- Gösterim: 13093
Ürtiker halk arasında kurdeşen ve dabaz olarakta bilinen ve oldukça sık karşılaşılan bir klinik tablodur.
Toplumda %15-25 gibi büyük bir kesiminde yaşamları boyunca en az bir kez olmak üzere ürtiker atakları geçirildiği gözlenmiştir.
En kaba tanımı ile ürtiker çeşitli uyaranlara karşı ortaya çıkan, farklı mekanizmalarla (immunolojik veya nonimmunolojik) gelişen, kaşıntılı kırmızı yada deri renginde, ödemli küçük kabarmalar yada büyük plaklarla karakterize bir reaksiyondur.
Ürtiker ataklarla seyreden bir hastalıktır ve belirtiler maksimum 24-48 saat devam eder (anjioödemde bu süre daha da uzayabilir), sonra giderek sönerler ve bir süre sonra yeni bir atak gelişmektedir. Bazen arada bir kaç günlük sessiz dönemler olabilir.
Belirtilerin süresine göre 3 ye ayrılmaktadır;
- Akut ürtiker, yineleyen ataklar sessiz periyodlar ile beraber 6 haftadan kısa süren olgulardır. Akut ürtiker olgularında iyi bir anamnez etken neden ile bağlantı kurulmasını çoğunlukla mümkün kılmaktadır veya söz konusu tetikleyici hastanın sıkça temas etmediği bir nedendir. Bu nedenle de akut olgular genelde tedaviye iyi ve çabuk yanıt vermektedirler.
- Kronik ürtiker; atakların altı haftadan daha uzun sürdüğü olgular ise kronik ürtiker olarak değerlendirilirler. Kronik ürtikerlerin ise neden çoğu zaman bulunamaz ve bunlar idiopatik olarak tanımlanırlar. Bu nedenle genellikle tedaviye yanıt geç ve güç olmaktadır. Kronik ürtikerler hemen her zaman erişkinlerde görülür ve kadınlarda erkeklere kıyasla iki kez daha sıktır.
- Epizotik ürtiker; (Aralıklı akut ürtiker); belli aralıklarla akut ürtiker atakları gelişmektedir.
Ürtikerde immünolojik mekanizmaları allerjiye benzer mekanizmalarla tüm allerjenler kullanmaktadır. Nonimmunolojik mekanizmaları ise aspirin, tartrazine, nonsteroid antiinflamatuar, benzoate, opium alkaloidleri, polimyxin, tubocurarine, radiokontrast maddeler gibi ilaçlar, sıcak, soğuk, UV, ekzersiz, yüksek ateş ve basınç gibi faktörler kullanmaktadır.