- Gösterim: 19776
Androgenetik saç dökülmesinde (AGA) çeşitli ilaçlar ile tedavi protokolleri ve saç ekimi prosedürlerinin bulunmasına rağmen, tedavi sonuçları tahmin edilemez olmaya devam etmektedir. Androgenetik saç dökülmesi yaşayan bir hasta ile empati kurularak iyi ve uzun bir iş birliği kurulması, mevcut tedavi seçenekleri hakkında hastanın eğitilmesi, olası riskler ve beklenen sonuçlar hakkında iyi bilgilendirilmesi sağlamalıdır. Androgenetik saç dökülmesinde saç dökülmelerinin erken başlangıcı, cinsiyet, saç dökülme yüzey alanı tutulumu, aile geçmişi, tedavi seçimleri, tedaviye uyum ve yaşam tarzı faktörleri dahil olmak üzere çeşitli faktörler tedavi seçimlerini etkileyebilmektedir. Androgenetik alopesinin prognozunun ve tedavi sonuçlarının oldukça kişisel olduğu unutulmamalıdır. Androgenetik alopesi kronik ve ilerleyici bir durum olmasına rağmen, erken müdahale ve uygun yönetim stratejileri zamanla saç dökülmesini azaltmaya yardımcı olabilir. Fizyolojik ve kronik bir durum olan AGA’da saç kaybı kişileri bir çare aramaya yöneltebilir. Bu amaçla uzun yıllar boyunca saç gelişimini artıran ilaç ve bitkisel ürünler içeren ajanların kullanılması istenebilir. Ancak androgenetik saç dökülmesinde klinik çalışmalarda etkinliği onaylanmış az sayıda ilaç bulunduğu unutulmamalıdır.
AGA’da tedavi seçenekleri, saç ekimi gibi cerrahi tedaviler, kamuflaj teknikleri ve ilaç tedavileri olarak üç başlık altında incelenebilir.
Cerrahi Tedavi
Son yıllarda FUE saç ekimlerinde saçl deri yada vücuttan alınan foliküler ünitlerin transplantasyonu dramatik bir bir gelişme göstermiştir. Saç ekimleri için...
Kamuflaj Uygulamaları
Bunlardan en dikkat çekenleri saçlı deriye mikropigmentasyon, yani dövme yapılmasıdır. Bu uygulama, saç ekimi sonrası gelişen izlerin kapatılması amacıyla da kullanılabilmektedir. Bunun dışında keratin örtüler ve peruk, hâlâ en sık kullanılan kamuflaj uygulamaları arasında yer almakta ve sık kullanımını korumaktadır.
İlaç Tedavileri
AGA da kullanılan ilaç tedavileri
Minoksidil
1970'li yıllarda tansiyon yüksekliğinin tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır. Potasyum kanallarını açarak arterleri genişletmekte, bu da tansiyonu düşürmektedir. Sistemik olarak kullanımı sırasında özellikle yüzde kıllanma artışı gözlemlenmiştir. Özellikle kadınlarda ve koyu tenlilerde daha fazla geliştiği gözlenmiştir. Andorgentik saç dökülmesinde(AGA)sistemik olarak kullanılmaya çalışılmış ancak tansiyon düşüklüğü yapması nedeniyle pratik olmamıştır. Sonraları %1, %2 ve %5'lik topikal formları kullanılmaya başlanmıştır. Minoksidil andorgentik saç dökülmesi tedavisi kategorisinde en iyi bilinen ilaçtır. Saç büyümesini nasıl artırdığı ile ilgili mekanizma bilinmemektedir. AGA'de saçlı deride kan akımı azalmaktadır. Minoksidil, saçlı deride kan akımını artırarak saç gelişimini sağlar. Bunu %5'lik formu en iyi yapmaktadır. Bu etkisinin dışında yapılan araştırmalar, saçlı deride yeni damar gelişimini sağladığını, metabolit ürün olan minoksidil sülfatın foliküler matris veya dermal papilla hücrelerine direkt etki ettiğini göstermektedir.
Kadınlarda ve erkeklerde topikal olarak uygulanan %2'lik solüsyon etkili bulunmuştur. Kullanımında süreklilik gerekmektedir. FDA tarafından AGA'de kullanımı onaylanan ilk ilaçtır. Yapılan çalışmalarda erkeklerde ve kadınlarda %2'lik ve %5'lik solüsyonun kullanımının etkinliği aynı bulunmuştur. Klinik olarak kullanım sıklıkları ve yan etkileri farklıdır. %2'lik günde en az iki kez, %5'lik günde bir kez uygulanmalıdır. Etkisi %5'lik formda 8 haftada, %2'likte 16 haftada başlar ve maksimum yanıt 1 yılda elde edilir. 25 damla 1 ml'dir. Uygulama yapıldığında 4 saat içerisinde %75 emilmektedir. İlk 4-8 hafta dökülme artabilmektedir. Minoksidil, saç ekiminden 6 hafta önce başlanarak sonrasında devam edilme prtokolleri ile kullanılabilmektedir. Ancak saç ekiminden 2-3 gün öncesinde kesilmekte ve 2 hafta sonra uygulamaya devam edilmektedir.
Kadınlarda %5'lik formunun %9 oranında yüzde ve kollarda kıllanma artışı yaptığı bilinmektedir. İlaç kesildikten sonra 1-3 ay içerisinde bunlar kaybolmaktadır. Minoksidil uygulama alanında alerjik reaksiyonlar ve kaşıntı yapabilmektedir. Var olan seboreik dermatit gibi bir hastalığı alevlendirebilmektedir. Bu yan etkiler, içeriğindeki propilen glikole bağlıdır. Minoksidil konsantrasyonu ile propilen glikol arttığı için yan etkiler %5 formunda daha fazladır. Henüz Türkiye'de satışa sunulmayan propilen glikol içermeyen köpük formu bu nedenle daha fazla tercih edilmektedir.
Minoksidil ile birlikte topikal retinoidlerin tretinoin kullanımı etkinliği arttırmaktadır.
Topikal ve sistemik antiandrojenler
Topikal ve sistemik olarak kullanılan, androjen yapımını azaltan, androjen metabolizmasını etkileyen veya endokrin duyarlı saç folikülleri gibi hedef bölgelerde androjen aktivitesini engelleyen ilaçlardır.
Sistemik antiandrojenler; normal erkek cinsel fonksiyonları için gerekli olan dolaşımdaki testosteronu azalttığı için bu ilaçların kullanımı kadınlarla sınırlıdır.
- Spironolakton; aldosteron antagonistidir. Saç foliküllerinde reseptör düzeyinde yarışmaya girerek androjenlerin reseptörlere bağlanmasını bloke eder. 100-200 mg/gün dozlarda kullanılır. Yan etkileri meme hassasiyeti, menstrüel düzensizlik ve hiperkalemi olabilir. Spironolakton kullanan kadınlar gebelikten korunmalı, yıllık servikal smear ve mamografi yaptırmalıdır.
- Doğum kontrol hapları; over kökenli androjen yapımını azaltan ilaçlardır. Aynı zamanda saç foliküllerinde androjen reseptör düzeyinde de etkilidirler. Oral kontraseptifler östrojenik veya androjenik olabilirler. Kadınlardaki AGA’de östrojenik olan oral kontraseptif ilaçlar tercih edilir.
5 alfa redüktaz inhibitörleri
Finasterid
Testosteron, daha aktif olan dihidrotestosterona, tip 1 ve 2 alfa redüktaz enzimleri ile dönüşmektedir. Tip 1 alfa redüktaz deride, özellikle saçlı deride; tip 2 alfa redüktaz ise saç köklerinde ve prostatta daha yoğun bulunmaktadır. Finasterid, tip II 5 alfa redüktaz enzimi inhibitörü olup, testosteronun daha aktif olan DHT dönüşümünü bloke etmektedir. Böylece saçlı deride DHT azalmakta, testosteron artmaktadır. Serumda testosteron artmakta ya da etkisi bulunmamaktadır.
Finasterid, erkeklerde günde 1 mg alındığında saçlı deride %64,1 ve serumda %71,4 oranlarında DHT azaltmaktadır. Erkeklerde AGA'da kullanılan ilk sistemik ilaçtır. Özellikle vertex yerleşimli AGA'dda etkilidir. Etkinliği 12 haftada başlamaktadır. Erkek tipi saç dökülmesi, akne ve hirsutizm tedavilerinde yararlı olabileceği düşünülerek geliştirilmiştir. Finasterid, androjenik veya östrojenik hormon aktivitelerine etki etmez. Testosteron seviyelerinde belirgin azalma oluşturmadığı için bir antiandrojen olarak kabul edilmemekte ve erkeklerde güvenle kullanılmaktadır. Ağız yoluyla alınır. Yarılanma ömrü 6-8 saattir. Gaita ve idrar yoluyla atılır. Diğer ilaçlarla etkileşimi bildirilmemiştir. Yan etkileri ise impotans, ejakülasyon volümünde azalma ve libido bozukluğudur. Bu yan etkiler uzun tedavilerde azalmakta ve ilaç kesildikten birkaç hafta sonra normale dönmektedir. Sperm kalitesine bir etkinliği olmadığı gösterilmiştir. 40-60 yaş grubunda kullanımında prostat spesifik antijen seviyesine yarı oranlarına yakın düşmektedir. Bu nedenle bu hastalarda tedaviye başlamadan önce spesifik antijen seviyesine bakılmalıdır. AGA tedavisinde FDA tarafından kullanımı onaylanan ikinci ilaçtır. Finasterid, gebelerde ve gebe olma olasılığı bulunan yaştaki kadınlarda kontrendikedir. Eğer kadın, erkek çocuğa gebe ise erkek çocukta testosteronun dihidrotestosterona dönme reaksiyonunu ortadan kaldırmakta ve erkek fetusta virilizasyon bozukluğu yapar.
Topikal, özellikle köpük formu üzerinde çalışılmakta ancak henüz hazır bir preparat bulunmamaktadır.
Kadınlarda gebelikte kesinlikle kullanılmaması gerekmektedir.
Menopoz sonrası kadınlarda 1 mg etkisiz bulunmuştur. Kadınlarda AGA'da 2,5 mg kullanımının gerekliliği gösterilmiştir.
Dutasteride
Dutasterid, Tip 1 ve 2 5 alfa redüktaz inhibitörüdür. Finasterid ile karşılaştırıldığında, Tip 1'i 100 kat, Tip 2'yi ise 3 kat fazla baskıladığı gösterilmiştir. Erkeklerde benign prostat büyümesinde kullanılmaktadır. AGA'da erkeklere 2 hafta boyunca günde 0.5 mg verilmekte, daha sonra haftada 2 gün alınmaktadır.
Kadınlarda gebelikte kesinlikle kullanılmaz.
Ketokonazol
Mantar hastalıklarının tedavisinde kullanılan imidazoledir. % 2 lik formu minoksidil ile kombine kullanılmaktadır. Adrenal bezden glukokortikoidlerin yapımını inhibe ettiği için günlük 400 mg hirsutism ve kadınlarda AGA da kullanılmaktadır.
Saw palmetto
Birçok bitkisel 5 alfa redüktaz (5aR) enzimini baskılayarak benign prostat büyümesi ve androgenetik alopesi için kullanılmaktadır. Saw palmetto, bu amaçla kullanılan bitkisel 5aR inhibitörüdür. Son yıllarda finasterid ve dutasterid alternatif olarak kullanılmaktadır.
Saw palmetto, Serenoa repens, Serenoa serrulata ya da Sabal serrulata isimleriyle de bilinen bir palmiye ağacından elde edilmektedir. Doğal büyüme alanı Batı Hindistan ve Kuzey Amerika'dır. Saw palmetto, bu ağacın meyvelerinden elde edilmektedir.
Saflaştırılmış saw palmetto içeriğinde % 85-90 yağ asitleri, steroller, karotenler, lipazlar ve şeker bulunmaktadır. Saw palmetto içeriğindeki liposterolik içeriği (LSESr) ve beta sitosterol, androgenetik alopesi üzerinde etkili olan bileşenlerdir.
Bu içeriklerin etki mekanizması:
- 3-alfa hidroksisteroid dehidrogenazı aktive ederek DHT'nin daha zayıf androjenik aktivitesi olan androstanediole dönüştürmektedir.
- 5 alfa redüktazı inhibe etmektedir.
- DHT'nin dokudaki reseptörlerine bağlanmasını % 50 oranında azaltmaktadır.
Günümüzde marketlerde iki tür içerik görmekteyiz. Birisi kurutulmuş saw palmetto çekirdek tozu, diğeri tablet haline getirilmiş içeriktir.
Aç karnına alındığında mide problemleri yapmaktadır. Bu nedenle tok karnına alınmalıdır.
İlaç kullanılmasına karşı olanlar için güzel bir kombinasyon önerisi
Androgenetik saç dökülmesinde aşağıdaki problemlerden bahsedilmekte.
Bu düşünceden hareket ve ilaç kullanımı istenmiyor ise;
- DHT aktivitesinin baskılanması için Saw pametto alımı
- Ağız yolu ile keratin alımı
- Vitamin amaçlı L metilfolat, biotin ve niasinamid alımı
- Mineral amaçlı çinko ve selenyum alımı
- Antioksidan amaçlı üzüm çekirdeği eksteresi kullanımı önerilebiir.