- Gösterim: 20706
Saçlar cansız olmakla birlikte, günde ortalama 0,35 mm uzayarak dökülmektedirler. Saçlar ve tırnaklar kemik iliğinden sonra bedenimizde en hızlı gelişen dokulardır. Saçları üreten saç kökleri ve saçlı deri bu yoğun biyolojik aktivitesi için kaloriye, proteinlere, eser element ve vitaminlere ihtiyaç göstermektedir.
Dolayısıyla saç gelişiminin hem kalitesi hem miktarı bireyin beslenmesiyle yakından ilişkilidir.
Saç dökülmesine neden olacak eksiklikler, yetersiz beslenme durumlarında, ya da sindirim sisteminden yetersiz emilimlerde, yanlış beslenme durumlarında, alkolizm, kanser tedavileri, karaciğer ve böbrek yetmezlikleri ve kronik hastalıkların varlığında gelişmektedir. Eksikliğe bağlı saç dökülmeleri yada saçın niteliğindeki değişimler hemen ortaya çıkmaz. Bu nedenle 3-4 ay lık beslenme alışkanlıkları ve genel sistem gözden geçirilmelidir.
Enerjinin, yapı taşlarının, metabolik yolların düzenli işlemesi için gerekli olan element ve vitaminlerin eksikliği, hastanın saçlarının dökülmesine neden olacak, bazı saç hastalıklarını tetikleyecek ya da mevcut saç hastalığının tedavilere olan cevabını azaltacaktır.
Saçların sağlıklı olmasında besinlerin rolünden bahsedildiğinde, yoğun bir bilgi kirliliği ve yanlış inanışların olduğunu görmekteyiz. Bir çok ürünün gereksiz yere tüketildiğini yarar sağlamadıkları gibi vücut dengesini bozarak zararlı olabileceklerini biliyoruz. Bu bölümde saç ve saçlı deri sağlığı için gerekli olan sağlıklı beslenme anlatılmaya çalışılacaktır.
Saçların ve saçlı derinin su ihtiyacı
Günlük 8 bardak su tüketilmelidir.
Saçların enerji ihtiyacı
Kıl kökleri yüksek bölünme hızını idame ettirebilmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Bu enerjiyi ağırlıklı olarak karbohidratlardan sağlar. Düşük kalorili diyet alındığında, follikül ihtiyaç duyduğu enerjiyi aminoasitlerden sağlamaya çalışır. Dolayısıyla hem enerji hem yapı taşları azalmış olur. Saçlar incelir, kolay kırılır, yoğunluğu azalmış olarak görülür. Bu durum yetersiz beslenen çocuklarda görülebileceği gibi düşük kalorili diyet yapanlarda, özellikle günlük kalori alımı 1000 kcal’nin altına düştüğü durumlarda da görülmektedir.
Saçların Protein ihtiyacı
Saçların yapısının %80’nini keratin adlı protein oluşturur. Dolayısıyla, proteinlerin eksik alımında diğer protein değerleri hatta kan albumini düşmeden bile saçlar etkilenmektedir. Eksik protein alımında saçlar matlaşır, kolayca dökülür ve sıklıkla telojen efluviyum görülür. Saçlar yumuşak hissedilir, ama elastikiyeti kaybolmuştur. Saç rengi açılabilir buna hipokromotrişya denilmektedir.
Sütten fakir beslenmek zorunda olan bebeklerde, sindirim sistemi hastalıklarında, anoreksiya nervozada, ilaç bağımlılarında ve kanserlerde protein eksikliğine bağlı saç problemleri görülmektedir. Beslenmede protein ette, balıkta, süt, peynir ve yoğurt ile soyada bulunmaktadır.
Saçların demir ihtiyacı
Saçlarda yüksek biyosentez ortamı demirin yeterli oranlarda gerekliliğini doğurmaktadır. Kanda oksijeni taşıyan hemoglobin-Hb yapımı için gerekli olan demirin kanadan daha yoğun kullanıldığı anatomik birim kıl follikülleridir. Dolayısıyla demir eksikliğinde kanda anemi görülmeden çok önce saçlarda dökülme görülebilir.
Serum ferritin düzeyi demir eksikliğini göstermek için en hassas ve özgün laboratuvar testidir. Ferritin demiri vücutta depolayan proteindir. İdeal saç gelişiminde ferritin düzeyleri düştüğünde telojen fazın arttığını, 40-70 ng/ml ferritin düzeylerinde telogen fazın halen daha uzun olduğu, 70 ng/ml üzerinde kılların normal anagen faza geçtiğini göstermiştir. Demir eksikliği olan her kişide saç dökülmesi görülmese de, genetik olarak yatkın kişilerde, demir depolarının boşalmasının, saçların dökülmesine neden olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla saç dökülmelerinde, demir depolarının istenilen düzeylere getirilmesi önerilmektedir.
Nonmenoposal kadınlarda en sık saç dökülme nedeni demir eksikliğidir. Günlük erişkinde erkeklerde 18 mili gr kadınlarda 15 mili gr alınmalıdır.
Beslenmede 2 demir kaynağı bulunmaktadır. Birincisi Heme kaynakları ikincisi Heme olmayan kaynaklardır. Heme demir daha kolay emilmekte ve kırmızı etde bulunmaktadır. Non-heme demir bitkilerde özellikle buğday, soya, kurutulmuş meyvada, soya, tofu, ıspanak, barbunyada var ve emilimi için Vit C gereklidir.
Saçların bakır ihtiyacı
Bakır kanda hemoglobin yapısına katılmaktadır. Eksikliği beslenmeden daha çok genetik bir problem yada diyette fazla çinko alınmasından kaynaklanmaktadır. (Fazla çinko bakırın emilimini azaltmaktadır. ) Erişkinde günlük alımı 2 mili gr dır. Bakır sakatatlarda, deniz ürünlerinde, tohumlarda ve fındıkta bulunmaktadır.
Saçların çinko ihtiyacı Halk arasında, saç dökülmesi nedenleri arasında ilk akla gelen çinko eksikliği olsa da, bugüne kadar çinko ile saç dökülmesi arasında çok net veriye rastlanmamıştır.
Vücutta çinko eksikliğinin belirtileri; ağız çevresinde ve ağız köşelerinde yaralar, sihal ve saç dökülmesidir. Normal beslenen bir kişide, başka hiçbir belirti olmaksızın tek başına saç dökülmesi olduğunda çinko eksikliğinden şüphelenilmemelidir. Dolayısıyla sikatrisyel olmayan diffüz saçları dökülen, bu şikayeti dışında sağlıklı olan hastalardan istenilecek tetkikler arasında serum çinko düzeyi yer almamaktadır.
Çinko eksikliğine, nadir rastlanan bir genetik geçişli bir hastalık olan “akrodermatitis enteropatika” da rastlanır. Saçlarda trikotiyodistrofi olarak adlandırılan, polarize mikroskopide düzensiz bantlar görülür. Kıllar incelmiştir.
Sonradan gelişen çinko eksikliği ise emzirme döneminde, yaşlılarda, alkoliklerde, anoreksiklerde, böbrek hastalarında, sindirim sisteminde bypass ameliyatlarında, tansiyon tedavisinde kullanılan ACE inhibitörleri kullananlarda görülebilir.
Erişkinlerde günlük alımı 15 milli gr dır.
Hayvansal besinler özellikle deniz ürünlerinde vardır. Ayrıca pirinç, fındık ve salatalarda da bulunmaktadır ancak yeterli değildir. Çinko desteği verme kararı alınırsa, çinko, demir, kalsiyum ve bakır emilimini bozduğundan, 30 mg/gün üzerine çıkılmamalı, ve demir preparatlarından 2 saat sonra alınmalıdır. Normal çinko düzeyi varlığında destek çinko verilmesinin, saç gelişimine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır.
Saçların aminoasit ihtiyacı
Saçların %80’nini oluşturan keratinin karakteristik özelliği içerdiği yüksek orandaki sülfürdür. Bu sülfür, sistin aminoasidi kaynaklıdır. Sistin sisteinden ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle sistein kullanımının saç gelişiminde olumlu etkileri gösterilmiştir.
L-sistinin saç gelişiminde yararlı olabileceği fikri, ilk olarak sistinden zengin beslenen koyunların tüylerinin daha yoğun olduğunun gözlenmesiyle doğmuştur. Sistin, B kompleks vitaminleriyle birlikte verildiğinde, trikogram ve fototrikogram sonuçlarında, saç kalitesinde, saçın dayanıklılığında artış bildirilmiştir. Ayrıca saçlarda anajen oranında artış yapmaktadır. Vitamin B6’nın, sistinin kıl hücrelerine girişine yardımcı olduğu bilinmektedir.
L-lizin saç gelişiminde önemli olabilecek diğer bir esansiyel aminoasittir. L-lizin alımı hemen tamamen et, balık, yumurta ile sınırlı olduğundan, bu yiyeceklerin eksik tüketiminde (ör. vejeteryanlar), saç gelişiminde sorun olabileceği, saçtaki lizin depolarının diğer organlara aktarılacağı düşünülmektedir. Bu aminoasitin çinko ve demir kullanımı için gerekli olduğu kabul edilmektedir. Normal kan seviyesi 40µg/lt dir. 15-40 arası düşüşler demir eksikliğinde 15 den daha az düşme seviyeleri demir kayıplarında olmaktadır.
Saçların Vitamin ihtiyacı
Vitamin B6, Vitamin B12, Folik asit
Her üçüde Hb yapısına katılmaktadır. Eksikliğinde folliküllerin yetersiz beslenmesi ile dökülme ve saçların yavaş uzamaları ortaya çıkmaktadır.
Erişkinlerde günlük olarak Vit. B6 2 mg alınmalıdır. Vit. B6 dan zengin olan besinler aslında proteinden de zengindir ve bunlar; tavuk, balık, domuz eti, karaciğer, böbrek, soyada bulunmaktadır. Bunlar dışında tahıllar, pirinç ve fındıkta da az oranlarda bulunmaktadır. Vit B12 erişkinlerde günlük alımı 6 mikro g dır. B12 vit daha çok hayvansal besinlerde et, balık, domuz, yumurta sütte bulunmaktadır. Vit B 12 sıklıkla saç dökülmesiyle ilişkilendirilse de, saç gelişiminde bilinen rolü yoktur.
Folik asit erişkinlerde 400 micro g günlük alınmalıdır. Yapraklı bitkiler, portakal suyu, avakado, pancar, brokoli, karaciğer, tahıllarda bulunmaktadır.
Biyotin
Biotin, H vitamini, Vitamin B 7. Biyotin, hücre içerisinde mitokondirideki karboksilazların önemli kofaktörüdür. Biyotin eksiklğinde saç dökülmesi geliştiği gösterilmiştir. Ancak biyotin eksikliği olmayan bireylerde biyotin takviyesi anlamlı görülmemektedir. Barsak bakterileri de biyotin ürettiğinden, biyotinin sonradan eksikliği nadirdir.
Çiğ yumurtayı sıklıkla tüketenlerde görülebilir. Yumurta içindeki avidin, biyotini bağlar ve emilimini engeller. Pişen yumurtada avidin denatüre olur.
Biyotin eksikliği, valproik asit kullananlarda da görülebilir. Bu nedenle valproik asit kullananlara profilaktik biotin verilmesi önerilir.
Antibiyotiklerin uzun kullanımında bağırsak flora bozulursa, uzun süreli damar yolu ile beslenenlerde, biyotinden fakir mamayla beslenen bebeklerde, Leiner hastalğında, gebelikte, alkolizmde biyotin eksikliği görülebilir.
Biyotin eksikliğinin en sık bulgusu saç dökülmesi olmayıp, trikoreksis nodoza gibi yapısal değişikliklerde gözlenmektedir.
Günlük erişkinlerde alımı 300 mikrogram olmalıdır. Yiyeceklerden yumurtada, karaciğerde, mantarda ve yeşilliklerde bulunmaktadır.
C Vitamini
C vitamini dışarıdan alınmalıdır, vücutta yapılmaz.
Kollajen sentezi ve keratin liflerinin çarpraz bağlanmasında önemlidir. Eksikliği “skorbüt” olarak adlandırılır. Yetersiz beslenenlerde, yaşlılarda ve alkoliklerde görülebilir.
Eksikliğinde erişkinlerde kıllarla ilgili belirtileri; saçlarda kırılma, çatallaşma, tirbüşon saçlar, perifolliküler hiperkeratoz, folliküler tıkaçlardır, ve hemorajilerden önce görülür.
Erişkinlerde günlük alınımı 60 mili gr dır. Sigara içenlerde bu iki katı olmalıdır. Meyva ve sularında, kavunda, biberde, koyu renkli yapraklı bitkilerde patateste, domateste bulunmaktadır.
Çocuklarda ise klasik bulgular görülmezken şiddetli alopesi görülebilir. C vit yerine konulması ile saçların tamamen düzeldiği bildirilmiştir.
D vitamini
D vitamininin, saç gelişimi, faklılaşması ve saç yaşam evlerinde rolü olduğu bilinmektedir. Bu ilişki henüz netlik kazanmamış olsa da saç dökülmelerinde serum vitamin D 25-OH düzeyine bakılması önerilmektedir.
A vitamini
Uzun süren Vit. A eksikliği saç dökülmesine, folliküllerde hücre atımına yani saçlı deride kepeklenmeye neden olmaktadır. Erişkin bir insanda günlük Vit. A ihtiyacı 5.000 IU dir. Ancak fazla alınması da saç dökülmesi yapmaktadır.
Vit. A beslenmede 2 yolla alınmaktadır.
1. Bitkilerde bulunana karotenler; kırmızı, sarı ve portakal rengi meyva, sebzeler ile koyu renk yapraklı bitkilerde bulunmaktadır.
2. Hayvansal kaynaklar; Karaciğer gibi sakatatlar, balık yağı, yumurta, katkılı sütlerde bulunmaktadır.
Esansiyel yağ asitleri
Esansiyel yağ asitleri, linoleik asit ve alfa-linoleik asit hücre membranlarının ve stratum korneumdaki lamellar cisimlerin önemli bir parçasıdır. Normalde dengeli beslenen kişilerde bu yağ asitlerinin eksikliği görülmez. Ayrıca eksik olmadıkları sürece dışarından ek olarak verilmesinin herhangi bir faydasının olmadığı bilinmektedir. Ancak uygunsuz damar yolu ile beslenenlerde, safra yolu tıkanık çocuklarda, kistik fibrozis hastalarında, cerrahi sonrası erişkinlerde eksilip, saç ve kaşlarda dökülmeye ve ve renk azalmasına neden olabilmektedir.
Sarı mısır ekstresi
Sarı mısır içinde silisik asit, aminoasitler, vitamin ve mineraller bulunmaktadır. Bunun ekstresi, sistein, ve kalsiyum pantotenat içeren destek ürünüyle kadın hastalarda kullanıldığında saçlarda anajen oranlarını arttığı gösterilmiştir.
Soya Proteini
Soya Proteinden zengin soya fasulyesinin içerdiği izoflavonlar ve bir immunstimülan peptit olan soymetid-4 aracılığıyla saç gelişimine olumlu etkileri olduğu öne sürülmüştür.
Selenyum
Selenyum, glutatyon peroksidazın önemli bir komponenti olan esansiyel bir eser elementtir. Normal şartlarda eksikliği görülmez. Ancak düşük doğum ağırlıklı bebeklerde, uzun süre damar yolu ile beslenenlerde ya da toprağın selenyumdan fakir olduğu bölgelerde selenyum eksikliği görülebilir. Saç dökülmesi, saçlı deride hipopigmentasyon (psödoalbinizm) yapmaktadır. Selenyumun yüksek dozlar kullanımının toksik olabileceği unutulmamalıdır. Bu toksik etkisi saç dökebilmektedir.