Gülme Estetiği ve Analizi

Tüm canlılarda erkekler ve dişilerde fiziksel özelliklerin farklı olduğunu görmekteyiz. Bu "sexual dimorphism", "cinsel dimorfizm" olarak tanımlanmaktadır. Cinsiyetler arası bu değişim "evrimsel eşeyli seçilim" kaynaklıdır. Erkekler, daha doğurgan ve sağlıklı kadınları; kadınlar da fiziksel güce bağlı olarak daha dayanıklı erkekleri seçmektedir. Canlılarda dişinin seçim kriterleri dominant olduğu için eşeyli seçimde erkekler, sağlıklı genlere sahip olma özelliklerini yansıtan fiziksel görüntülerini değiştirememiştir. Evrimsel eşeyli seçilim, doğal seleksiyonu getirdiği için yeni nesiller, atalarımıza göre giderek daha doğurgan ve sağlıklı olmaya başlamıştır.

 

Günümüzde insanlara bakıldığında, kadın ve erkek arasında bedensel ve yüz özellikleri antropometrik ve estetik olarak karşılaştırıldığında küçük farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar atalarımız olan "Australopitekus"larda daha fazlaydı (bu dönemde henüz çok eşlilik, poligami olduğu için). Muhtemelen "Homo Habilis" ile monogamiye, tek eşliliğe geçmeye başladık. Bu süreçle kadın ve erkek arasındaki farklar azalmaya başlamıştır.

Kuşlardan insana, böceklere kadar pek çok türde genel olarak dişiler seçici konumda, erkekler ise seçilen konumdadır. Bilim insanları bunlarla ilgili pek çok teori ileri sürmektedir. Bunlardan en ilginci, dişilerin daha çok seçici olmasının sebebine yönelik bir açıklama olan gamet miktarıdır (yumurta miktarı). Dişiler, genellikle erkeklere göre kıyaslanmayacak kadar az sayıda gamet üretirler. Örneğin, insanda dişiler çiftleşmede kullanılmak üzere 1 yumurta (gamet) üretirken, erkek milyonlarca sperm (gamet) üretmektedir. Bu durum, doğada seyrek bulunan her şeyin kıymetli olduğu ilkesi ile kadını cinsel seçilimde dominant kılmaktadır. İlkel insanlarda dişilerin seçimlerinin en kaslı, en güçlü, en dayanıklı ve kimi zaman en büyük üreme organına sahip erkeklerden yana olduğu bilinmektedir. Çünkü bunlar, aileyi daha iyi koruyabilecek bir eşe işaret etmektedir. Öte yandan, ilkel insanlardaki erkeklerin de daha iri göğüslü, daha geniş kalçalı kadınları tercih ettiğini biliyoruz. Çünkü iri göğüsler, daha çok süt verebilecek ve iri kalçalar ise daha çok sayıda çocuk doğurabilecek bireyleri işaret etmektedir. Günümüzde ise zekanın daha da gelişmesiyle bu seçimler daha karmaşık bir hal almıştır. Ancak temel olarak erkek ve kadınların eş seçim eğilimi bazı sınırlar dahilinde genellenebilir. Renkli gözlü, renkli saçlı, açık tenli kadınlar tercih sebebi olabilirken; erkeklerden de daha fit bir görüntüye sahip olan uzun boylu erkekler tercih sebebidir. Elbette ki bu tercihler ırklara, kültüre, zamana ve kişiden kişiye çok değişebilmektedir; ancak fiziksel görüntü cinsel seçilimde rol oynamaktadır.

