Alopesi Hastalığının tedavisinde amaç hastalığın ilerlemesinin durdurulması, belirtileri olabildiğince yok etmek veya azaltmak, hastalığın birlikte olabileceği dahili sorunları önlemek ve yarattığı psikolojik rahatsızlığı gidermektir. Bu amaçla kullanılan birçok farklı yöntem vardır.
Hafif derecede, erken dönemdeki hastalarda tedaviye gerek yoktur, onların saçları herhangi bir şey yapmadan tekrar geri gelir. Hastalığın seyrini değiştiremese de bazı tedaviler saç büyümesini artırabilir. Hastalığın kendisi fiziksel sağlığı kötü yönde etkilemezken ciddi riskler taşıyan tedavilerden kaçınılmalıdır.
Uygulanan tedaviler şunlardır:
1. Basamak Tedaviler
Topikal kortikosteroid uygulamaları
Kortikosteroidlerin krem, losyon, jel yada köpük formları alopesik alanlara uygulanmaktadır. Alopesia areatada tercih edilmelidir. Totalis ve unversaliste kullanımı tercih edilmez. Genellikle günde iki kez, sınırlı bir süre için uygulanır.
Uygulama sonrası üzerinin kapanması etkinliğini arttırmaktadır. Ancak bu kapama tedavileri uygulama yerlerinde follikülitis gelişmesine neden olmaktadır.
Uzun süre kullanımı deride atrofi ve kılcal damar artışına neden olabilmektedir.
Lokal steroid enjeksiyonları
Erişkinlerde tercih edilmelidir.
Kafa derisinde ve kaşlarda uygulanır ve saç kaybının küçük yamalar şeklinde olanlarında en etkili tedavi yaklaşımıdır. En sık kullanılan ajan triamcinolone acetonide dir. Bu farklı konsantrasyonlarda kullanılmaktadır. 2.5–10 mg/ml, 5 mg/mL en sık tercih edilendir. Saçı derde maksimum 3 ml kullanılmalıdır. Saçlı deride 5 mg/ml ancak yüzde ve kaşlarda 2.5 mg/ml konsantrasyonlar uygulanmaktadır.
Uygulama deride derin dermise yapılmalıdır. Uygulama 12 cm aralıklarla alopesi alanına yapılır. Enjeksiyonlar 4-6 haftda bir tekrarlanabilir. Enjeksiyon yapılan alanın kenarında küçük bir çöküklük gelişebilir, fakat bu genellikle birkaç ay sonra iyileşir. Uygulama lanında kılcal damarlarda artış gözlenebilmektedir.
6 aylık uygulama sonrasında kesilmelidir.
Göz çevresindeki uygulamalarda dikkatli olunmalıdır, kaşlara enjeksiyon yapıldığında, enjeksiyon sayısı arttıkça glokom gelişebilir (göz küresinde basınç artışı).
Minoxidil
Alopesia areatada kullanılır ancak totalis ve universalste etkisi yetersiz bulunmuştur. 5% formu etkili bulunmuştur.
Ditranol krem Anthralin
Bu krem psoriasis olarak adlandırılan başka bir deri hastalığının tedavisinde kullanılır, derinin iritasyonuna sebep olur ve bazen kel alanlara uygulandığında saç büyümesini uyarır. Kremin kullanımı güvenilirdir, fakat özellikle sarışınlarda ve açık tenli bireylerde deri ve saçı mora-kahverengiye boyar. 0.5%–1.0% anthralin krem formları tercih edilmektedir.
Kontakt duyarlandırıcı tedavisi (İmmunoterapi Uygulamaları)
Düşük konsantrasyonda alerjik Reaksiyon oluşturabilecek bir madde alopsik alana uygulanır. Bu alanda allerjik kontakt dermatit oluşması sağlanır. Bu amaçla sıklıkla; Diphenylcyclopropenone (Diphencyprone), squaric acid dibutylester (SADBE) ve dinitrochlorobenzene kullanılmaktadır. Dinitrochlorobenzene kanserojen riskleri ile son yıllarda kullanılmamaktadır.
Diphenylcyclopropenone % 2 solüsyonu saçlı deride 4X4 alanda ilk olarak kullanılmakta. 2 hafta sonra deri duyarlılığı sağlandığı için % 0.001 konsantrasyonu tedavide başlanır. Haftada bir kez uygulanır ve her hafta ilaç konsantrasyonu artırılır. İlaç uygulandığında 48 saat deride kalması ve güneşten korunması gerekmektedir. Ne yazık ki bu uygulama deride tahriş edici ve rahatsızlık vericidir. Sıklıkla lenf bezlerinde hafif büyümeye neden olmaktadır.
Hastada kimyasal bir madde ile alerji oluşturmayı kapsar (genellikle difensipron olarak adlandırılan bir kimyasal) ve kel alana bu kimyasalın çok düşük konsantrasyonu uygulanır, genellikle haftada bir kez uygulama hafif derecede inflamasyonu devam ettirmeye yeter. Kaşıntı, bül ve boyundaki lenf bezlerinde büyüme olası sıkıntı verici yan etkilerdir. Deri renginde açılma olabilir (depigmentasyon), bu yüzden koyu tenli bireyler uyarılarak bu madde kullanılır. Bu tedavi sadece özel merkezlerde uygulanır.
SADBE diphenylcyclopropenone 6 ay kullanılmasına rağmen cevap alınamadığında yada diphenylcyclopropenone karşı aşırı duyarlılık var ise tercih edilmez. SADBE haftada 1-2 kez uygulanmaktadır.
Prostaglandin analogları
Gözde glakomda kullanılan prostoglandin analogları alopeside kullanılabilmektedir. Latanoprost (prostaglandin F2α analog) 0.03% göz damlası günde 1 defa 6-12 ay kullanılmaktadır.
Özellikle kirpik ve kaş alopesilerinde tercih edilmektedir.
Topikal retinoidler
Tretinoin 0.05% konsantrasyonlarda kullanılabişmektedir.
Bexarotene
1% bexarotene gel kullanılabilmektedir.
Capsaicin
Acı biberden elde edilmektedir. Düşük oranlarda etkili olduğu görülmüştür.
Vitamin D topikal kullanımı
Sentetik vitamin D yani, calcipotriene yeni bir üründür. Alopesi hastalığında tek veya diğer ilaçlarla birlikte kullanılabilir.
2. Basamak Tedaviler
Sulfasalazine
Sulfasalazine sulfapyridine ve 5-aminosalisilik asittin diazo bağları ile birleşmesinden oluşmakta. İmmunomodulator ve immunosupresör etkilidir. Bu etkileri ile alopeside T lenfositleri baskılar, interleukin (IL) 6, 1 ve 12, TNF alfa yapımını baskılamaktadır. 500 mg günde 2 doz ile başlanır 1 ay sonra doz 1 gr günde 2 devam edilir. 1 ay sonrada 1 gr günde 3 çıkılmaktadır.
Fototerapi
Bugün fototerapiler, dalga boyları belirlenmiş ışık yansıtan lambalar içeren cihazlarla gerçekleştiriliyor.
- Klasik ultraviyole B, fototerapisi
- Darbant ultraviyole B, fototerapisi
- PUVA: Sedef hastalığı diğer tedavilere yanıt vermez veya çok yaygınsa PUVA tedavisi %85-90 oranında etkili olmaktadır. Tedavinin adı Psoralen ve UVA nın baş harflerinden kaynaklanmıştır. Hastalara Psoralen adı verilen ilaç verildikten sonra Ultraviyole A ışığı verilmektedir. Haftada 3 veya 4 kez uygulanarak başlanmaktadır. Ortalama 25 tedavide yani 2 veya 3 aylık bir periyotta tedavi sağlanmaktadır. Yılda 30-40 tedavi ile sedef hastalığı kontrol altında tutulabilmektedir. Psoralen göz lensinde biriktiği için psoralen alındığı günler ultraviyoleyi kesen gözlük takılmalı ve güneşe çıkılmamalıdır. PUVA tedavisi uzun vadede sürekli uygulanırsa deri yaşlanması, lekeler ve deri kanserini arttırabilmektedir. Bu yüzden dermatoloğun dikkatli bir şekilde takip etmesi gereklidir.
Ek olarak banyo PUVA diye isimlendirilen ağızdan psoralen alamayacak hastalar için geliştirilmiş yöntem de uygulanabilmektedir.
Excimer Lazer
XeCl (xenon chloride) lazer 308 nm dalga boyundadır. Bu dalga boyu ile alopesi alanında lenfositlerde apopitozis yaptığı bilinmektedir.
