- Gösterim: 19211
İnsanların yaşamlarında saçlar; sosyal, ruhsal ve seksüel açıdan önemli bir yere sahiptir. Fizyolojik bir durum olan AGA’de olduğu gibi saçların kaybı kişileri bir çare aramaya yöneltir. Bu amaçla uzun yıllar boyunca saç gelişimini artıran ajanlar ile ilgili araştırmalar yapılmış ve halen de yapılmaktadır.
AGA’da tedavi seçenekleri cerrahi ve ilaç tedavi olarak iki başlık altında incelenebilir.
Cerrahi Tedavi
Son yıllarda denenen yöntem saç folikül transplantasyonudur. Bu yöntem AGA için dramatic bir gelişme göstermiştir.
Kamuflaj Uygulamaları
Bunlardan en dikkat çekenleri saçlı deriye mikropigmentasyon yani dövme yapılmasıdır. Bu uygulama saç ekimi sonrası gelişen izlerin kapatılması amacı ile de kullanılabilmektedir.
İlaç Tedavileri
AGA da kullanılan tedaviler üç grup halinde incelenebilir:
Saç büyümesinin spesifik olmayan hızlandırıcıları
Minoksidil
1970 yıllarda tansiyon yüksekliğinin tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır. Potasyum kanallarını açarak arteiolleri genişletmekte buda tansiyonu düşürmektedir. Sistemik olarak kullanımı sırasında özellikle yüzde kıllanma artışı yaptığı gözlenmiştir. Özellile kadınlarda ve koyu tenlilerde daha fazla geliştiği gözlenmiştir. AGA sistemik olarak kullanılmaya çalışılmış ancak tansiyon düşüklüğü yapması nedeni ile pratik olmamıştır. Sonraları % 1, 2 ve 5 lik topikal formları kullanılmaya başlanmıştır.
Minoksidil bu kategoride en iyi bilinen ilaçtır. Saç büyümesini nasıl artırdığı ile ilgili mekanizma bilinmemektedir. AGA’de saçlı deride kan akımı azalmaktadır. Minoksidil saçlı deride kan akımını artırarak saç gelişimini sağlar. Bunu % 5 lik formu en iyi yapmaktadır. Bu etkisinin dışında yapılan araştırmalar, saçlı deride yeni damar gelişimini sağladığı, metabolit ürün olan minoksidil sülfatın foliküler matriks veya dermal papilla hücrelerine direkt etki ettiğini göstermektedir.
Kadınlarda ve erkeklerde topikal olarak uygulanan %2′lik solüsyon etkili bulunmuştur. Kullanımında süreklilik gerektirmektedir. FDA tarafından AGA’de kullanımı onaylanan ilk ilaçtır. Yapılan çalışmalarda erkeklerde ve kadınlarda % 2 lik ve %5′lik solüsyonunun kullanımının etkiliği aynı bulunmuştur. Klinik olarak kullanım sıklıkları ve yan etkileri farklıdır. % 2 lik Günde en az iki kez % 5 günde 1 kez uygulanmalıdır. Etkisi % 5 lik formda 8 haftada % 2 likte 16 haftada başlar ve maksimum yanıt 1 yılda elde edilir. 25 damla 1 ml dir. Uygulama yapıldığında 4 saat içerisinde % 75 emilmektedir. İlk 4-8 hafta dökülme artabilmektedir.
Minoxidil saç ekiminden 6 hafta önce başlanark sonrasında devam edilmektedir. Anak saç ekiminden 2-3 gün öncesinde kesilmekte ve kimden 2 hafta sonra uygulamaya devam edilmektedir.
Kadınlarda % 5 lik formunun % 9 oranında yüzde ve kollarda kıllanma artışı yaptığı bilinmektedir. İlaç kesildikten sonra 1-3 ay içerisinde bunlar kaybolmaktadır.
Minoksidil uygulama alanında alerjik reaksiyonlar ve kaşıntı yapabilmektedir. Var olan seboreik dermatitis gibi bir hastalığı alevlendirebilmektedir. Bu yan etkileri içeriğindeki propilen glikole bağlıdır. Minoksidil konsantrasyonu ile propilen glikolde arttığı için yan etkiler % 5 formunda daha fazladır. Henüz Türkiye’de satışa sunulmayan propilen glikol içermeyen köpük formu bu nedenle daha fazla tercih edilmektedir.
Minoksidil ile birlikte topikal retinoidlerin tretinoin kullanımı etkinliği arttırmaktadır.
Topikal ve sistemik antiandrojenler
Topikal ve sistemik kullanılan, androjen yapımını azaltan, androjen metabolizmasını etkileyen veya endokrin duyarlı saç folikülleri gibi hedef bölgelerde androjen aktivitesini engelleyen ilaçlardır.
Sistemik antiandrojenler; normal erkek seksüel fonksiyonları için gerekli olan dolaşımdaki testosteronu azalttığı için bu ilaçların kullanımı kadınlar ile sınırlıdır.
Spironolaktan
Aldosteron antagonistidir. Saç foliküllerinde reseptör düzeyinde yarışmaya girerek androjenlerin reseptörlere bağlanmasını bloke ederler. 100-200 mg/gün dozlarda kullanılır. Yan etkileri meme hassasiyeti, menstürel düzensizlik ve hiperkalemidir. Spirinolakton kullanan kadınlar gebelikten korunmalı, yıllık servikal smear ve mamografi yaptırmalıdır.
Doğum kontrol hapları
Over kökenli androjen yapımını azaltan ilaçlardır. Aynı zamanda saç foliküllerinde androjen resptör düzeyinde de etkilidirler. Oral kontraseptifler östrojenik veya androjenik olabilirler. Kadınlardaki AGA’de östrojenik olan oral kontraseptif ilaçlar tercih edilir.
5 alfa redüktaz inhibitörleri
Finasterid
Testesteron daha aktif olan dihidro-testesterona tip 1 ve 2 alfa redüktaz enzimleri ile dönüşmektedir. Tip 1 alfa redüktaz deride özellikle saçlı deride Tip 2 alfa redüktaz ise saç köklerinde ve prostat da daha yoğun bulunmaktadır. Finasterid Tip II 5 alfa redüktaz enzimi inhibitörü olup, testosteronun daha aktif olan DHT dönüşümünü bloke etmektedir. Böylece saçlı deride DHT azalmakta testesteron artmaktadır. Serum testtesteron artmakta yada etkisi bulunmamaktadır.
Finasteride erkeklerde günde 1 mg alındığında saçlı deride 64.1 ve serumda 71.4% oranlarda DHT azaltmaktadır. Erkeklerde AGA da kullanılan ilk sistemik ilaçtır. Özellikle vertax yerleşimli AGA da etklidir. Etkinliği 12 haftada başlamaktadır. Erkek tipi saç dökülmesi, akne ve hirsutizm tedavilerinde yararlı olabileceği düşünülerek geliştirilmiştir. Finasterid androjenik veya östrojenik hormon aktivitelerine etki etmez. Testosteron seviyelerinde belirgin azalma oluşturmadığı için bir antiandrojen olarak kabul edilmemekte ve erkeklerde güvenle kullanılmaktadır. Ağız yolu ile alınır. Yarılanma ömrü 6-8 saattir. Gaita ve idrar yoluyla atılır. Diğer ilaçlarla etkileşimi bildirilmemiştir. Yan etkileri ise impotans ve ejekülasyon volümünde azalma, lipido bozukluğudur. Bu yan etkiler uzun tedavilerde azalmakta ve ilaç kesildikten birkaç hafta sonra normale dönmektedir. Sperm kalitesine bir etkinliği olmadığı gösterilmiştir. 40-60 yaş gurubunda kullanımında prostat spesifik antijen seviyesine yarı oranlarına yakın dşürmektedir. Bu nedenle bu hastalarda tedaviye başlamadan çnve spesifik antijen seviyesine bakılmalıdır. AGA tedavisinde FDA tarafından kullanımı onaylanan ikinci ilaçtır. Finasterid gebelerde ve gebe olma olasılığı bulunan yaştaki kadınlarda kontrendikedir. Eğer kadın erkek çocuğa gebe ise erkek çocukta testosteronun dihidrotestosterona dönme reaksiyonunu ortadan kaldrımakta erkek fetusta virilizasyon bozukluğu yapar.
Topikal özellikle köpük formu üzerinde çalışılmakta ancak henüz hazır bir preparat bulunmamaktadır.
Kadınlarda gebelikte kesinlikle kullanılmaması gerekmektedir.
Monopoz sonrası kadınlarda 1 mg etkisiz bulunmuştur. kadınlarda AGA da 2.5 mg kullanımının gerekliliği gösterilmiştir.
Dutasteride
Dutasteride Tip 1 ve 2 5 alfa redüktaz inhibitörüdür. Finasterid ile karşılaştırıldığında Tip1 i 100 kat tip 2 yi 3 kat fazla baskıladığı gösterilmiştir. Erkekelerde benign prostat büyümesinde kullanılmaktadır. AGA da erkeklerde 2 hafta 0.5 mg günlük verilmekte daha sonra haftada 2 gün alınmaktadır.
Kadınlarda gebelikte kesinlikle kullanılmaz.
Ketokonazol
Mantar hastalıklarının tedavisinde kullanılan imidazole dir. % 2 lik formu minoksidil ile kombine kullanılmaktadır.
Adrenal bezden glukokortikoidlerin yapımını inhibe ettiği için günlük 400 mg hirsutism ve kadınlarda AGA da kullanılmaktadır.
Saw palmetto
Bir çok bitkisel 5 alfa redüktaz (5aR) enzimini baskılayarak bening prtostat büyümesi ve androgenetik alopesiada kullanılmakta. Saw pametta bu amaçla kulanılan bitkisel 5aR inhibitörüdür. Son yıllarda finasteride ve dutasteride alternatif olarak kullanılmaktadır.
Saw palmetto serenoa repens, serenoa serrulata yada sabal serrulata isimleri ilede bilinene bşr palmiye ağacından elde edilmektedir. Doğal büyüme alanı Batı Hindistan ve Kuzey Amerika dır. Saw palmetto bu ağacın meyvalarından elde edilmektedir.
Saflaştırılmış saw palmetto içeriğinde % 85-90 yağ asitleri, steroller, karotenler, lipazlar ve şeker bulunmakta. Saw palmetto içeriğindeki lipostrerolik içeriği(LSESr) ve beta sitosterol androgenetik alopesada etkili olan içeriğidir.
Bu içerikle etki mekanizması;
- 3-alfa hidroksisteroid dehidrogenazı aktive ederek DHT nun daha zayıf androjenik ativitesi olan androstanediole dönüştürmekte.
- 5 alfa redüktazı inhibe etmekte.
- DHT nun dokuda reseptörlerine bağlanmasını % 50 oranında azaltmakta.
Günümüzde marketlerde iki tür içerik görmekteyiz. Birisi kurutulmuş saw palmetto çekirdek tozu, diğeri tablet haline getirilmiş içerik
Aç karnına alındığında mide problemleri yapmakta. Bu nedenle tok karnına alınmalıdır.
Güzel Bir Kombinasyon
Saç dökülmesi özellikle androgenetik alaopesinn gelişimide aşağıdaki problemlerden bahsedilmekte.
Bu düşünceden hareket ile;
- DHT aktivitesinin baskılanması için Saw pametto alımı
- Ağız yolu ile keratin alımı
- Vitamin amaçlı L metilfolat, biotin ve niasinamid alımı
- Mineral amaçlı çinko ve selenyum alımı
- Antioksidan amaçlı üzüm çekirdeği eksteresi kullanımı