- Gösterim: 5512
Toplumun yaklaşık %1-3'ünde görülür. Görülme sıklığı ile ilgili ülkeler, coğrafi alanlar ve etnik kökenler arasında farklar bulunmaktadır. Örneğin, Samoa'da %0 iken Amerika'da %4.6'dır. Afrika kökenli Amerikalılarda ise bu oran %0.7'dir. Amerikan yerlileri, Eskimolar, Avustralya Aborjin yerlileri ve Grönland İnuit Eskimolarında çok nadir görülmektedir.
Kadınlarda erkeklerden daha erken yaşta başlama yatkınlığı göstermekle birlikte, hastalık her yaşta görülebilir. Bazı ailelerde daha sık görülme eğilimi vardır. Hastaların yaklaşık üçte birinin ailesinde en az bir hasta daha olması, genetik bir bağlantı olabileceğini düşündürmektedir. Anne ya da babanın birinde hastalık varsa çocuklarda görülme sıklığı %30 iken, anne ve babanın her ikisinde de hastalık olduğunda bu oran %75'lere çıkmaktadır. Monozigot ikizlerden birinde psöriazis varsa, diğerinde olma olasılığı %55'tir. Bu durum, özellikle 30 yaşından önce başlayan ve şiddetli seyreden hastalık için geçerlidir. Ancak sedef hastası anne ve babaların çocuklarında her zaman sedef oluşacağı anlamına gelmemektedir.
Sedef hastalığının en fazla görüldüğü yaş dönemleri 16-21 yaş ve 55 yaş civarıdır. Erken yaşlarda başlayan sedef hastalığı, daha yaygın ve sık tekrarlayan bir klinik seyir izlemektedir. Erken yaşta başlayan sedef hastalığında ailesel tutulum özellikleri %44 kadar yüksek iken, geç başlayan sedef hastalığında ailesel tutulum olmak zorunda değildir.
Sedef yeni doğanlarda ve erken çocukluk döneminde de görülebilmektedir. Doku antijenlerinden HLA Cw6 ve HLA DR7, erken yaşlarda başlayan sedef hastalığında daha sık görülmektedir.