- Gösterim: 6692
Sedef hastalığında hastalıklı deri alanında deri hücrelerde(keratinoistlerin) aşırı çoğalma, deride inflamasyon kaynaklı dermis ve epidermiste T hücreleri başta olmak üzere nötrofillerin sayısında artış, Langerhans ve mast hücrelerinde artış ve dermisin yüzeysel tabakalarında damarsal yapılarda çoğalma gelişmektedir. Dermisin yüzeysel tabaklarında damarsal yapılar sayıca artmış, damar iç kısmındaki endotel hücreleri şişmiş, bu hücreler arası boşluklar genişlemiş ve damarlar genişleyerek spiraller oluşturmaktadır. Deride klinik belirtiler olmaksızın belki de ilk farklılaşma bu damarsal değişimlerdir.
Deride bu değişimlerin derinin immünolojik sisteminden kaynaklandığını. Otoimmün süreçte deride gelişen inflamasyonun T-helper lenfositlerinde, interleukin (IL)-2, IL-12, interferon-gama ve tumour necrosis factor (TNF)-alfa sitokinlerinden kaynaklandığını biliyoruz.
Bunların hastalıklı alanda klinik yansıması kırmızı-pembe renkte, deriden kabarık ve üzerinde beyaz sedefi kepeklenmenin gelişmesidir.
Sedef hastalığında bu patolojiler nedeni ile tedavisinde asıl hedef deride hücrelerin aşırı çoğalmasının düzenlenmesi ve inflamasyonun baskılanmasıdır.
Sedef hastalığında çok sayıda tedavi seçenekleri bulunmaktadır.
Bunlar içerisinde geçmişten beri en sık kullanılan ultraviyole (UV) ışınımının kullanılmasıdır. Bunlar fototedaviler başlığı altında toplanmaktadır.
Fototedaviler dışında Pulsed Dye Lazer(PDL) sedefte başarı ile kullanılmaktadır.
Klinik çalışmalarda sedef olan hastalıklı deride genişlemiş ve sayıca çoğalmış damarsal yapıların varlığı gösterilmiştir. Bunların ortadan kaldırılması sedef hastalığının klinik olarak düzelmesini sağlamaktadır.
Bu amaçla damarsal yapılar için seçici lazer sistemleri kullanılmaktadır. Pulsed Dye lazer (PDL) bu amaçla kullanılmaktadır. PDL doğumsal yada sonradan gelişen tüm damarsal hastalılarda tedavilerinde altın standarttır.
PDL ile ilgili sedef hastalığında yapılan çalışmalarda sonuçların oldukça iyi olduğunu ve tedavi sonrası hastalığın tekrarlama riskinin oldukça düşük olduğunu görmekteyiz.
PDL stabil kronik plak tip sedefte, el ve ayakta yerleşimli püstüller sedefte özellikle diğer sedef tedavilerine dirençli ise oldukça yüksek klinik cevaplarla kullanılmaktadır.
PDL sisteminde uygulamadan önce hastanın ışık duyarlılığının olmaması ve ışık duyarlılığı arttırıcı ilaçlar yada besin katkı maddeleri kullanmaması istenmektedir.
Hastada tedavi öncesi sedefin klinik şiddeti ve yaygınlığının ölçümü ve klinik cevabın karşılaştırılması için klinik değerlendirme yapılmaktadır. Bu amaçla Fotofinder PASIvision kullanılmaktadır. Bu özel yöntemde tüm vücut fotoğraflaması yapılmakta. Sedef alanları otomatik olarak işaretlenerek sedef alanlarında klinik şiddeti skorlanmaktadır.
PDL tedavilerinde hastaların toksik ve alllerjij ışık reaksiyonlarının olmaması, gebe olmamaları gerekmektedir.
PDL 585 nm ve 595 nm dalga boyundadır. Sedef hastalığında 5 mm spot alanı ile 6 – 8 J/cm2, 7 mm spot alanı ile 5 – 6 J/cm2 enerjilerde 0.45 msn pulse süreleri ile kullanılmaktadır. Uygualam sırasında hasta konforu için soğuk hava kullanılmaktadır.
Başlangıçta 5 mm spot alanı ile 6 J/cm2 enerjilerde başlanmakta sonra her seansta 0.5-1 J/cm2 doz arttırılmakta ve maksimum 8 J/cm2 lere çıkılmaktadır. Kalın skuamlı ve deriden kabarık plakları olan sedef hastalığında ise 7 mm spot alanı ve 5 J/cm2 ile başlanmakta. Sonraki seanslarda doz arttırlmakta ve 7 J/cm2 lere çıkılmaktadır.
Uygulama sedef lezyonu üzerinde % 20 overlap le yapılmaktadır. Tüm sedef lezyonu üzerine ve çevresindeki 5 mm lik sağlam deriye de uygulama yapılmaktadır.
4-6 hafta ara ile uygulamalar yapılır.
Kalın skuamları olan sedef hastalarında skuamların kaldırılması için calcipotriol içeren pomadlar kullanılmaktadır.
PDL uygulama sonrası uygulama alanında deride renk koyulaşması ve purpura gelişebilmektedir. Bu 1-2 hafta içerisinde kaybolmaktadır. Uygulama alanında hiper ve hipopigmentasyon olabilmektedir.
Toplam seans 1-6 olarak belirlenmektedir.
Uygulama sonrasında 14-16 hafta sedefte remisyon yani tedavi alanında hastalığın tekrarlamadığı gözlenmiştir.
PDL sistemlerinde 585 ve 595 nm dalga boyunda epidermisin korunmuş olması sedefte köbnerizasyonuda ortadan kaldırmaktadır. Ancak çok koyu tenlilerde biraz dikkatli olunmalıdır.
Sistem hızlı çalışmaktadır. 100 cm2 bir lan 10 dakikada tedavi edilebilmektedir.
Sedefte kalın skuamların kaldırılması için salisilik asit kullanılabilir. Ancak salisilik asit PDL etkinliğini azaltmaktadır. Bu nedenle PDL seansından 2 gün önce salisilik asit kullanımı kesilmelidir.
Calcipotriolün skuamları kaldırmak için kullanımında PDL uygulaması sonrası daha fazla hiperpigmentasyon gelişimine yol açtığı gösterilmiştir.
Sedef hastalığında klinik etkinliği kanıtlanmış PDL ve Excilite 308 nm birlikte kullanılmaktadır.
PDL 585 nm ve 595 nm dalga boyları, 5 mm spot alanı ile 6 – 8 J/cm2, 7 mm spot alanı ile 5 – 6 J/cm2 enerjilerde 0.45 msn-1.5 msn pulse süreleri ile kullanılmaktadır. 3 hafta ara ile seanslar yapılmaktadır. Dar bant UVB olan Excilite 308 nm ise % 70 MED ile başlanmakta. Her seansta % 20 doz artımı ile devam edilmektedir. Haftada 3 seans uygulamalar ile devam edilmektedir. Seanslar arasında sadece % 5 lik salisilik asit kullanılmaktadır. Ancak salisilik asit PDL tedavisinden 2 gün önce kesilmelidir.
PDL de klinik etkiliğin daha iyi sağlanması için tedavi aralıkları kısaltılmalı, enerji 10 J/cm2 ve pulse süresi 1.5 msn yapılmalıdır.