- Gösterim: 257
Yaz mevsimi geldiğinde, pek çoğumuz güneşli havalarda keyifli vakit geçirirken güzel bir bronzluğa, bronz bir ten rengine sahip olmak isteriz. Fakat güneş ışınlarının zararlı etkileri göz önüne alındığında, kendinden bronzlaştırıcılar güneş ışınlarına maruz kalmadan, doğal bronzlaşmada deride melanin üretimini taklit ederek doğal görünümlü bir bronzluk elde etmenizi sağlar. Kendinden bronzlaştırıcılar sayesinde güneş ışınlarına maruz kalmadan da güzel bir bronzluk elde etmek mümkün mü ?
Bu makalede, kendinden bronzlaştırıcılar hakkında bilmeniz gerekenleri sizlerle paylaşacağız.
Günümüzde bronzlaşma yöntemleri olarak; açık alanda güneş-UV ile bronzlaşma, kapalı alanlarda yapay UV kaynakları(solaryumlar...) ile bronzlaşma ve kendinden bronzlaştırıcı ürünler(sprey bronzlaşma, kozmetik bronzlaşma) ile bronzlaşmayı görmekteyiz. İlk iki yöntemde kronik UV'ye maruz kalınması ile sağlanan bronzlaşmada deri kanserleri, erken cilt yaşlanması ve problemlerin artan risklerinide biliyoruz. Son yıllarda özellikle genç kadınlar arasında UV kaynaklı bronzlaşmaya karşı daha bilinçli olduklarını görmekteyiz.
Yüzlerce yıl açık bir cilt tonuna sahip olmak sosyal statünün, sağlıklı olmanın ve güzelliğin ölçüsü olarak tercih edildi. Ta ki 1923 yılında Fransız moda tasarımcısı ve Chanel markasının kurucusu Coco Chanel'in Fransız Rivierası'ndan bronz bir tenle dönene kadar. O zamandan beri bronzlaşma algısı, bronzlaşmış cilde sahip olma isteği hızla gelişti. Aynı şekilde ona ulaşma isteği arkasında hızla gelişen bir kozmetik endüstrisini getirdi.1930 larda kendinden bronzlaştırıcı kozmetiklerin kullanılmaya başlandığını görmekteyiz. Başlangıçta basit cilde uygulanan boyalar uygulanırken günümüzde spreyler, sular, köpükler ve losyonlar formunda birden fazla formülasyon içeren ürünleri görmekteyiz. 1978 lerde kullanılmaya başlanan solaryumlar 1980 ve 2000 lerin başlarında yaygınlaştı, 2009 yılında Uluslararası Kanser Araştırma Ajansının solaryum ile kanser ilişkisi hakkındaki açıklamasına kadar. Kullanımı azalmakla birlikte halen solaryum yaygın olarak kullanılmakta. 2020 yılında ABD lerinde yapılan bir çalışmada 2.1 milyon insanın 6 aylık sürede 4 den fazla halen solaryum kullandığını göstermekte.
Bronzlaştırıcı ürünlerin içeriğinde kullanım izni FDA tarafından düzenlenen tek aktif renklendirme ajanı "dihydroxyacetone (DHA)"-dihidroksiasetondur. DHA "glycerone yada dihydroxy-2-propanone" olarakta bilinmekte. DHA (C3H6O3) bitkilerden elde edilen 3 karbonlu bir gıda tatlandırıcısı olarak kullanılmaya başlanmış. Çocuklarda glikojen depo hastalıklarının araştırmalarında kullanılmış. Çalışmalar sırasında DHA tüketen bazı çocuklarda deri temas yüzeylerinde deri renginde koyulaşmaların geliştiği fark edilmiş. 1950 yılında Cincinnati üniversitesinde Dr. Eva Wittgenstein bundan yola çıkarak DHA derinin bronzlaştırılmasında araştırmaya başladı ve kısa bir süre sonra 1960 larda kendinden bronzlaştrıcı losyonlarda DHA nın kullanıldığını görmekteyiz. 1977 yılından sonra FDA DHA nın kozmetik ürünler içerinde % 15 konsantrasyonlara kadar kullanımına onam vermiş.
DHA derinin en dış katmanı olan epidermisin stratum korneumunda keratin proteinleri olan lösin ve valin gibi aminoasitlerde enzimatik olmayan glikasyona neden olarak;bronz bir renk oluşturur(Maillard reaksiyonu). Güvenliği son derece önemli olan bu aktif maddenin kullanımı ile ilgili FDA 2016 yılında yutulmaması, solunmaması, deri dışında mukozal yüzeyler, göz ve göz çevresi, ağız çevresi, burun delikleri çevresi ve genital alan ile temas etmemesi gerektiği yönünde yeni bilgiler eklenmiştir. DHA benzer "erythrulose" etken maddeside ciltte Maillard reaksiyonu yapmakta. DHA neden olduğu bronzlaşma uygulamadan birkaç saat sonrasına kadar devam etmekte. Bu nedenle bronzluğun devamı için uygulama tekrarlanmalıdır.
DHA deriye uygulandıktan ve Maillard reaksiyonu geliştikten sonra deride hasar etkilierini bldiğimiz serbest radikallerin ortaya çıkabildiği 2008 yılında yapılan çalışmalarda gösterilmiş. Hücrede DNA nın glikasyonu sonrasında glikotoksin olarak bilinen DNA glikasyon son ürünlerinin ortaya çıkmakta. Bunlarda DHA ile Maillard reaksiyonu göstermekte. Aşırı oluşan DNA glikasyon son ürünleri-AGEs dokularda ve dolaşım yolu ile vücut sisteminde oksidatif strese ve inflamasyona neden olabilmekte. AGE lerin Alzheimer hastalığı kalp ve şeker gibi dejenratif hastalıklara neden oldukları düşünülmekte.
2016 da çalışmalar sonrası DNA hasarına neden olabileceği açıklanmış(Amerika Ulusal Sağlık Enüstütisi).
% 5 in üzerindeki DHA konsantrasyonlarının deriye uygulandıktan 24 saat sonra güneş kaynaklı deri hasarının artabileceği gösterilmiş. DHA sonrası UVA ve UVB maruz kalınmaması istenmelidir.
Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar DHA'nın zararlı etkilere sahip olduğunu göstermekte. DHA fromülasyonunda lipozomlarda kapsüllenmesi yada fromülde güçlü bir antioksidan kullanımı bu yan etkileri azaltabilir.
Özelikle DHA nın sprey fromlarının solunum yolu ile akciğer kanseri riskini artırdığı, kronik obstrüktif akciğer hastalıklarına, astıma neden olabileceği tartışılmakta.
Kendinden bronzlaştırıcı uygulamasını yapan salonlarında çalışan profesyonellerin soluma riskine karşı ekipman( N95 solunum maskeleri, burun tıkaçları gibi) kullanımı, göz koruması kullanılmalıdır.
DHA içeren bronzlaştırıcıların bildirilmiş yan etkileri; döküntüler, öksürük, baş dönmesi, bayılma, fromülasyonlara eklenen koku ve koruyucuların, parabenlerin rosacea ve alerjik kontakt dermatit yaptıkları, temas egzamasına neden olabildikleri...
Duyarlı derilerde, deride kesi yada yara olduğunda bu ürünler kullanılmamalıdır.
Hamile ve emziren anneler bronzlaşma ürünlerini özellikle bunların sprey fromlarını kullanmamalıdır.
Bu ürünlerin etiketlerinde farklı ifadeler bulunmakla birlikte uzun süre kullanılmamalıdır.
Kendinden bronzlaşma ürünlerinin kullanımı sonrası cilt cerrahileri uygulandığında doku iyileşmelerinde gecikmeler gözlendiği gibi kullanılan yara örtücülerine karşı reaksiyonların daha sık geliştiği gösterilmiştir.
Kendinden bronzlaşma ürünleri kullanımı dermatolojik muyane ve dermoskopik değerlendimenizi etkileyebileceği için doktrounuza ürün kullanımı ve zamanı hakkında bilgi verilmelidir.
Bu bilgiler altında her ne kadar kendinden brozlaştırcıların kullanımı güvenli olarak tanımlansada mutlaka ürün seçimi, içeriğin kontrolü yapılmalı hatta bir dermatologdan destek alınmalıdır. Ayrıca kendinden bronzlaşma ürünleri sizi güneşten korumaz, bu nedenle güneşten korunmaya devam edilmelidir.