Yüz ve beden estetiği bireyin kendisine ilişkin algısını belirlerken, kişiliğin değerlendirilmesinde ve sosyal kabulde önemli bir rol oynar. İdeal veya ortalama bir yüz/beden estetiğine sahip olma, sosyal ilişkide güzellik yargısını etkileyerek bireyin özgüvenini artıran faktörlerden biri olmaktadır. Geçmişten günümüze estetik olarak güzel, çekici ve hoş yüz ifadesi için matematiksel açılar, kanonlar, oranlar kullanılarak tanımlamalar üzerinde çalışıldığını görmekteyiz. Zamana, kültüre, yaşa, cinsiyete, ırk ve etnik kökene göre değişen sonuçlar tanımlanmıştır. Estetik olarak çekicilik algısının ortalama değerlere sahip olma, bütünü oluşturan parçaların kendi aralarındaki harmoni, denge ve simetrisinde aranması gerektiği ifade edilmektedir.

Yüzün estetik olarak değerlendirilmesi; yüzün genel estetik tanımı, estetik kusurların belirlenmesi, düşünülen girişimlerin belirlenmesi (cerrahi/cerrahi olmayan uygulamalar) ve sonuçların karşılaştırılması için kullanılmaktadır. Bu değerlendirmeler sırasında yüze bakış açımıza göre ön-frontal yüz estetiği, yan-profil yüz estetiği, oblik-45 derecelik yüz estetiği gibi tanımlamalar kullanılmaktadır.

   

Yüzün profilden estetik algısı, profil estetiği; alın, burun, dudaklar, çene, jawline ve boyunu kapsayan son derece kompleks yapıların değerlendirilmesini gerektirmektedir. Profilde yüzün morfolojisini analiz etmek için çeşitli yöntemler kullanılır; sefalogram ve MR gibi radyolojik görüntüleme sistemleri, fotoğraf vb. "Standartlaştırılmış fotoğraf" üzerinden estetik analizler rutin olarak daha fazla kullanılmakta ve yüz analizinde önemli bir yer tutmaktadır. Daha pratik ve hızlı bir şekilde fotoğrafların yakalanmasına olanak tanıyan dijital fotoğraflar, üzerinde güvenilir matematiksel ölçümler yapılabilmesinin yanı sıra, yüzü oluşturan yumuşak dokuların estetik uyumunu değerlendirmekte, dijitalize arşivleme imkanı sunmaktadır. Fotometrik programlar ile yüz profilinin orantısal, açısal ve doğrusal ölçümleri yapılabilmektedir. Radyolojik görüntüleme sistemleri kemik ve estetik cerrahisinde anlamlı iken fotometrik analiz sistemleri cerrahi olmayan, dolgu gibi estetik girişimler için daha ideal imkanlar sunmaktadır. Yüzün profil estetiğinde ilk adım, hastanın standart profil duruşunda olması ve fotoğraflamanın doğru profilin duruşu ile çekilmiş olması gerekmektedir. (profil estetik değerlendirilme daha detaylı bilgi için...)   

Burun, alın, çene ve jawline estetiğine yönelik kemik cerrahisi ve estetik cerrahi tedaviler popüler olmaya devam ediyor. Ancak bu tür prosedürlerin genel sayısı her geçen yıl azalmakta. Cerrahi yöntemlere alternatifler içerisinde hyaluronik asit dolgu maddeleri gibi enjekte edilebilir ürünler ön plana çıkmakta. Enjekte edilebilir dolgu uygulamaları seçilmiş kişilerde uygulandığında daha az komplikasyon riski ve daha kısa iyileşme süresi dahil olmak üzere klinik açıdan anlamlı avantajlar sunmakta. Hyaluronik asit dolgu maddelerinin yetersiz/olumsuz estetik sonuçlarında enjekte edilen içeriğin hyaluronidaz gibi bir enzim kullanılarak yok edilebilmesi ek bir avantaj sunmakta. Uygulamalardan sonra hastaların aynı gün veya ertesi gün kadar hızlı bir şekilde işlerine dönmelerine olanak sağlar. Dolguların artan popülaritesine rağmen önemli endişeler unutulmamalıdır. Örneğin, uygulama sırasında özellikle damar tıkanıklığı ve körlük gibi nadir ancak ciddi komplikasyonların gelişme riski bulunmakta. Bunun yanı sıra, başarılı bir dolgu sonucunda uygun hasta seçimi hem güvenli bir dolgunun optimize edilmesi, yüksek düzeyde hasta memnuniyeti hem de estetik sonuçların maksimuma çıkarılması açısından çok önemlidir.

Hyaluronik asit dolgularının alın, burun, çene ve jawline-çene hattında kullanılabiliyor olması bu ürünlerle "ameliyatsız profiloplasti" konseptinin geliştirilmesine yol açmış. Yüzün profilde bu tüm estetik alanlarında uyumlu bir yüz profilini sağlayarak cerrahi tekniklere başvurmadan genel yüz estetiğini iyileştirmekte. Yüze hyaluronik asit gibi bir dolgu uygulamasına geçmeden önce yüzün profil değerlendirmesi yapılmalı. Bu değerlendirme dolgu öncesi cerrahi müdahaleye daha uygun hastaların belirlenmesi ve yönlendirmesi için gereklidir.

Dolgu uygulamalarında profil estetik değerlendirmelerinin yapılmasının belki de en önemlisi, profilde tüm estetik alanlar arasındaki ilişkinin (harmoni, simetri, denge...) dikkate alınmasıdır. Yüzde estetik kaygıların en yüksek olduğu alana odaklanılarak sadece bu alanda izole değerlendirme yapılması ve tedavi uygulanması ile ideal bir profil estetik uyumu sağlanabilir mi?

Yüz profil harmonisi iyi olan hastalarda sadece bir esteteik alana uygulama yapılması güzel estetik sonuçlar vermekte.

Yüz profil harmonisi iyi olmayan hastalarda birçok estetik alana hyaluronik asit dolgu uygulaması gerekebilmektedir.

 

Yüzün profilden değerlendirilmesinde alın, burun, dudaklar, çene ve jawline kendi içerisinde ayrı ayrı ve yüzün genel harmonisinde bir bütün olarak değerlendirilir.

Profil değerlendirme ve dolgu uygulamalarında adım adım ilerleyen bir yaklaşım önerilmektedir. Odaklanılan alanlar sıralanırken en fazla burunu görmekteyiz; bunu sırasıyla dudaklar, çene, çene altı ve alın takip etmektedir. İlk adımda burnun seçilmesinin nedeni, diğer tüm alanlardan biraz bağımsız olmasıdır. Burnun sadece kendisiyle ilgili belli bir yüksekliği ve çıkıntısı vardır. Burnun ideal estetik özelliklerinin sağlanması, yüzün profilde estetik normları ve harmonisinin sağlanmasında bir temel oluşturmaktadır. Önce burun dikkate alınmazsa, normları değişen estetik alanların tedavi planları hatalı şekilde yerleştirilecek ve daha fazla profil dengesizliği yaratma potansiyeli oluşacaktır. Yine aynı şekilde çenenin profil dengesinin sağlanması için dudaklar önce değerlendirilir.

Yüz profili değerlendirmeleri ve dolgu uygulamalarında cinsiyetten kaynaklanan farklılıklar - cinsel dimorfizm - çok önemlidir. Burun uzunluğu, nazofasiyal açı, dudaklar, jawline, gonial açı, profil yüz oranları gibi. Yüz profilinde alt dudağın ön-arka pozisyonu, burun, yüzün dışbükeyliği, dudak-çene oranları, alın yüz profilinin çekiciliğini etkileyen parametrelerdir.

Dolgular ile profiloplastide uygun hasta seçiminde ;

• Burunda nispeten küçük estetik kusurları olan (örn. burun sırtı hafif kamburluğu, asimetrisi, burun ucunda yetersiz supratip kırılması, burun ucu projeksiyonunda hafif kusurlar) hastalarda dolgu uygulamaları tercih edilmektedir. Ayrıca rinoplasti ameliyatı sonrası devam eden küçük estetik kusurlarda tercih edilmektedir. Ancak kemikli burun piramidinin küçültülmesi ihtiyacı (rinomegali, geniş sırt, rinofima), nazofrontal açının 160 derecenin üzerinde olması (“Yunan profili”) veya 143 derecenin altında olması (şiddetli “aquilin profili”), nazofacial açının 24–35 derece aralığının dışında olması, nazolabial açının 90 derecenin altında olması (burun ucunun aşırı derecede sarkması) durumlarında dolgu ile bu tür estetik problemlerin düzeltilmesini beklemek doğru olmayacaktır. (burun dolgu uygulamaları detaylı bilgi için...).

• Dudaklarda özellikle hyaluronik asit dolguların estetik sonuçları tartışılmaz.(dudak dolgu uygulamları detaylı bilgi için...) 

• Çene kapanışı normal veya hafif geride (retronatik) profilleri olan kişilerde dolgular ile profiloplastide başarılı sonuçlar alınırken çenenin çok önde olması prognatizm ve çene altı-submental deri gevşekliğinde başarılı sonuçlar alınamamaktadır. (çene dolgu detaylı bilgi için...) 

• Alının geri açılanmaları, sloping ve kaş üstü istenmeyen çıkıntılarda dolgular ile etkin profil estetik sonuçları alınmakta.(alın dolgu daha detaylı bilgi için...)

Son yıllarda sosyal medyanın kullanımı sırasında selfilerde yan açılı-oblik yüz profil fotoğrafları kullanılmakta. Bu açılı profil "sosyal profil fotoğrafı" olarak tanımlanmakta. Sosyal profil fotoğrafı ile birlikte "sosyal yüz profil estetiği" kavramı gelişti. Bu açılı profilde tam profilden farklı olarak değerlendirme alanları değişmekte. Tam profildeki alanlara ek olarak aşağıdaki alanlarda değerlendirilmektedir.

• Temporal, şakak alanı; kadın ve erkekte şakak bölgesinin sosyal profilde dolgun görünmesi beklenmekte. Bu alanın değerlendirmesinde kaşın dış kısmında bakılmakta(şakak dolgu daha detaylı bilgi için...) 
• Yüzün orta bölgesi, malar bölge; malar bölge yüzün orta üçte birlik kısmının estetik formundan sorumludur. Volümünü kaybetmiş yada dolgunluğunu aşağı içe doğru yer değiştirmiş malar bölge yüzün donuk görünmesine neden olurken daha yaşlı bir görünüme katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle malar alanın ideal olarak yuvarlak ve dolgun görünmesi istenmekte. Bu arada güçlü elmacık kemik vurgusu yüzün genç görünmesini sağlamakta(malar dolgu daha detaylı bilgi için...).
• nasolabial fold alanı