- Gösterim: 8400
Böcekler ve cilt hastalıkları; ısırıklarına bağlı cilt reaksiyonları, hayatımızı tehdit eden anafilaksi/alerjik reaksiyonlar, iritan dermatitler ve taşıdıkları hastalıklar gibi birçok farklı şekilde ilişkilidir. Bazen bir böcek kaynaklı deri problemi çok ilginç, basit ancak karışabileceği diğer cilt problemleri açısından önemli olabilmektedir.
"Cydnidae pigmentasyonu" ülkemizde bildirilmiş bir olgu olmamakla birlikte (Cydnidae pigmentasyonu ile ilgili tüm olgular Hindistan kaynaklıdır), Ege ve Trakya bölgesi başta olmak üzere böcek faunasında yer aldıkları görülmektedir.
Cydnidae Böceklerinin Özellikleri
Cydnidae böcekleri, tünelci böcekler veya oyuk böcekleri olarak da bilinirler. Morfolojik olarak kalkan böcekleri ailesindendir; bu böceklerin skutellumu belirgin, kırmızımsı kahverengi renkte ve karın ucuna kadar uzanmayan üçgen şeklindedir. Kanatlıdırlar ve yuva kazmak için dikenli bacakları vardır.
Bu kazıcı böcekler, toprak ve kum yüzeyindeki oyuklarda bitkilerin toprak altındaki sapları, kökleri ve yumruları ile beslenirler. Bazıları bitki yaprakları altında ve üstünde tohumlarla beslenebilir.
Şehir hayatı hiçbir canlıya yaşam alanı bırakmadığı için bu böcekler ile karşılaşma şansımız düşüktür. Kırsal kesim, bahçe/sera ortamları, turistik geziler, arkeoloji alanı ziyaretleri, hafta sonu doğa ve açık alan aktiviteleri, hobi bahçeleri ve parklarda temaslar olabilir. Bitkilerin zengin olduğu alanlarda ve yağmur mevsimlerinde daha sık görülmektedir. Klinik olarak bu böceklerin ısırıkları ya da alerjileri ile ilgili bildirilmiş herhangi bir olgu yoktur.
Cydnidae böceklerinde, erişkinlerde üst solunum yolunda, nimflerde ise sindirim sisteminde kokulu bir salgı yapılmaktadır.
Hidrokarbon yapısında ve antibakteriyel olan bu salgı, tehlike durumunda düşmanlarını paralize etmek ve dişileri çekmek amacıyla kullanılır.
Bu salgı, böceğin üzerine uygulandığında böceğin ağzından çıkabilmektedir. Hava ile temasıyla kırmızı-kahverengi bir renk almaktadır.
Bu hidrokarbon, birkaç dakika içerisinde deride farklı şekillerde pigmente maküllere (lekelere) neden olmaktadır. Bunlar biraz zaman geçtiğinde daha koyu kahverengi maküllere dönüşmektedir.
Sabun ya da su ile yıkanarak çıkarılması zordur. Ancak aseton ile uzun soluklu bir keseleme ile zorda olsa çıkarılabilmektedir. Bu maküller, kendi hâline bırakıldığında içerisinde solarak kendiliğinden kaybolmaktadır.
Bu hidrokarbonun temas yüzeylerinde; sıklıkla el ve ayak tabanında, boyunda ve gövdede bu maküller (lekeler) görülebilmektedir.
Cydnidae böcekleri ile temasın fark edilmeden ortaya çıkması, hastalar için ciddi bir endişe kaynağı olmaktadır. Dermatologlar açısından ise, karışabileceği lentigo, nevüsler ve purpura gibi diğer hastalıkların ayırıcı tanısının yapılması açısından önemlidir.
Tanı Yöntemleri
Tanı açısından dermoskopi, sonrasında aseton ile silme ve 10 günlük takip önemlidir.
-
Dermoskopide pigmentasyonun deriye ait olmadığı, artefakt (yapay) olduğu belirgin olarak görülmektedir.
El içi ve ayak tabanı yerleşimli Cydnidae pigmentasyonları, akral nevüs ve lentigolar açısından ayırıcı tanıda önemlidir.
Ancak, dermoskopik muayenede aşağıdaki bulgular tanı açısından kritiktir:
-
Dermatoglifikler (deri çizgileri) boyunca koyu pigmentasyon.
-
Deri çizgilerinin arasında açık pigmentasyon.
-
Deri porları odaklı pigmentasyon adacıkları.