- Gösterim: 3967
İdeal Sklerozan Özellikleri ve Trombüs Oluşumu
İdeal bir sklerozan madde, enjekte edildiğinde ağrısız olmalı, yan etkileri olmamalı ve sadece ven duvarına spesifik hasar verebilmelidir.
Skleroterapinin başarılı olması için trombüs (pıhtı) oluşumunun en az düzeyde olması gerekir. Bu nedenle trombüs oluşumuna katkı sağlayan faktörler dikkatle değerlendirilmelidir. Bunlar:
-
Azalmış kan akımı
-
Hiperkoagülopati (kanın pıhtılaşmaya yatkınlığı)
-
Endotel hücre hasarı
Varisli venlerde ve telenjiektazilerde kan akımı zaten yavaştır. Hiperkoagülopati ise hastanın kolayca pıhtı oluşturma eğilimidir. Skleroterapi sonrası Derin Ven Trombozu (DVT) gelişme riski 10.000'de 1 gibi düşük bir orandadır ve bu oran düşük tutulmalıdır.
Damar Çapına Göre Sklerozan Seçimi
Damar çapına uygun sklerozan ve konsantrasyonları aşağıdaki tabloda özetlenmektedir:
Sklerozanların Karşılaştırmalı Etkinliği
%0.25'lik Polidokanol (POL), %0.5'lik Sodyum Tetrasodyum Sülfat (STS) ve %20'lik Hipertonik Salin (HS) + heparin (Heparsal) ile yapılan çalışmaların sonuçlarına göre:
-
HS ve STS, telenjiektazilerde en etkili sklerozanlardır.
-
POL, yan etkileri en az olan ve hastalar tarafından en iyi tolere edilen sklerozan maddedir.
-
%0.5 konsantrasyondaki POL, 0.2-1 mm arasındaki telenjiektaziler için en ideal seçenektir.
-
%11.7 konsantrasyondaki HS, 1 mm çapındaki telenjiektazilerde etkilidir ve daha iyi tolere edilir.
-
Telenjiektazik matting (TM) oluşumu açısından tüm sklerozanlar benzer sıklıkta sorun yaratır.
-
Pigmentasyon (lekelenme), POL ve Sodyum Salisilat (SS) ile daha az görülür.
-
POL'ün köpük formu, normal formuna göre daha fazla pigmentasyon ve TM'ye neden olabilir.