- Gösterim: 9052
Daha önceleri “Gebeliğin pruritik folikuliti (GPF)”, “gebelik egzeması (GE)” ve “gebelik prurigosu (GP)” olarak tanımlanan gebelikteki kaşıntılı klinik tablolar “Gebelik Atopik Egzaması yada erüpsiyonu başlığı altında toplanmıştır. Son çalışmalarda bu hastaların büyük bir kısmında aynı zamnada atopi hikayesi ve egzama benzeri lezyonlarında olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle herpes gestatones, gebelik kaşıntısı, PUPP gibi gebelik dermatozları dışındaki tüm kaşıntılar gebelik atopisi başlığı alında tanımlanmaktadır. Gebelik dermatozları içerisinde en sık görülen gurubu oluşturmaktadır.
Diğer gebelik dermatozlarından çok daha sık görülür ve hastaların %75’inde lezyonlar son 3 aydan önce başlar.
Gebeliğin Atopik Erupsiyonu (GAE), kendisinde veya ailesinde atopi hikayesi bulunan ve/veya serum IgE düzeyinde yükseklik saptanan gebelerde ekzema benzeri veya papüller lezyonlar ile seyreder. Tanının konulabilmesi için diğer gebelik dermatozlarının dışlanmış olması gerekmektedir.
Hastalarda klinik % 20 olguda mevcut Atopik dermatitisin alevlenmesi şeklinde ortaya cıkarken, %80 hastada ilk defa veya çocukluktan itibaren remisyona girmiş olan atopik dermatitin tekrar alevlenmesi sonucunda meydana gelir.
Tipik olarak gebelikte Th2 immün cevabın baskın hale gelmesi ile ilişkilidir. Gebelikte Th2 sitokinlerinin (IL-4, IL-10) salınımında artma ve dominant hümoral immünitenin karşısında yer alan hücresel immünitede azalma ve Th1 sitokinlerinde (IL-2, interferon gamma, IL-12) azalma görülür.
Hastaları 2/3’sinde yüz, boyun, dekolte ve ekstremitelerin katlantı yüzleri gibi atopik dermatitin tipik yerleşim yerlerinde yaygın ekzematoz lezyonlar gözlenir. 1/3 hastada ise özellikle bacaklar ve kollarda yoğunlaşan, tipik kaşıntılı prurigo nodülleri gözlenir. Genellikle cilt kuruluğu ve atopinin minor kriterlerinden bir kısmı bulunabilir.
Tedavi
Tedaviye hızlı cevap alınmaktadır. Sonraki gebeliklerde atopiye bağlı olarak genellikle tekrar eder. Herhangi bir çocuk ve anne için risk oluşturmaz.Üre içerikli ve menthol katkılı nemlendirici kremler tedavide ilk seçeneklerdir. Orta potent topikal steroidlerin birkaç gün kullanılması ile lezyonlar genellikle hızla iyileşir. Şiddetli olgularda sistemik steroidler ve antihistaminikler gerekli olabilir. UVB fototerapisi de faydalı olabilecek diğer bir yöntemdir