Tatarcık Humması

Tatarcık HummasıTatarcık hummasının etkeni bir virüstür. Bu hastalık etkeni olan virüsler tatarcık sineği türü olan “Flebotomus papatasi” ile insanlara bulaşmaktadır. Flebotomus papatasi sineği bir kaç milimetre boyunda olan sinekçiklerdir. Isırılan kişi eğer alerjik bir yapıya sahip değilse ısırılan yerde ağrı hissetmez ve lokal reaksiyon görülmez; ısırılanların yalnızca %1′lik kesimi ısırıldığının farkına varmaktadır.

Tatarcık humması 20-45 kuzey enlem dereceleri arasındaki endemik bölgelerde ve vektör flebotomların bulunduğu ülkelerde görülür. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Balkanlar ve Doğu ve Güneydoğu illerimizde sıklıkla gözlenmektedir. Tropikal bölgelerde flebotomlar yıl boyunca hastalık bulaştırabilirlerken, daha soğuk iklimlerde yalnızca sıcak aylarda etkilidirler. Bu sinekler 3-4 m den daha yükseğe uçamamaları neden ile zemine yakın yerlerde daha çok alt katta oturanlar insanlar arasında ısırıklar görülmektedir.

Tatarcık sineği geceleri beslenir, gündüzleri (duvar çatlakları, mağaralar, evler ve ağaç kovukları) gibi karanlık yerlerde bulunur.

Adece insanlarda hastalık yapmatadır. Sineklerin hastalıklı kişiden kan emerek virus almaları, hastalık belirtilerinin başlamasından iki gün önce ile, hastalık belirtilerinin kaybolmasından 24 saat sonrası arasında olur. Bu sürelerin dışnda sinekler virüz taşımaz. Virüslü hastayı emen tatarcık sineği 6-10 gün sonra bulaştırıcı olurlar ve ömürleri boyunca bulaştırıcı kalırlar. Virüs, sonraki nesillerede aktarılır.

Tatarcık sineğinin ısırdığı insanlarda, ısırığın olduğu yerdeki deride kaşıntılı kabarmalar oluşur ve beş gün kadar sürer. 3-6 günlük bir kuluşka döneminden sonra hastalık aniden ortaya çıkar. Ateşin ortaya çıkışından 24 saat önceki ve 24 saat sonraki dönemde laboratuvarda kandan hastalık virüsü izole edilebilir.



Tatarcık HummasıHastalık genel olarak birdenbire, titreme ya da ürpermelerle ateşin yükselmesi şeklinde başlar, bazı hallerde önceden kırıklık, baş dönmesi, bacak ve karında anormal hisler olabilir. Başlangıçta ya da daha sonra baş ağrısı, gözlerde yanma, göz arkasında göz hareketleriyle ortaya çıkan ağrılar, ensede ve sırtta sertlik, eklem ağrıları, tat alma duyusunda değişiklikler, iştahsızlık, bulantı, kusma, kabızlık ya da sürgün, boğazda ağrı, burun kanaması, baş dönmesi olabilir. Damakta küçük veziküller görülebilir ve maküler ya da ürtikeryal döküntüler gelişebilir. Ateş, 39-40 dereceye kadar yükselebilir. Genellikle ateş 2-4 gün kadar sürer (üç gün ateşi) ve bol terleme ile düşer. Ancak, 1-9 gün de sürebilir. Bazen ateş düştükten sonra kısa süren bir yükselme de görülebilir. Nabız yavaşlar. Tatarcık hummasında yüz ve boyun kızarmıştır. Gözde konjuktivadaki kanlanma ucu korneaya varan bir üçgen şeklinde dikkati çeker (Pick belirtisi), fotofobi ve gözde yaşarma olabilir. Ağızda yumuşak damakta ve yutağın arka kenarında kanlanma olabilir. Döküntü ve lenf nodlarında şişme yoktur. 2-12 hafta içerisinde hastaların %15′inde ikinci bir atak gelişmektedir.
Ender olarak dalak büyümesi-splenomegali gelişir, lenfadenopati gözlenmez. Ateşin ilk günü kanda lökosit sayısı normaldir, lenfositler azalabilir ve nötrofillerin sola sapması ile gençlerin çoğalması görülebilir. Ikinci ya da üçüncü günler kanda lökopeni polinukleoz yerleşir. Hastalığın sonunda ya da iyileşme sırasında lökopeni belirgindir . Diğer Arbovirüs enfeksiyonlarında olduğu gibi tatarcık humması da aseptik menenjitle ilişkili olabilir. Yine başka bir çalışmada hastalığı şiddetli geçirenlerde hafif papil ödemine rastlanmıştır. Iyileşme sırasında ateş ve belirtiler depreşebilir, geçici depresyonlar görülebilir. Hastalık kendiliğinden iyi olur, ölüm bildirilmemiştir.

Tanı genellikle klinik bulgular ve salgın bölgesi bilgiler ışığında konur. Serumda antikor titresinde artış saptanabilir. hastalık sonrası bağışıklık tipe özgüdür ve bu bağışıklık en az iki yıl sürer. Salgınların görüldüğü bölgelerde hastalık çocukluk çağında geçirilir. Bu bölgelere gelen bağışıklığı olmayan yabancılar örneğin, askerler ve turistler sıklıkla bu hastalığa yakalanırlar.

Tedavi; şikayetlerin azaltılmasını amaçlayan semptomatik tedavi, yatak istirahati, uygun sıvı verilmesi ve aspirin ile analjezi önerilebilir.


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency