- Gösterim: 20098
Toplumda vitiligo, göreceli olarak değişmekle birlikte %1-2 oranında görülmektedir. Ülkemizde de sıklığı %0.15-0.32 olarak bildirilmektedir. Görülme sıklığında cinsiyete bağlı bir fark yoktur.
Hastaların %30 oranında ailesinde vitiligo vakaları gözlenmektedir. Hastalığın kendisi kalıtsal değildir ancak genetik yatkınlık söz konusudur.
Coğrafi olarak, yaygınlık oranları değişiklik gösterir ve Afrika ve Hindistan'da sıklıkla daha yüksektir. Hindistan alt kıtasındaki vitiligo görülme sıklığı %9,98 ile en yüksek orana sahiptir. Bunu %2,8 ile Nijerya ve %2,28 ile Romanya takip eder.
Vitiligo, doğumdan yaşlılığa kadar ortaya çıkabilse de başlama yaşı en sık olarak 10 ila 30 yaşları arasındadır. Hastaların %50’sinden fazlası 20 yaşın altında başlamaktadır. İleri yaşlarda ve bebeklerde çok nadirdir. Vitiligo doğumsal olabilmekte ancak ilk güneş teması olan 2-3 yaşlarda belirgin olmaktadır.
Erkekler ve kadınlar eşit derecede etkilenir; ancak, az sayıda çalışma kadınlarda daha fazla baskınlık olduğunu göstermiştir. Bu durum, kadınların otoimmün bozukluklara daha yatkın olmasıyla veya kadınların tavsiye ve tedavi ararken görünümleriyle daha fazla ilgilenme eğiliminde olmalarıyla ilişkili olabilir.
Vitiligo genellikle 30 yaşından önce başlar ve çoğu çalışma, hastaların yarısının 20 yaşına kadar semptomlar yaşamaya başladığını göstermektedir. Hastalık çocuklarda erken başlangıçlıysa, aile öyküsüyle ilişkili olabilir. Segmental ve segmental olmayan vitiligo, her ikisi de vitiligo türüdür. Segmental olmayan vitiligo her yaşta ortaya çıkabilirken, 10 ila 30 yaş arasındaki gençler en sık etkilenir ve vitiligo hastalarının yaklaşık %25'i 10 yaşına gelmeden önce hastalığa yakalanır. Öte yandan segmental vitiligo, segmental olmayan vitiligodan daha erken gelişir ve hastaların %41,3'ünde 10 yaşından önce ortaya çıkabilir.
Vitiligonun klinik olarak başlangıç vücut alanlarına bakıldığında yüz %39, gövde ön yüz %23.6, boyun %10.4 ve boyun arkası %9.1 sık oranları görülmektedir.