Yağ enjeksiyonları; yüz volüm kayıplarında doğal estetik sonuçları ve düşük yan etki sıklıkları ile günümüzde daha fazla tercih edilmektedir. Son yıllarda ince çizgiler, derin kırışıklıklar ve nasolabial fold gibi derin katlantılarda da kullanılmaya başlandı. Yağ enjeksiyonları yüzde ya da vücutta volüm amaçlı kullanılırken deri altına yağ enjeksiyonları yapılırken; kırışıklıklarda ve foldlarda, uygulama tam dermis altına ya da dermis içerisine (subdermal-intradermal) olarak uygulanmak zorunda. Bu nedenle bu uygulamada yağın alınması, transferi ve enjeksiyonunda farklı bir teknik kullanılmaktadır. Bu yöntem keskin uçlu iğneler ile dermis içerisine yapıldığı için "Sharp-Needle Intradermal Fat Grafting (SNIF)" olarak tanımlanmıştır.

Bu yöntemde donör alan olarak sıklıkla göbeğin altı kısmı tercih edilmektedir. Bu alanın tercih nedeni hastanın yağ alımı sırasında sırt üstü daha rahat yatıyor olmasıdır. Bu alan dışında bel yan kısımları ve diz içi kısımları de donor alan olarak kullanılmaktadır. İlk olarak hasta yatarken donor alan cerrahi kalem ile işaretlenmekte. Donor alan antiseptik solüsyonlar ile steril edilerek hazırlanmakta. Donor alana liposuctionda kullanıldığı gibi lokal anestezi amaçlı tümesent-şişirme anestezisi kullanılmakta. Bunun için serum fizyolojik + lidokain + adrenalinden oluşan bir solüsyon hazırlanmakta. Bu yöntemde solüsyon miktarı normal liposakşına göre daha fazladır. Sıklıkla alınacak yağ miktarının 2 katı solüsyon alana enjekte edilmekte (buna ıslak tümesent anestezi wet infiltrasyon denilmekte). Göbek çukuru içerisinden ya da iç çamaşır altında kalan alandan 3 mm lik küçük bir kesi uygulanmakta. Bu kesiden 2-3 mm çapında özel kanüller deri altına yerleştirilerek yağ dokusu mekanik-vakum etkisi ile alınmakta. Burada özel kanüller tercih edilmekte. Bunlar üzerinde çok sayıda 1 m lik holleri olan ve hollerin kenarları keskin kanüllerdir. Bu kanüllerin seçilme nedeni alınan yağ partiküllerinin uygulama sırasında 23 gauge iğneden geçecek fiziksel boyutlarda olmasıdır. Suction 10 ml lik enjektörlerin pistonlarının geri çekileren elle yaratılan vakum ile yapılmaktadır.

Donor alandan aspirasyon ile doku örneğin ancak 1/5 kadarı yağ dokusudur. Bu nedenle yağ dokusunun ayrılması gerekmektedir. Bu amaçla ya enjektör yer çekim kuvvetine 10-30 dakika bırakılarak yağ dokusunun ayrışması beklenir. Altta kalan kısım atılır ve yağ transferi için yağ dokusu elde edilir.

Enjektörde kalan yağ dokusu serum fizyolojik ya da Ringer laktat ile dikkatlice yıkanmaktadır. Sonrasında 1000-3600 rpm'de 1-2 dakika santrifüj uygulanmaktadır. Santrifüj sonrası daha saf ve konsantre yağ dokusu elde edilmektedir. Elde edilen saf yağ dokusu alınan yağ dokusunun ancak %30-50'si olmaktadır.

Yada donor alandan alınan doku süspansiyonu santrifüj edilmeden steril 0.5 mm mesh ölçekli naylon bir bezden süzülür. Bez üzerinde kalan yağ dokusu ile serum fizyolojik ile yıkanarak 3 mm lik kanül ile enjektörlere alınır.

Elde edilen yağ dokusu enjekte edilecek 1 ml'lik enjektörlere alınmakta. Yağ enjeksiyonu dermal seviyede yapılacağı için 23 gouge iğne kullanılmaktadır. Hasta ayakta iken cerrahi kalem ile kırışıklıklar, cilt katlantıları(foldlar) işaretlenir. Bu işaretli alanlara üst dermal planda yağ transferi yapılır. Bu uygulama sırasında kırışıklık ya da fold işaret ve başparmak arasında sıkıştırılarak uygulamanın istenilen ölçüde bu alana yapılması sağlanır.

Yağ enjeksiyonu kırışıklık ve foldların altına çizgisel bloklar halinde uygulanmaktadır. Yağ enjeksiyonundan hemen sonra kırışıklık ve foldun üzerinde deride hafif solma ve deriden kabarma olmaktadır. Ancak bunların bir süre sonra normale döneceği unutulmamalıdır. Fold uygulamalarında 23 gauge ile yağ transferi öncesi dermis altında hafif subsizyon yapılması ve sonrası yağ enjeksiyonu klinik ve estetik etkinliği daha fazla arttırmaktadır. SNIF tekniği uygulanırken, yüze volüm amaçlı yağ enjeksiyonları yapılabilir. Ya da estetik cerrahiler, lazer resurfacing uygulamaları yapılabilir.

Uygulama sonrasında hastaların 1/3 ünde uygulama alanında morluk, kızarma ve ödem gelişebilmektedir. Bunlar ortalam 3-7 günde kaybolmaktadır. SNIF yönteminde alınan yağ dokusu diğer yağ alımlarına göre daha küçük partülllerden oluştuğu için uygulama alanında, çevre damarsal yapılarla daha kolay ilişkiye girmekte ve beslenmesi daha erken başlamaktadır. Buda SNIF yönteminde yağ enjeksiyonun daha kalıcı olasını sağlamaktadır.