Hem insan hem de hayvan bebeklerinde yaygın olarak bulunan bir dizi ortak görünüm değişkeninin varlığı gösterilmiştir. Bu değişkenlerin, bebeklerin doğduktan sonra yaşama şansını artıran özellikler olduğu ileri sürülmektedir. Bu değişkenlerin, bebeklere yetişkinlerden gelen pozitif tepkileri ortaya çıkarmak için bir araya geldiği, çaresiz bebeğe olan ilginin artmasını ve korunmasını, çocuğa karşı olumlu etkiyi ve çocuğa karşı saldırganlık olasılığını azalttığı düşünülmektedir. Koruyucu davranışları ortaya çıkaran ve saldırgan olanları engelleyen bu görünüm özelliklerine bakıldığında (çocuksu, babyface olarak adlandırılmakta); bedene göre çok büyük bir kafa ölçüsü, büyük, yuvarlak ve yüzün dikey düzleminin ortasına yerleştirilmiş gözler, belirgin olmayan ve yüksek yerleşimli kaşlar, küçük hatta silik bir çene, çok belirgin bir yanak, küçük ağız, kısa ve kalın kol ve bacaklar gibi özellikler bulunmaktadır. Bir özellikler ne kadar fazla ise o kadar zayıf, çocuksu, daha sevimli ancak daha az güvenilir algılanmaktadır. Bu nedenle bebek yüzü sevimlidir ancak kadınlar tarafından erkeklerin daha çekiciliğinde olumlu algılanmaz. Erkeklerin büyük gözler, geniş elmacık kemikleri, küçük burun ve çene ile geniş aralıklı gözler gibi yenidoğan özelliklerini taşıyan kadınları daha çekici buldukları gösterilmiştir.

Yüzün fiziksel ve estetik özellikleri, insanların birbirleri üzerindeki algılarının anahtarıdır. Yüzde estetik olarak olumlu özellikler, insanların çekiciliğini etkilemekte; bu çekicilik, kişinin psikolojik özelliklerini olumlu yönde etkilemektedir (sosyal uyumluluğu, güvenilir algısını, dışa dönüklüğünü ve zekasını gibi). Bununla birlikte, diğer yüz özelliklerinin kişinin çekiciliğinin değerlendirmesinde etkisinin olabileceği bilinmektedir. Bebek yüz özelliklerine sahip olmak, algılanan çocuk benzeri özelliklerin getirdiği daha genç yaş algısı gibi bir etki yaratmaktadır. Ancak bunlar arasında önemli olanı, yüzün cinsiyete bağlı dimorfizm derecesidir.

Erkeklerde dominant olan androjenlerin (testosteron başta olmak üzere erkek hormonları) kas-iskelet sistemi üzerinde anabolik bir etkiye sahip olduğu ve kas kuvvetinde bir artışa neden olduğu bilinmektedir. Androjenler vücudu ve yüzün bileşimini etkilemektedir. Erkeklerde yüz özelliklerinde cinsiyete bağlı dimorfizme bakıldığında;

  • Belirgin glabella(her iki kaşın arasındaki anatomik alan) va kaşlar,
  • Alının kaşlardan başlayarak saç sınırına doğru artan eğimi
  • Geniş, yüksek ve öne belirgin olarak yapılanmış bir çene
  • Yapılı ve uzun bir burun ve
  • Kadınlara göre daha küçük gözler görülür.

Ancak bu erkeksi özelliklerin belirginliğinin erkeklerde saldırganlık ve baskınlık algılarını artırdığı, duygusallık, dürüstlük, işbirlikçilik, sadakat ve iyi bir ebeveyn olma algısını azalttığı gösterilmektedir. Bu daha erkeksi yüz özelliklerinin yüksek testosteron seviyesi algısı olarak algılanması ile ilişkilidir. Hatta dijital olarak daha erkeksi yüz görünümü kazandırılmış kişiler daha tehdit edici, tutarsız, manipüle edici, zor, baskın ve dürtüsel olarak algılanmaktadır.

