- Gösterim: 13889
Ota nevüsü, ilk olarak tanımlayan doktorun ismiyle anılmakta ve "Ota'nın Beni" olarak da bilinir. Tıbbi terimi ise "oculodermal melanocytosis"dir. Bu durum, yüzün bir tarafında, gözün beyaz kısmında (sklera) ve trigeminal sinirin (yüz sinirlerinden beşincisi) oftalmik ve maksiller dallarının dağıldığı deri bölgelerinde melanosit hiperpigmentasyonu ile karakterizedir. Bu lekeler, deriden kabarık olmayan, mavimsi gri renkte olup, sınırları trigeminal sinir dağılım alanlarıyla sınırlıdır. Ota nevüsü, doğumda %50 oranında fark edilirken, %30 oranında ergenlik döneminde, genellikle 10 yaş civarında klinik belirtiler göstermeye başlar. Aslında bu nevüs doğumda mevcuttur; ancak doğumda pigment (melanosom) içermez ve "amelonotik nevoid" hücrelerden oluşur. Ergenlik döneminde hormonların etkisiyle görünür hale gelir. Ota nevüsü, başlıca estetik sorunlara yol açarken bazı riskler de taşımaktadır.
Ito nevüsü, "fusco-ceruleus acromiodeltoideus" olarak da bilinir. Klinik özellikleri Ota nevüsüne benzemekle birlikte, Ota nevüsü trigeminal sinirin yüz bölgesindeki dağılım alanına yerleşirken, Ito nevüsü posterior supraklavikular ve lateral kutanöz brakiyal sinirlerin dağılım alanlarına yerleşir. Yüz dışında, sık görülen tutulum yerleri vücudun tek tarafında köprücük kemiği, omuz ve boyun yan kısmıdır. Bazı hastalarda Ito ve Ota nevüsleri aynı anda bulunabilir. OTA ve ITO nevüsleri hakkında daha fazla bilgi için...
Tedavi, çocukların okul döneminden önce planlanmalıdır. Kamuflaj, yani kozmetik ürünlerle kapatıcı tedaviler uygulanabilir. Dermabrazyon artık tercih edilmemektedir. Nevüslerin cerrahi olarak çıkarılması ve deri greftleri ile yapılan işlemler radikal çözümler olarak kabul edilse de, estetik sonuçları genellikle tatmin edici değildir. Kriyoterapi uygulanabilir, ancak özellikle göz kapaklarında ve derin dermal Ota yerleşiminde etkili değildir.