- Gösterim: 3820
Cilt çatlakları; deride dermisin destek dokularının zayıflaması ile gerginliği olan vücut alanlarında ortaya çıkan çizgi tarzında deri izleridir. Bunlara “striae distensae (SD)” ve “stretch marks” gibi isimler verilmektedir. Sıklıkla gebelikte ortaya çıkması nedeniyle “gebelik çatlakları” olarak da tanımlanmaktadır. Cildin alt tabakalarının hızlı bir şekilde, derinin genişleme kapasitesinin üzerinde gerilmesi sonucu yer yer yırtılması olarak tarif edebiliriz. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de en önemli estetik problemlerinden bir tanesidir. Kadınlarda gebelik süreci nedeniyle 2.5 kat daha fazla gözlenmektedir. Deri gerilmesinin en fazla olduğu kalça, uyluk, sırt alt kısmı, göğüsler, kolların iç kısmı ve en fazla karın bölgesinde görülmektedir. Ergenlik dönemi gibi vücut gelişimi sırasında basit bir nedenle gelişebileceği gibi, Cushing sendromunda olduğu gibi kortizon hormon fazlalığı gibi ciddi bir nedenle de ortaya çıkabilmektedir.Klinik olarak gelişim evresine göre farklı isimler almaktadır. Başlangıç klinik evrelerinde daha kırmızı görünmesi nedeniyle Stria Rubra adını alırken, sonra rengin açılması ile Stria Alba adını almaktadır. Cilt çatlaklarında epidermisin inceldiği ve dermisle birleşme yüzeyindeki retelerin düzleştiği, dermiste kollajen ve elastinin azaldığı ve dermisin inceldiği gözlenmektedir. Cilt çatlakları hakkında daha detaylı bilgi için...
Cilt çatlakları klinik evre ve özelliklerine göre sınıflandırılır;
- Evre I: yeni başlamış, inflamasyonlu ve genellikle canlı kırmızı-pembe renktedir.
- Evre II a: beyaz renkte, strianın kenarlarında dışa çekildiğinde deride açılma yok ve striaya dokunulduğunda cilte seviyesinde çökme, palpable depresyon yok.
- Evre II b: beyaz, strianın kenarlarında dışa çekildiğinde deride açılma yok fakat muayeneden elle hissedilebilen çökme-depresyon bulunmaktadır.
- Evre III a: beyaz, strianın kenarlarında dışa çekildiğinde deride açılma1 cm'den az, hissedilebilen çökme-depresyon bulunmakta ve stria içerisinde ciltte incimsi çizgilenme yok.
- Evre III b: beyaz, strianın kenarlarında dışa çekildiğinde deride açılma1 cm'den az, hissedilebilen çökme-depresyon bulunmakta ve stria içerisinde ciltte incimsi çizgilenme var.
- Evre IV: beyaz, strianın kenarlarında dışa çekildiğinde deride açılma1 cm'den fazla, hissedilebilen çökme-depresyon bulunmakta ve stria içerisinde ciltte incimsi çizgilenme var/yok.
Cilt çatlaklarında
- Topikal kremler; Vitamin A (retinoik asit) ya da glikolik asit içeren kremler çatlaklar oluşmaması amacıyla koruyucu amaçla kullanılmaktadır. Ancak tedavide kullanıldığında etkileri yoktur ya da çok azdır. Erken dönem strialarda hafif etkileri vardır.
- Mikrodermabrazyon; klinik sonuçları çok iyi değil. Uygulama sonrası sıkıntılı bir iyileşme süreci vardır. Ayrıca skar-iz gelişme riski de bulunmaktadır.
- Dermabrazyon; yüzeysel yapıldığında etkisiz, derin yapıldığında skar-iz gelişimi ve deride renk düzensizliğine neden olmaktadır.
- Lazer uygulamaları; pulsed dye lazer, Nd YAG lazer, fraksiyonel CO2 lazer kullanılmaktadır. Etkinlikleri Evre I de yüksek iken sonraki evrelerde etkinliği az-orta düzeydedir.
- Peelingler; orta ve derin uygulamalar kullanılmaktadır.
- Cilt çatlaklarında son yıllarda bu tedavilerin kombinasyonları tercih edilmeye başlandı. Lazer + peelingler, Lazer + radyofrekanslar gibi.
Son yıllarda cilt çatlaklarında mikroiğneli fraksiyonel radyofrekans ve Fraksiyonel CO2 lazerler birlikte kullanılmaya başlandı. Mikroiğneli Fraksiyonel RF, kırışıklıklar ve ince çizgilenmeler, atrofik skarlar, hipertrofik skarlar ve keloidlerde başarılı klinik sonuçları ile kullanılmaktadır. Mikroiğneli Fraksiyonel RF, mikro iğneleme ile radyofrekansın klinik etkilerini birleştirmektedir. Burada amaç, epidermis ve dermiste mekanik ve kontrollü ısı hasarı yaratılarak derinin yeniden iyileşme sürecinde yeniden yapılandırılmasının sağlanmasıdır. Cilt çatlaklarında bu uygulama sırasında hafif ağrı olması nedeniyle 30 dakika uygulama öncesi cilt çatlakları üzerine lokal anestezik kremler oklüzyonla uygulanmaktadır. Mikroiğne derinliği çatlağın klinik ve vücuttaki lokasyonuna göre 1.5-2.5 mm olarak seçilmektedir. 100-200 ms pulse süreleri ve 2-4 RF yoğunluğunda cilt çatlağı boyunca bir pas olacak şekilde uygulanmaktadır. Uygulama sonrası nemlendirici kullandırılmaktadır. Uygulama 3-6 hafta ara ile yapılmaktadır. 2-4 seans kullanılmaktadır. Uygulama sonrası cilt çatlaklarında kaşıntı, hafif ağrı ve postinflamatuar hiperpigmentasyon (PIH) gelişmekte ve bu da 3-6 hafta sonra kaybolmaktadır.
Klinik sonuçlarda cilt çatlaklarının görünümlerinde belirgin bir klinik düzelme olmaktadır. Mikroiğne Fraksiyonel RF sistemi klinik olarak PDL ve Fraksiyonel CO2 lazer ile kombine kullanılabilmektedir. Bilimsel çalışmalarda bu sistemlerin cilt çatlaklarında uygulanması sonrası TGF-beta 1 ve stratifin yapımını arttırdığı gösterilmiştir. Stratifin deride epidermiste keratinositler tarafından salınmakta ve yine keratinositlerde yapılan TGF-beta 1 ile birlikte dermiste fibroblastları uyarmakta ve yeni kollajen yapımını deride uyarmaktadır. RF, Fraksiyonel CO2 ve PDL birlikte kombine kullanımları deri elastikiyetini düzenlediği için cilt çatlaklarının olduğu alanda derinin gerginliğini de arttırmaktadır.