- Gösterim: 3112
Cildin yenilenmesi ve gençleştirilmesi için ablativ ve nonablativ lazer sistemleri kullanılmaktadır. Son yıllarda bu amaçla radyofrekans (RF) mikroiğneli fraksiyonel özellikleri ile kullanılmaya başlandı. Bu RF sistemleri, 300 mikron çaplarında mikro iğnelerle kullanılmaları ve deride uygulama alanında % 10-20 oranında ısı hasarı yaparak fraksiyonel özellikleri ile deride daha minimal hasar ile çalışmaktadır. Mikroiğneler deri içerisine uygulanarak burada verilen bipolar RF ile deride, özellikle dermisin retiküler tabakasında kontrollü ısı hasarı yaratılmaktadır. Dermiste yaratılan fraksiyonel doku hasarı (hasarlı ve hasarsız alanlar) destek dokusunu yapan fibroblast hücrelerini aktive etmekte ve dermis yeniden yapılandırılmaktadır. Deride yeni kollajen, elastin ve hyaluronik asit yapılmaktadır. Dermis dışında epidermis de yenilenmekte, kalınlığı ve kalitesi artmaktadır. Son yıllarda RF bu sistemler ile birlikte kullanılırken, deri yüzeysel emilimi zor olan büyüme faktörleri içeren büyük moleküler ilaçların da dermise ulaştırılması için kullanılmaktadır. Bu büyüme faktörleri, epidermiste keratinosit hücreleri ve dermiste fibroblast hücreleri üzerinde antiaging etkisi sağlamaktadır.
Bu büyüme faktörleri içerisinde son yıllarda ön plana çıkan “hESC hücre kaynaklı EPC”dir. İnsan embriyo kök hücreleri (hESC) kaynaklı damar iç endotel hücre öncülleri “Endothelial precursor cells (EPCs)” dokuda kan akımını düzenleyerek doku onarımını sağlamaktadır. EPC hücreleri birçok büyüme faktörü ve sitokinler dokuda salgılamaktadır. Bunlar da antiaging etkilidir, yani cilt yenileme ve genişletme anlamına gelmektedir. Bu büyüme faktörleri 500 daltondan daha büyük moleküler ağırlığa sahiptir. Bu nedenle deri yüzeyinden emilimleri güçtür. Oysa mikroiğneleme sırasında deride 300 mikrona yakın açılan hollerden bu büyüme faktörlerinin emilimi artmaktadır.
Mikroiğneli fraksiyonel RF, tek başına ya da uygulamadan hemen sonra bu büyüme faktörlerinin deriye uygulanması ile kullanılabilmektedir. Uygulama sırasında hafif ağrıdan dolayı uygulama alanına lokal anestezik kremler uygulanabilir. Ayrıca, epidemal soğutma sistemleri hasta konforu, epidermisin korunması ve uygulama sonrası eritemin azaltılması için kullanılabilir. Uygulama alanı %70 alkol ile steril edilerek uygulama yapılmaktadır.
Yüz gençleştirmede RF klinik etkinliğinin iyi olduğu yüz anatomik alanı göz çevresi, ince çizgiler, kırışıklıklar ve kaz ayakları çizgileridir. Göz çevresi kırışıklıkları sıklıkla göz çevresi kaslarının kasılması ve güneş hasarına bağlı olarak gelişmektedir. Bunlar başlangıçta sadece kasların kasıldığında belirgin iken (dinamik çizgiler) zamanla kalıcı olmaya başlamaktadır (statik çizgiler). Bu çizgi ve kırışıklıklar için botulinum toksin ve dolgu uygulamaları, lazer tedavileri ve HiFu ultrasound uygulanabilmektedir.
Son yıllarda yüz gençleştirmede kullanmaya başladığımız Mikroiğneli fraksiyonel RF-MFR göz çevresinde kullanılmaktadır. 0.5 mm iğne derinliği, 100 ms pulse süreleri ve %20-40 enerjiler tercih edilmektedir. Uygulamalar 3 hafta ara ile 1-4 seans programlanmaktadır.
MFR sonrası 1-3 saat, nadiren 1 gün kadar sürebilen eritem ve ödem olmaktadır. Ayrıca, 3-5 gün sürebilen deride zor fark edilebilen hafif hasarlanmalar olmaktadır. MFR sonrası uygulama alanında hafif deri renginde koyulaşma, hiperpigmentasyon (PIH) olmaktadır. Bu, 2 ay içerisinde kendiliğinden geçmektedir.