Saç Dökülmesi ve Demir

Demir eksikliği tüm dünyada en yaygın görülen genel sağlık problemidir. Çalışma ve sosyal hayata, entelektüel kapasite performansına olumsuz etkisi ve vücut savunma sistemini zayıflatarak enfeksiyonlara eğilimi arttırmaktadır. Çocuklarda gelişimi baskılamakta, gebelerde erken doğum yada düşük doğum ağırlıklı bebeklere neden olmaktadır.


Demir eksikliği nedenlerini 3 başlıkta özetletebiliriz

  1. Demir kullanımı ve kan yapımının arttığı durumlarda; ergenlik döneminde hızlı büyüme, gebelik ve emzirme, eritropoetin tedavisi gibi
  2. Demir yada kan kayıpları durumlarında;
    Kan kaybına neden olan durumlar; doğum, ameliyat ve yaralanmalara bağlı kanamalar. Sindirim, solunum ve genito-üriner sistemden kanamalar. Aşırı adet kanamaları, flebotomi gibi
  3. Demirin diyetle alımının azalması yada sindirim sisteminin emilememesi gibi.

Demir eksikliğinin deri, tırnak ve saçları etkilediği ve klinik problemlere neden olduğunu bilmekteyiz. Demir eksikliğinde vücutta yaygın kaşıntı gelişebilmesi, tırnaklarda kaşık şeklinde çukurlanmalar; kolinişia gelişmesi, dilde glossitis, ağız köşelerinde yaralar; angular stomatitis gibi. Vücutta genel eritroderm yapan psoriais gibi cilt hastalıklarında vücutta total demirin % 38 e yakını kaybedilmektedir.

Saç dökülmesinin bazı formlarında; alopesi areata-saç kıran, kadın tipi saç dökülmesi, kadınlarda yaygın saç dökülmesi ve telojen effuliviumlar da demir eksikliğinin neden olabileceği yönünde bulgular bulunmaktadır. Telojen effuliumun akut formu özellikle kaza, gebelik yada ameliyata bağlı yoğun kan kaybından kaynaklandığında demir eksikliği hatta anemi akla getirilmelidir. Kronik telojen effuliDemir eksikliği ile saç dökülmelerinin birliktelikleri uzun süreden beri tartışılmaktadır.

Vücudumuzda demir 3 farklı kompartımanda bulunmakta. Bunlardan ilki depolanan demir, diğeri dolaşımda olan demir ve sonuncusu ise vücutta bir çok fonksiyona katılan demirdir. Aslında tartışma şuradan gelmekte. Vücut demiri azalması hangi kompartımanı ne düzeyde etkilemekte ve bunun sonuçları ne olmaktadır. Bu nedenle demir eksikliği ile yeni tanımlamalarda kullanılmaya başlanmıştır. “Vücutta demir tükenmesi- Iron deplation” tanımı kullanılmaya başlanmıştır. Bu tanımda demir depoları azalmış ancak dolaşımda fonksiyonlara katılan demir normal seviyededir. “Anemi olmaksızın demir eksikliği- iron-deficient erythropoiesis” diğer bir tanımlamadır. Burada ise demir depoları eksilmiş, dolaşımdaki demirde eksik ancak anemi gelişimi kompanse edilmiştir. “Anemi ile birlikte demir eksikliği” tanımında ise tüm vücut demiri azalmış ve sonuçta hemoglobin yapımının etkilenmesi ile anemide gelişmiştir.
Serum ferritin doku demir seviyesi azaldığında düşmekte, vücuda demir yüklendiğinde yükselmekte, inflamatuar hastalıklarda erken zamanda yükselmekte, kanserde ve karaciğer hastalıklarında da yükselmektedir. Serum ferritin seviyesi vücut demir depolarının durumunu göstermesi açısından önemlidir.

Serum ferritinin 15 g/L ile 70 g / L arasında olması ile demir eksikliği tanımlanmaktadır. Serum ferritin seviyesi 15 g/ L altına düşdüğünde, emziren annelerde 25 g / L altına testin duyarlılığı azalmaktadır.

Saç dökülmeleri ve serum ferritin seviyesi ile ilgili yapılan çalışmalarda saç dökülmeleri serum ferritn seviyesi 70 g / L altına düşdüğünde görülmektedir.


Tedavi

Öncelikle diyetle demir alımı ve emilimin arttırılması gerekmektedir.

Yaş guruplarına göre 14-18 yaş döneminde 11 mg, 19-50 yaş döneminde 8 mg, 51 yaşından sonra ise 8 mg olarak belirlenmiştir. Eğer kişi vejateryan ise bu miktarların günlük alınımı 2 kat arttırılmalıdır. Doğal demir kaynakları kırmızı et ve ürünleridir. Hayvansal olmayan kaynaklar ise fındık, bezelye, koyu yeşil sebzeler vb dir. Hayvansal besinlerde bulunan Heme demirin biyo yararlanım % 30 dur. Hayvansal olmayan non-heme demirin biyo yararlanımı ise % 10 dur. Besinlerdeki demirin büyük bir kısmı ferric yani 3 değerli demirdir. Bunun emilebilmesi için mide pH nın 3 ün altında olması gerekmektedir. Ferrous yani 2 değerlikli demir ise ilaçlarda bulunmaktadır. Bunun emilimi için ise pH 7 – 8 arasında bile emilebilmektedir. Bu öenmlidir. Çünkü hastanın mide asitisitesi değiştiğinde bu demir emilimi etkilemektedir. Örneğin yaşlanma ile mide asit azalmakta aklorhidri gelişmekte bu demir emilimini azaltmaktadır. Benzer şekilde gastrik atrofi yada Helicobacter pylori enfeksiyonları da aynı sonuçlara neden olmaktadır. Heme demirin emilimi vit c varlığında atmaktadır. (vit c brokoli ve meyvada zengindir). Tanninler (çay ve kahvede var), fitatlar (kepek, tahıl taneleri, baklagiller ve fındıkta bulunmakta) ve kalsiyum demir emilimini baskılamaktadır. Bu nedenle demirden zengin beslenme sırasında çay ve kahve yemekten 2 saat sonra alınmalıdır. Et ürünleri C vit zengin besinlerle birlikte tüketilmelidir.

Anemi olmaksızın demir eksikliğinde demir destekleri yeterlidir. Anemi var ise daha kompleks bir tedavi uygulanmalıdır.(kan transferleri gibi) Demir desteği için sıklıkla ferrous demir tuz formları kullanılmaktadır. Ferrous sulfate, ferrous fumarate, ve ferrous gluconate gibi. Bunlar aç karnına alınmalıdır. Yemeklerden 2 saat önce ve sonra. 250 mg Vit C ile birlikte kullanımı emilimini arttırmaktadır. Bunların sık yan etkileri; karın ağrısı, bulantı, kusma ve kabızlıktır.

Demir IM ve IV olarak kullanılabilir. Demir dextran (IM or IV), ferric gluconate kompleks (IV) ve demir sukroz (IV). Uygulama yerinde ağrı ve reaksiyon yapmaktadır. Anafilaksi, ateş ve eklem ağrıları yapabilmektedir.
Son zamanlarda demirin karbonil ve polisakkrid kompleksleride kullanılmaktadır.

Demir kullanımından 3-4 hafta sonra Hb ve ferrtin bakılmalıdır.


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency