Kromozom Anomalilerine Bağlı Mozaisizm ve Blaschko Çizgilerinde Pigmenter Hastalıklar

Mozaisizme bağlı pigmenter deri bulguları çok çeşitli şekillerde karışmıza çıkmakta ve bazı durumlarda nörokutanöz bir sendromun bir parçasını oluşturmaktadır.

İnkontinentia pigmenti gibi iyi tanımlanmış pigmenter bozukluklara yaklaşım kolay olmakla birlikte İto’nun hipomelanozu veya nörokutanöz bulguların eşlik ettiği diğer pigmenter mozaisizm hastalıklarını sınıflamak zordur.


Blaschko Çizgilerini İzleyen Hipopigmente Lezyonlarla Karakterize Hastalıklar

 İto’nun Hipomelanozu

Ayrı bir antite olmaktan çok Blaschko çizgilerini izleyen hipopigmente lezyonlar (BÇİH) ile birlikte farklı multisistemik tutulumları kapsayan genel bir terimdir. Bu bulgu pigment üretimi az olan bir hücre klonuyla karakterize mozaisizmden kaynaklanmaktadır. BÇİH lezyonlar çok çeşitli yapısal (dengesiz translokasyon gibi) veya sayısal (trizomi 18 veya 20, triploidi gibi)karakterize mozaisizmden kaynaklanmaktadır. BÇİH lezyonlar çok çeşitli yapısal (dengesiz translokasyon gibi) veya sayısal (trizomi 18 veya 20, triploidi gibi) kromozomal anormalliklerden kaynaklanabilir. Bunların bir kısmı sadece mozaik durumlarda yaşamla bağdaşmaktadır (mozaisizmle kurtarılan letal hastalıklar). BÇİH lezyonları olan hastaların yaklaşık % 90′ında kromozomal anormallikler pigmentasyonda rol alan genlerin lokalizasyonu ile çakışmakta ve otozomal veya X kromozomunu ilgilendirmektedir. (15q11.2-12, OCA2 gen lokusu gibi)

Standart sitogenetik analizle kromozomal mozaisizm hastaların dörtte birinde lenfosit ve lezyonel fibroblastlarda, diğer dörtte birinde sadece lezyonel fibroblastlarda tespit edilmektedir.  Mozaik anormalliklerin epidermal dokulara sınırlandığı düşünüldüğünde birçok sitogenetik laboratuarda çalışılamamasına rağmen melanosit ve keratinosit analizlerinin daha aydınlatıcı sonuçlar verebileceği  düşünülmektedir.  Ayrıca konvensiyonel metodlarla sitogenetik anormallik saptanamayan bazı hastalarda submikroskopik genetik anormallik (nokta mutasyonu, mikrodelesyonlar, mikroinsersiyonlar gibi) olma ihtimalinin yüksek olduğu dolayısıyla bu durumlarda mikroarray-based genomik hibridizasyon gibi daha hassas tekniklere ihtiyaç olduğu belirtilmiştir.

İto’nun hipomelanozunda altta yatan mutasyona bağlı olarak çok çeşitli fenotipe rastlanabilmektedir. Ancak deri bulgusu BÇİH  lezyonlardır. Bu lezyonların şeritleri ve sarmalları doğumda varolabilir ya da özellikle açık tenli kişilerde çocuklukta belirebilir. Sporadik olarak görülmekte ve her iki cinsiyeti de etkileyebilmektedir. Güneş ışınlarına maruziyet çevre deri ile kontrastı arttırarak belirginleşmesine katkıda bulunabilir. BÇİH lezyonlar tek taraflı veya çift taraflı olabildiği gibi yerleşimi ve boyutu değişkendir.