Yapılan bir bilimsel çalışmada bilgisayarda ortalama yüz yapısına dijitalize edilmiş erkek yüzleri elde edilerek kadın ve erkelerden bu yüzleri değerlendirmeleri istenmiştir. Değerlendirme kriterleri olarak fotoğraflara bakarak fotoğraftaki erkeklerin

  • sıcaklık-pozitif algısı(itici, pozifi-negatif, sıcak-pozitif),
  • muhakeme yetenekleri(düşük, yavaş, akıllı),
  • duygusal kararlılık (olgunlaşmamış, değişken ve olgun),
  • baskınlık (boyun eğen, alçakgönüllü, baskın),
  • canlılık (miskin, canlı, coşkulu),
  • sosyal uyum(çekingen, kararsız, uyumlu)
  • kurallara uyma yeteneği(zayıf süper ego-güvenilmez, orta derecede güvenilir, güçlü süperego-vicdanlı-güvenilir),
  • yaratıcılık(pratik yaratıcı, hayalperest, gereçekci olmaması) ve
  • sır saklayabilme(güvenilmez, belirsiz, sofistik sır saklayabilir) özelikleri sorgulanmıştır.

Bu arada dijitalize edilmiş erkek fotoğraflarının(daha erkeksi ve kadınsı fotoğraf olarak 2 ye ayrılmıştır) anthropometrik(yüzün belli anatomik estetik alanlarının dijitalize ölçümleri) ölçümleri  yapılmıştır.

Bu ölçümler sırasında yüz yüksekliği, yüz genişliği, elmacık kemikleri ve alt çene konturları değerleri ile fotoğrafları değerlendiren kadın-erkeklerin daha erkeksi yüz algıları arasındaki korelasyon değerlendirilmiştir.

Bu değerlendirmede erkek yüzü aşağıdaki resimlerde olduğu gibi daha erkeksi ve kadınsı yüzler olarak 2 guruba ayrılmıştır. Bu guruplarda yüzün uzunluğu, genişliği, elmacık kemikleri ve jawline değiştirilerek araştrımaya katılan kadın ve erkeklerden bunları değerlendirmeleri istenmiştir. 

Çalışmanın sonunda dijitalleştirilmiş daha erkeksi görünüme sahip erkek fotoğrafları, kadınlar tarafından değerlendirildiğinde;

  • Daha erkeksi yüz algısı ile yüzün genişliği arasında ters korelasyon(yüz genişliği arttıkça daha erkeksi algı), 
  • Daha erkeksi yüz algısında elmacık kemiklerinin belirginliği ve jawline arasında doğru korelasyon bulunurken(ne kadar belirgin elmacık kemikleri ve jawline o kadar erkeksi yüz algısı) 
  • Dijitalize edilmiş kadınsı görünüme sahip erkek fotoğrafları kadınlar tarafından değerlendirildiğinde ise yüz genişliği, belirgin elmacık kemikleri ve jawline nın yüzün daha erkesi görünümde etkili olmadığı saptanmıştır.
  • Ayrıca değerlendirmeyi yapan erkek ve kadınlar arasında daha erkeksi görünüm ile baskın kişilik, sosyal uyum arasında pozitif korelasyon
  • Değerlendirmeyi yapan erkekler arasında daha erkesi görünüm ile duygusal kararlılık ve kurallara uyma arasında pozitif korelasyon var iken değerlendirmeyi yapan kadınlar söz konusu olduğunda daha erkeksi görünüm ile bu iki krter rasında korelasyon gözlenmemiştir. 
  • Değerlendirmeyi yapan erkek ve kadınlar açısından daha erkeksi ve daha kadınsı erkek fotoğrafları sorgulandığında daha erkeksi ve daha az erkeksi bulunan dijitalize edilmiş erkek fotoğrafları aşağıdaki gibidir.

 

Özet olarak erkeler arasında daha erkeksi yüz algısı belirgin elmacık kemkleri ve jawline(testiküler aktvite) ile ilişkilendirilirken, kadınlar arasında daha erkeksi yüz algısı yüzün diğer alanları ile değerlendirilmekte. 

 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency