- Gösterim: 15433
Periyodik çizelgenin VI B grubunda yer alır ve geçiş metalidir.
Atom Numarası: 24 ve atom Ağırlığı: 51.996 dir.
Gümüş beyazı renkte, sert ancak kolay kırılabilen bir metaldir.
İçerdiği birçok mineralin renklerinin güzelliğinden ötürü, adını Yunanca “Renk” anlamındaki “chroma” sözcüğünden almıştır ve simgesi Cr dir.
1797’de Fransız kimyacısı Louis-Nicolas Vauquelin tarafından bulundu.
Krom doğada saf biçimde bulunmaz. Sürekli başka elementlerle bileşik durumundadır. En önemli cevheri kristalleri pek görülmeyen özellikte ve ağır bir mineral olan kromittir. Saf kromite ender rastlanır. Kronit sürekli manyetik kayalarda ortaya çıkar. Krom filizi yataklarının bulunduğu başlıca ülkeler, Güney Afrika (% 58), Zimbabve (% 30) ve Rusya’dır (% 1). 1860’ta büyük ölçülerde kromit kaynakları olan Türkiye de dünya pazarına girdi. O tarihten bu yana çoğu doğu yarım kürede bulunan 20’ye yakın ülkede kromit üretilir. Ancak bunların pek azında kromit kaynakları büyük orandadır.
Kullanım alanları
20. yüzyıla kadar genellikle kimya endüstrisinde kullanılan kromitin bu tarihten sonra metalürji endüstrisinde (paslanmaz çelik yapımında) ve erimeyen bir madde olarak kullanımı giderek arttı. Krom metali ve ferrokrom paslanmaz çeliğin karışımına giren maddeler olduklarından çok önemlidirler. Bıçak, boru ve makine parçaları gibi çok değişik türde araçlar paslanmaz çelikten üretilir. İçinde krom ve öteki maddelerin (nikel dahil) miktarına göre değişik birçok bileşimleri olan paslanmaz çelik, aynca sürekli oksitlenme ve çürümeye karşı çok dayanıklı olmak gibi çeşitli mekanik özellikleri de taşır. Krom metali, çeşitli maddeleri kromla kaplama işleminde de kullanılır. Krom kaplama, pratik ya da estetik amaçlarla yapılabilir. Bu işlemin pratik nedenlerinden başlicasi, kaplanan maddelerde sert ve dayanıklı bir yüzeyin oluşturulmasıdır. Kimya endüstrisinde kromun uygulandığı başlıca alan, krom boyaları üretimdir. Bu boyalar, sırlı ve mürekkep yapımında kullanılırlar. Kromdan yapılan kimyasal maddeler, derilerin sepilenmesinde, metallere paslanmayı önleyici özellik kazandırmada, petrol kuyularında yararlanılan matkap millerinde, tekstil boyalarında, katalizörlerle ve ağaçların korunmasında kullanılır. Kromun başlıca uygulama alanından biri de maden eritme ocakları, cam işleri ve çimento fabrikalarında erimeyen bir madde olarak kullanılmasıdır.
Kromun 3 değerlikli olanı esansiyel metaldir. Düşük konsantrasyonlarda biyolojik süreçlerde gerekli bir elemntedir. Ancak yüksek konsantrasyonlarda, özellikle 6 değerli olanları insanlar ve ahyvanlar için toksik, karsinojen ve mutajendir. Bu nedenle tüm canlılarda olduğu gibi insan metabolizması 6 değerli krom tükrük, meyva asitleri, sindirim sistemindeki bakteriler, kan plamazı ve karaciğerdeçeşitli mekanizmalar ile 3 değerli kroma indirgemektedir.
Kromun altı değerlikli olan formu sanayi koşullarında solunduğunda akciğerde tümör gelişme riskini arttırmaktadır.
Plasmada bulunan krom kemiklere geçerek mineral yapıdaki kemiğe dahi olmakta.
Krom diyet ile günlük olarak alınmakta. En yüksek konsantrasyonla kekik(10mg/g), kara biber(3.3 mg/g) ve karafillerde(1.5 mg/g) bulunmakta. Balık ve kırmızı ette 0.11 mg/g düzeyinde bulunmakta. Besinlerle alınan 6 değerli krom mide asitinin etkisi ile 3 değerli kroma indirgenmekte. 6 değerlikli kromun emilimi böylece % 6.9 a kadar düşmekte.
3 değerli krom insülin ile birlikte glukoz toleransında ve lipid sentezinde kullanılmaktadır. Bu arada vücuda giren 3 ve 6 değerli krom birçok oksidasyon yöntemi ile daha stabil hale gelmekte buda organzmayı kroma karşı korumaktadır. 3 değerli krom aslında yukarda ifade edilen mineral cevhaerlerinde bulunan kromittir.
6 değerli kroma ağızdan, solunum yolu ile yada deri teması ile maruz kalındığında bunun dokularda koroziv, iritan, duyarlandırıcı ve daha önemlisi kanserejen olduğunu biliyoruz. Özellikle deride keratinositlerde sitotoksiktir. 6 değerli krom sistin, glutatyon ve askorbik asit ile 3 değerli kroma indirgenmekte. Bu indirgenme sırasında ortamın pH bağlı olarak; pH 6 da kromat ve pH 2-6 da dikromat ortaya çıkmaktadır.
Kromun karsinojen etkisi diğer metaller ile karşılatırıldığında nikelden daha kanserojen olduğu görlmektedir. Kromun kullanıldığı endüstri bölgelerinde toprakta korm 200 ppm, deniz suyunda 1–2.5 ppb ulaşmakta.
Crom günlük hayatta deri ile en fazla temas eden metallerden birisidir. Krom ile deri ilk temasından sonra deride hızla birikmekte. Örneğin vazelin içerisinde potasyum dikromat 0.5% deriye bir kez sürüldüğünde 3 hafta boyunca deride krom seviyesinin arttığı gösterilmiştir. Yine normal deride 0.62 ppm krom ölçülen bir kişinin sadece krom kaplı kapı kolu ile bir kez taması sonrası deride krom 163 ppm değerlere ulaşmakta.
3 değerlikli kroma göre 6 değerlikli korm deriden daha yüksek oaranda penetre olmaktadır. Ayrıca dermatolojik olarak kromun deride toksik etkisi düşünüldüğünde 3 değerli krom daha az toksiktir. Bunda 3 değerli kromunu suda daha az çözünmesi ve hücre membranından geçememesi rol oyanamakta. 6 değerli korm krmat yada dikromat şeklinde bulunur ve bunlar insan derisi için daha problemlidir. 6 değerlikli krom deriyi geçerken 3 değerlikli korm indirgenmekte. Ancak 6 değerli kormun deri ile sürekli ve yoğun teması indirgenmeden deriye geçmesine neden olmakta. Bunda dokunun kromu indirgeme potansiyelinin sınırlı olması rol oynamakta.
3 değerlikli kromit tuzlarının eşit konsantrasyonlarda deri emilimleri farklıdır. Hasarsız deride kromit sulfatlar emilemezken kromit nitrat emileblmektedir. Deri en üst tabakası olan st corneum kaldırıldığında ise tüm kromit tızları emilebilmektedir. Deriden penetre olan 6 değerlikli kromat ve dikromat organik bileşikler ilekompleks oluşturmaz. Kormit ise deri epitel ve demal dokular ile ile ilişkiye girmekte.
t-Butil kromat 6 değerlikli kromdur ve kimya ve patrl endüstrisinde katalzör olarak kullanılmakta. Deri ile temasında hızla emilmekte. Temastan sonra deride 30 mikroderinlikte ve 4 ± 12 ppm ulamakta.
Metalil korm ve krom içeren objeler immunojenik değildir. Krom yada içeren objeler deri ile temas ettiğinde derinin miro çevresinde kolaylıkla çözünmekte. Ortaya çıkan krom tuz deriveleri alerjendir ve deryi daha fazla penetre edebilme özellğine sahiptir. Derinin en üst katmanı olan st. corneumu, saç folliküllerini, yağ bezlerini kanalarını ve ter bezleri kanalarını kullanarak deriye penetre olmakta. Eidermis dokusunda proteinler ile birleşerek aha antijenik özellik kazanmakta.
Son yılarda kromunun anaflaktoid reaksiyonlarar neden olabileceği gösterilmiştir. Tip I reaksyon üzerinden heç başlayan ürtikeryal döküntüler, anjiyoödem, brokosapzm gelişebilmektedir.
Dövmede kullanılan yeşil krom boyalarına(krom oksid) bağlı deride granuloma gelişimi bildirilmiştir.
Nikelden sonra deride egzamaların en sık görüldüğü metal gurubu kromdur. Krom içerisinde ne fazla dermatit yani deri duyarlanması yapanı deriden daha fazla penetrasyon gösteren 6 değerlikli kormattır. kromat ve dikromat deriyi penetre ettikten sonra deride proteinler le kompeksler oluştrumaz ve 3 değerlikli kromite indirgenir. 3 değerli krom hapten görevi görmekte ve deride temasa bağlı alerjik duyarlanma yapmakta. Bunu deride proteinlerin sülfidril guruplarına bağlanarak gerçekleştirmekte.
Toprakta 6 değerli kormatların değeri 350–500 ppm Cr(VI) üzerinde ise özellikle çocuklarda deri reaskyonlarının gelişme riski yüksektir.
Krom fabrikaları işçileri ve çimento işçileri deri reaksiyonları arasında n yüksek risk gurubunu oluşturmakta.
Krom duyarlıklık çalışmaları ABD yapılmış ve tolumsal sıklık 1.6% olarak ölçülmüştür.
Endüstriyel çalışanlarda 3 yıldan uzun süren krom ile maruziyet deri reaksiyonlarını % 7-10 değerlerine çıkarmakta.
Danimarkada çimento içerisine ferrous sulfat katıldığında krom deri reaksiyonlarının önemli ölçde azaldığı gösterilmitşir.
Havada bulunan krom ve kromatlar kormat allerjisnin gelişmesinde şüpheli neden olabilir.
Kromun ağız, sindirim ve solunum yolu ile alınması sonrası sistemik duyarlanma gelişmektedir. Bu kişilerde tekrar deri ile krom teması reaksiyonlara neden olabilmektedir.
Ağızda diş hekimliğinde diş restorasyonunda krom kullanımına bağlı olarak stomatitis ve sistemik alerjiler gelişbilmektedir. Diş krom uygulamalarında günlük 36 µg kromun sistemik alınabldiği bildirilmiştir. Erişkin bir insan için günlük kabul edilen krom alımı 50–200 µg dır. Bu nedenle bu miktar sistemik alınarak reaksiyon yapmamakta. Sadece temas edilen mukoza yüzeylerinde reaksiyonlarar yol açmaktadır.
Çelik yada vitallium ortepik protezlerde korm, nikel kobalt gibi elemetlerde bulunmakta. Bunlar uygulama sonrası ortopedik egzamalarar neden olmakta.
Kroma karşı duyarlılığı olan hastalarda ağız yolu alınan 0.05 mg kadar çok düşük kromat bile reaksyonlara neden olabilmektedir. Bu nedenle tekrarlayan alerjik krom reaksiyonlarında günlük diyetle alınan krom sınırlandırımaldır. Acılar, çay yaprakları, fındık ve kurutulmuş meyvalar 0.5-3.4 mg/kg krom içerebilmektedir.
Krom duyarlılığı kötü bir prognoza sahiptir. Çünkü hastanın hava yolu ile,besinlerle yada krom ürünlerele deri temasının kesilmesi mümkün görünmemektedir.
Krom duyarlılığında bir dğer problem çaprak reaksiyonlardır. Özellikle kobalt ve nikel ile .
Deri duyarlıkları deri yama testleri ile anlaşılabilmektedir.