BÇİH lezyonları olan bazı hastalarda özellikle SSS (nöbet, gelişim geriliği), göz ve kas-iskelet sistemini ilgilendiren ekstrakutanöz  normallikler bulunabilir. Bir çalışmada 3. basamak sağlık merkezine BÇİH lezyonlarla başvuran hastaların % 33′ünde genellikle bebeklik döneminde belirti veren ekstrakutanöz anormalliklere rastlanmıştır.  BÇİH lezyonlar özellikle açık tenli ve lokalize lezyonlularda atlandığından ekstrakutanöz anormallik tüm popülasyonda daha düşük olduğu tahmin edilmektedir. Bunun aksi olarak İto’nun hipomelanozisi olup pediatrik nöroloji merkezinde değerlendirilen hastaların çok daha fazlasında nörolojik anormallik saptanmaktadır.

BÇİH lezyonları olan hastalarda rutin olarak radyolojik görüntüleme önerilmemektedir. Bunun yerine öykü ve fiziksel muayenenin yönlendirmesiyle karar verilmelidir. 

BÇİH lezyonların ayırıcı tanısında liken striatus (lezyonların kabarıklığı belirgin olmadığında), epidermal nevüs (nadiren hipopigmente ve çoğunlukla yüzeyden kalkıktır), Menkes hastalığının kadın taşıyıcıları (saçlı deride Blaschko çizgilerini izleyen pili torti bulguları ipucu olabilir), nevüs komedonikus (hipopigmente deride komedonlar varsa), segmental vitiligo (tipik olarak Blaschko çizgilerini izlemez daha çok dermatomal dağılım görülür ve çoğunlukla depigmente görünüm vardır) sayılabilir. Blaschko çizgilerini izleyen lezyonlara atrofi eşlik ettiğinde fokal dermal hipoplazi, Conradi- Hünermann-Happle sendromu veya folliküler atrofoderma, evre 4 inkontinentia pigmenti, liken sklerozus akla gelebilir ancak bu hastalıklardaki eşlik eden diğer bulgular ayırıcı tanıda yardımcıdır. Kromozomal mozaisizmi olan bazı hastalarda hipopigmente lineer çizgiler hiperpigmente çizgilerle birlikte görülebilmekte ve anormal derinin  hipopigmente mi hiperpigmente mi olduğunu anlamak zor olmaktadır.

Filloid hipomelanozis yeni tanımlanmış bir nörokutanöz bir hastalık olup otozomal letal mutasyona bağlı gelişmektedir. Lezyonlar Blaschkolineer tipten ziyade filloid (yaprak şekilli) tiptedir. İto’nun hipomelanozisi mozaisizm nedeniyle oluşan heterojen bir grup hastalığın ortak bulgusu iken filloid hipomelanozis daha net tanımlanmış bir durumdur. Filloid hipomelanozis mozaik trizomi 13 ile ilişkilidir ve mental retardasyon, korpus kallozum yokluğu, iletim tipi işitme kaybı, koroidal ve retinal koloboma, kraniyofasiyel ve diğer iskelet sistemi anomalileri ile karakterizedir.

Nevus Depigmentozus

Yine kutanöz mozaisizme bağlı olduğu düşünülen ancak hipopigmentasyonun daha sınırlı bir bölgede görüldüğü durumdur. Nevüs depigmentozus karakteristik olarak çevresinde daha küçük maküllerin eşlik ettiği oval veya düzensiz bir yama şeklinde görülür. Nevüs depigmentozus bazen blok şeklinde de görülebilir. Nevüs depigmentozus doğumda görülebildiği gibi çocuklukta da başlayabilir ancak çoğunlukla hayatın ilk yıllarında belirti verir. Yenidoğanlarda görülme oranı 150’de bir olup genç erişkin ve çocuklarda 30 veya 60’da bir görülmektedir.

Tuberoskleroz 20.000’de bir görülmekte olup sıklıkla 3 veya daha fazla hipopigmente makülle karakterizedir. Çeşitli çalışmalarda nevüs depigmentozusa yaklaşık %10 oranında ekstrakutanöz anomalilerin eşlik edebildiği belirtilmiştir.

 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency