- Gösterim: 8642
Cildimizde ortalama 3 milyon ter bezi var. Normal aktivite yada istirahat halinde iken bu bezlerde ancak % 5 i çalışmakta. Aşırı efor, çevresel ısı artışı ve stres koşullarında geiye kalan % 95 i aktif hale geçmekte,terleme başlamakta hatta hiperhidrozis gelişmekte.
Normal terleme, hiperhidrozis ve ter kokusu için birçok ürün bulunmakta.
Deodorantlar
Terleme ve vücut kokusu için deodorantlar sık kullanılmaktadır. Deodorantlar içeriklerindeki koku ve bazılarda var olan antibiyotikler ile sadece terin koku kısmında etkili olmaktadır. Bir çok deodorant trikokarbon yada trikolasan gibi antibiyotikler içermektedir. Son yıllarda deodorantla içerisinde aşağıda anlatılacak antiperspirantlar eklenmektedir.
Antiperspirantlar
Hiperhidroziste kullanılan topikal ürünler antiperspiran adıyla anılırlar.
Kozmetik olarak düşük konsantrasyonlarda aktif madde içerirler ve sıklıkla koltuk altı terlemede kullanılmaktadır.
Normal terlemesi olan sıradan insanlar için kozmetik antiperspiranlar işe yarayabilirse de orta dereceli hiperhidrozlarda dahi yararsızdırlar. Yüksek aktif madde konsantrasyonlu özel formüller denenebilir ancak bunların etkileri de sınırlıdır.
Hiperhidroz için denenen maddeler arasında astranjenler, lokal anestetikler, asit ve alkaliler, metal tuzları, topikal botulinum toksin ve antikolinerjikler vardır.
Bunların hepsinin etkileri yalnızca ekrin ter bezleri üzerinedir, apokrin terlemeyi etkilenmez. Fakat hemen hepsinde antibakteriyel ve koku olduğu için uygulama alanında deodorant etki yaparlar. Ancak deride kurutucu etki, tahriş, bazılarında alerjik temas egzaması gelişebilmektedir.
Roll on, jel, krem hatta hazır mendil formları bulunmaktadır.
İçeriklerinde astrajenler, asit ve alkaliler, %2-5’lik etanol, formaldehit, glutaraldehit, tannik asit, triklorasetik asit ve benzerleri içermektedir.
Bunlar deriye uygulandıklarında derideki proteinleri ve deri hücrelerini yıkmakta ve ter bezleri ağızlarında yüzeysel bir tıkanma yapmaktadır. Etkileri deri dökülmesi-deskuamasyon gelişinceye kadar günlerce sürmekte ve etkileri çok kısa sürede geçmektedir.
%1.65 bikarbonatla tamponlanmış %10 glutaraldehit haftada üç gün ayaklar için denenebilir fakat deriyi boyar ve şiddetli alerjik reaksiyon yapabilir (%15-20).
Sonuç olarak normal terleme dışında günümüzde hiperhidrozis tedavisinde pek değerleri yoktur.
Lokal Anestezikler
Teorik olarak hiperhidrozis alanında lokal anestezikler kullanılarak sempatik sinirlerin blokajı sağlanmakta buda ekrin terlemeyi durdurmaktadır.
%5 lidokain ve %5 prilokain karışımı denenmiş, fakat iyi sonuç alınamamıştır.
Antikolinerjikler
Bunlar da teorik olarak yerel uygulaması çok ideal görünen ürünler olmakla birlikte deride emilimlerinin zayıf olması nedeniyle etkinlikleri çok azdır.
Bu amaçla kullanılanlar;
Glikopirolat; uygulama alanında lokal iritasyona neden olmaktadır. Bu ilaç ter bezi üzerinde asetilkolinin etkisini baskılamaktadır. 0.5% – 4% krem, jel, solüsyon ve padleri kullanılmaktadır. Özellikle yüzde tek taraflı ve bölgesel terleme yapan gustatuar hiperhidroziste kullanılmaktadır.
Oxybutynin; 3% topikal jeli kullanılmaktadır.
Metal Tuzları solüsyonları
En eski ve en çok kullanılan gruptur. Etkilerini ter kanallarında tıkanma yaparak gösterirler.
Bunların aralarında en çok kullanılanı alüminyum tuzları ve bunlardan da %20’lik alüminyum klorid hekzahidrat(AlCl-H), %6,25’lik aliminyum tetra klorittir.
Etkisinin yüksek olması nedeniyle klinikte en çok tercih edilen %20’lik aliminyum klorid hekzahidrattır.
Etki mekanizması tam olarak bilinmese de ekrin ter bezi kanallarının deri yüzeyine açıldıkları kısımlarda mekanik obstrüksiyona, sekretuvar hücrelerde vakuolizasyon ve atrofiye neden oldukları düşünülmektedir.
Son yıllarda alüminyum hidroklorid daha az toksik olması, daha az deride iritasyon yapması ve alerji oluşturması ile tercih edilmektedir. Ancak bu AlCl-H kadar etkili değildir.
%10-25 solüsyonlar ter salgısının en az olduğu dönemde yani gece yatmadan kuru deri alanına sürülürse terlemeyi kontrol edebilir.
Fakat deride tahriş etkileri ve elbiselere de zarar verebilmeleri nedeni ile sabahları yıkanabilir yada bikarbonatla nötralize edilebilir.
Etkili olabilmesi için aliminyum kloridin 6-8 saat deride kalması gerekmektedir.
Tedavi başlangıçta hiperhidrozun şiddetine göre her gün ya da 2-3 günde bir uygulanır, istenilen etkinin elde edilmesiyle 1-4 haftada bir olmak üzere idame tedavisine geçilir.
Koltuk altında etkisi iyi, el ve ayaklarda etkinlik daha azdır.
Kozmetik ürünlerde daha düşük konsantrasyonlarda olduğu için yan etki daha azdır, fakat etki de daha azdır. Ancak ucuz ve kolay uygulanır olması nedeniyle yine de diğer seçeneklerden önce denenebilir.
Tedavinin en sık görülen yan etkisi deride tahriş, lokal iritasyon ve giysilerde leke yapmasıdır.
Hiperhidroz tedavisinde kullanılan bir diğer topikal ajan olan çinko tuzlarıdır ancak kutanöz granülom oluşturma riski nedeniyle önerilmemektedir.
Botulinum toksin topikal kullanımı
Başta koltuk altı olmak üzere bir çok aşırı terleme alanında botulinum toksin deri yüzeyine sürülerek uygulanabilmektedir.
Botulinum toksinin iğne şeklinde uygulanması el içi ve ayak tabanında ağrılıdır ve hastalar tarafından tolere edilemez.
Bu amaçla Revance Therapeutics, Incorporated (Newark, California) firmasının RT001 ürünü kullanılmaktadır.
Bunun dışında 200 U botulinum toksini Cetaphil (Galderma, Fort Worth, TX) krem içerisine katılarak koltuk altı terleme alanına 60 dakika uygulanmaktadır.