- Gösterim: 4292
Sedef hastalığının çeşitli klinik bulgular ve özellikler ile ortaya çıkabilmekte; plak, fleksural, guttat, püstüler veya eritrodermik sedef hastalığı gibi.
En yaygın form, tipik olarak vücutta simetrik bir dağılım gösteren özellikle dirsekler ve dizler(ekstansör yüzeyler), gövdeyi ve kafa derisini etkileyen, gümüşi beyaz pullu, iyi tanımlanmış somon pembesi plaklar olarak görülen plak sedef hastalığıdır. Pulların çıkarıldığı yerlerde kanama noktaları görülebilir (Auspitz belirtisi).
Fleksural sedef hastalığı, fazla pullanma olmadan ortaya çıkar ve aksilla, meme altı ve genital bölgeleri etkileyebilir.
Guttat sedef hastalığı, esas olarak gövde ve ekstremiteleri etkileyen, klasik olarak (ancak her zaman değil) streptokok enfeksiyonundan önce gelen, damla benzeri papül/plakların akut ve simetrik bir patlamasına neden olur. Guttat sedef hastalığı olan hastalarda daha sonra plak sedef hastalığı gelişebilir.
Nadir görülen, ciddi ve kontrol edilemeyen hastalık vakalarında sedef hastalığı, hipotermi, enfeksiyon riski, akut böbrek hasarı ve yüksek debili kalp yetmezliği gibi olası komplikasyonlar nedeniyle yaşamı tehdit eden yaygın eritematöz döküntülere (eritroderma) neden olur.
Nadir görülen bazı sedef hastalığı vakalarında yaygın eritematöz döküntüler ve bunların içerisinde püstüller ortaya çıkabilmektedir.
Köbner fenomeni, travmadan etkilenen cilt bölgelerinde sedef hastalığının ortaya çıkmasını tanımlar. Kaşıntının neden olduğu cilt travması yeni sedef lezyonlarına neden olmaktadır.
Hasta popülasyonunun %50'sine kadarında tırnaklar etkilenebilir. Bu etkilenme; tırnaklarda girintiler şeklinde görülen tırnak çukurlaşması, tırnak plağının tırnak yatağından ayrılması anlamına gelen onikoliz, tırnak yatağının renginin değişmesi olarak tanımlanan yağ lekeleri, distrofi ve subungual hiperkeratoz şeklinde ortaya çıkabilir. Daha detaylı bilgi için...