tromboflebit ve nüks (rekürens) daha az görülür.
Gelişmiş Skleroterapi Uygulama Yöntemleri
-
"Air-Bolus" Tekniği: Sklerozan solüsyondan önce damara küçük bir miktar (yaklaşık 0.5 ml) hava enjekte edilir. Bu hava, damarı temizleyerek sklerozanın damar duvarıyla daha yüksek konsantrasyonda temas etmesini sağlar. Bu yöntem trombüs oluşumunu ve eritrositlerin damar dışına çıkışını azaltır. Ancak, hava embolisi gibi bir komplikasyon riski taşır.
-
Ultrason Eşliğinde Uygulama: Ultrason (US), derin yerleşimli perforan venlerin veya obez hastalardaki varislerin anatomisini net bir şekilde görmeyi sağlar. Bu yöntemle iğnenin damar içinde olduğu güvenli bir şekilde doğrulanabilir ve yanlışlıkla arterlere enjeksiyon riski önlenir. Yüksek çözünürlüklü ultrasonlar, daha ince iğnelerin (30 gauge) bile görülmesini sağlar.
-
Köpük Skleroterapi: Sklerozan maddenin özel bir yöntemle köpük haline getirilerek enjekte edilmesidir. Bu yöntem, ilacın damar duvarıyla temasını artırarak etkinliği yükseltir. daha detaylı bilgi için…
Diğer Uygulama Teknikleri:
-
Doppler eşliğinde skleroterapi
-
Endoskopik olarak sklerozan uygulama
-
Damar içi ultrason ile sklerozan uygulama
-
VeinRx infüzyon kateteri ile skleroterapi
Skleroterapide Stratejik Yaklaşım
Varis ve telenjiektazilerde, skleroterapiye yüksek kan akışının olduğu noktalardan başlanması bir stratejidir. Bu yaklaşım, sadece ana damarların tedavi edilmesiyle bile, besleyici damarların kapanması sonucu telenjiektazilerin kendiliğinden kaybolmasına neden olabilir.