Tedavide seanslar haftada iki kez olacak şekilde başlanmaktadır. Her seansta kullanılan lazer dozu arttırılmaktadır. Uygulama sonrası 12-36 saatlerde uygulama alanında eritem ve inflamasyon gelişmektedir. Seanslarda dozlar arttıkça yanıklara bağlı olarak su toplamaları olabilmektedir. 6-8 seanslarda kıllarda tekrar büyümeler gözlenmektedir. Toplam 22-24 seans uygulama yapılmaktadır.
İlk olarak hasta cilt tipine uygun olarak minimal eritem dozu hesaplanmakta. Daha sonra bunun altında 50mJ/cm2 dozlar ile tedaviye başlanmaktadır. Her iki seansta bir doz arttırılmaktadır.
Excilite mikro
PUVA ve UVB tedavilerindeki sorunları aşmak için mikro fototerapi adı altında Excimer lazer denen özel cihazlar geliştirilmiştir. Bu cihazlar beyaz renkli deriyi saptayarak UV ışınlarını buraya yönlendirir. Farklı bölgelere farklı dozlar verme şansımız olur. Verilen total doz azalır. Minimal eritem dozuna göre sorunlu bölgelere daha yüksek dozlar uygulanabilir.
Fraksiyonel Lazer
Fraksiyonel lazerler ile dokuda yaratılan ‘mikro ısı hasarlı tedavi alanları;microthermal treatment zones (MTZ)’ deride iyileşme sürecini yani deriye inflamatuar hücreleri;lenfositleri davet etmektedir. Androgenetik alopeside başarı ile kullanılmıştır. Alopesidede klinik olarark kullanılmıştır. Haftada 1 kez kullanılmaktadır. 4-6 seans sonrasında terminal saçlar çıkmaktadır. Lazerin T lenfositler üzerinde apopitozis etkisi ile etkili olduğunu görmekteyiz. Diğer bir etki lazerin yarattığı inflamasyonun kıl köklerindeki alopesiden kaynaklanan infamasyonun hedefini değiştirmesidir.
3. Basamak tedaviler
Sistemik kortikosteroid kullanımı
Steroid tabletlerinin yüksek dozu saçların yeniden büyümesini sağlayabilir, fakat tedavi sonlandırıldığında alopesi çoğu kez tekrarlar. Ağızdan steroid alımı belli bir süreyi aştığında kilo alımının yanı sıra kan basıncı artışı, diyabet, mide ülseri, katarakt ve osteoporozu kapsayan ciddi yan etkilere sebep olabilir.
Son yıllarda kortikosterodler ile alternatif rejimler kullanılmaktadır. 300 mg prednisone ayda bir kez, prednisolone 200 mg haftada 1 kez, triamcinolone acetonide 40 mg ayda bir kez IM gibi.
Methotrexate
Tek başına yada kotikosteroid ile birlikte kullanılmaktadır.
Siklosporin
Özellikle serum IL18 seviyesi yüksek ve IL2 düşük ise etkilidir.
Yüksek yan etki ve tedavi sonrası alopesinin tekrarlama oranının yüksek olması nedeni ile fazla tercih edilmemektedir.
Azathioprine
Thiopurine analoğudur ve immunosüpresiftir. 2 mg/kg/gün dozlarda kullanılmaktadır.
Biyolojik ajanlar
TNF alfa alopeside etkili olmakla birlikte biyolojik ajanlar alopeside etkili bulunamamıştır. (adalimumab, infliximab ve etanercept)
Psikolojik Destek
Bilimsel araştırmalar, alopesi hastalarında psikolojik destek sağlanmasının yaşam kalitesini arttırdığını ve hastalığın iyileşmesine katkıda bulunduğunu göstermiştir. Bu nedenle, gerekli durumlarda uygun ilaçlar ya da ilaç olmaksızın çeşitli psikoterapi yöntemleri kullanılabilir.
Diğerleri
Sarımsak ve soğan jelleri, azelik asit kremler, çinko ağız yolu ile yüklenmesi, simvastatin, inosiplex, alopesi alanına candida antijen enjeksiyonu, imiquimod, botulinum toksin enjeksiyonu, tri-iodothyronine alopesi alanına sürülmesi, topikal 5-fluorounacil kullanımı halen tartışılmaktadır.