Maling Melanoma'nı Tanısı

Klinik muayene ile melanomların ancak yüzde 65 ila 80’ine tanı konulabilir. Tecrübeli bir dermatolog tarafından yapılacak klinik muayene ve dermoskopi ile bu oran yüzde 70 ila 90’a yükselir.

Dermoskopi (dermatoskopi, deri yüzeyi mikroskopisi, "incident light microscopy"), deri lezyonlarının yüzey ve yüzey altındaki özelliklerini büyüteç ve ışık yardımıyla görüntülemeye olanak tanıyan bir tekniktir. Bu yöntem, benlerin çıplak gözle değerlendirilemeyen morfolojik özelliklerini tanımlayabilmektedir. Dermoskopi, pigmente ve nonpigmente deri lezyonlarının ve tümörlerinin değerlendirilmesinde tanısal doğruluk oranını yükselterek melanomun daha güvenilir değerlendirilmesine olanak tanır. Bu sayede, dermoskopi pigmente lezyonların klinik morfolojisinin belirlenmesinde yeni bir çağ açmıştır.

Dijital Teknolojiler ve Takip

Dermoskopi, lezyon takibinde de yararlıdır; lezyonların renk değişimleri ve büyümeleri izlenebilir. Bu metot, özellikle çok sayıda atipik melanositik nevüsü veya ailesel displastik nevüs sendromu olan hastalarda kolaylık sağlar.

Dijital dermoskopi ile alınan ve kaydedilen görüntüler, daha sonraki kontrol görüntüleri ile kolayca karşılaştırılabilmektedir. İnternet network teknolojisini birlikte kullanan teledermatoskopi ise dijital görüntü alışverişi sağlayarak birçok tecrübeli dermatolog tarafından daha doğru tanısal sonuçlara ulaşılmasına olanak tanır. Bilgisayar destekli tanı sağlayan bu sistemlerde genellikle renk ve simetri ölçümü de yapılabilir.dermoskopi.jpg

Bu nedenlerle, vücuttaki tüm şüpheli yapılar uzman bir dermatolog tarafından değerlendirilmelidir. Dermatoskopik değerlendirme son derece önemlidir; çıplak gözle yapılacak muayene ve ön tanı yeterli değildir.

Melanomun klinik seyri iki farklı şekilde olur ve bu durum prognozu belirler: Radyal (Horizontal) Büyüme Fazı: Neoplastik melanositlerin intraepidermal yayılması ve papiller dermisin tek tek melanositlerle veya melanosit yuvaları ile infiltre olması söz konusudur. Vertikal Büyüme Fazı: Artık intraepidermal melanositlerden sitolojik olarak da ayrılan ve büyük dermal nodüller oluşturan melanositler bulunur. Bu fazda tümör metastaz yeteneği kazanmıştır. Erken tanı, lezyonların tam kür sağlanabileceği evrede çıkarılması için çok önemlidir.

Biyopsi Gerekliliği

Şüpheli yapılardan mutlaka biyopsi alınmalıdır. Biyopsi, melanom şüphesi taşıyan yapının tamamen cerrahi olarak çıkarılması şeklinde olmalıdır.

Detaylı Hasta Öyküsü

Tanı sürecinde hastadan çok iyi bir öykü alınmalıdır. Özellikle risk faktörlerinin sorgulandığı eksiksiz bir öykü esastır. Sorgulanması gerekenler şunlardır:

  • Kişisel veya ailesel melanom öyküsü

  • Deri tipi I/II, güneşlenme öyküsü, çocuklukta geçirilen güneş yanığı

  • Melanositik nevüs sayısı, atipik melanositik nevüs varlığı, büyük konjenital melanositik nevüs varlığı

  • Deri kanserine eğilim yaratan genetik hastalıklar (kseroderma pigmentozum)

  • İyatrojenik nedenler (transplantasyon gibi nedenlerle immünsüpresif ilaç kullanımı, PUVA terapisi) veya kazanılmış immünsüpresyon (HIV)

Lezyonun Sorgulanması

Melanom şüphesi taşıyan lezyonun kendisi detaylıca sorgulanmalıdır:

  • Lezyonun doğuştan olup olmadığı veya önceden var olan bir nevüsten gelişip gelişmediği.

  • Büyüklük, şekil, renk değişikliği, ülserasyon, kaşıntı, kanama olup olmadığı.

  • Değişiklik olduysa süresi.

  • Sistemik semptomların varlığı (kilo kaybı, halsizlik, gece terlemeleri, baş ağrısı, öksürük).

Diğer aile üyeleri de atipik nevüs/melanom açısından muayene edilmeli ve hastalar melanom ve güneşten korunma hakkında mutlaka eğitilerek düzenli aralıklarla takip önerilmelidir.

Fizik Muayene ve Klinik Kriterler

Hasta tam bir fizik muayeneden geçtikten sonra tüm deri, saçlı deri ve muköz membranlar muayene edilmelidir. Yeterli gün ışığı altında muayene ve büyüteç kullanımı önerilir.

Melanom için klinik kriterler şunlardır: büyüklükte değişiklik ve süresi, asimetrik görünüm, düzensiz sınırlar ve renk çeşitliliği (kahverengi, siyah, gri, kırmızı, beyaz, mavi), lezyon içerisinde yapısal ve pigmentasyon kaybı alanları veya yeni gelişen siyah lekeler.

ABCD Kuralı: Amerikan Kanser Derneği (The American Cancer Society) melanomun klinik tanısı için ABCD kuralını kullanmaktadır:

  • A: Asimetri

  • B: Border (Kenar düzensizliği)

  • C: Color (Renk çeşitliliği)

  • D: Diameter (Çap)

Son zamanlarda eklenen E (Evolution - değişim) kriteri ile kuralın duyarlılık ve özgüllüğü artırılmaya çalışılmıştır.

"Ugly Duckling Sign" (Çirkin Ördek Yavrusu İşareti): Bireyde mevcut tüm melanositik lezyonlar içinde diğerlerinden farklı özellikler gösteren lezyon, spesifik melanom kriterlerini taşımasa bile şüphe uyandırmalıdır.

Görüntüleme ve Laboratuvar Tetkikleri

Melanom açısından şüpheli bir lezyon görüldüğünde, gerekli tüm klinik özellikleri taşımasa bile takip için fotoğraflanmalı ya da biyopsi yapılmalıdır. Lenf nodu ve batın muayenesi (hepatosplenomegali açısından) rutin olarak yapılmalıdır.

Melanomlu bir hastanın akciğer grafisi, batın ultrasonu ve LDH, S-100 beta veya MİA (Melanom İnhibe Edici Aktivite) gibi serum belirteçleri değerlendirilmelidir. Ancak, mm'den ince primer melanomu olan asemptomatik hastalarda rutin laboratuvar testlerine ve görüntüleme yöntemlerine gerek yoktur. Amerikan Dermatoloji Akademisi (ADA), bu tetkiklerin öykü ve fizik muayene bulgularına göre istenmesini önermektedir. Gereksiz araştırmalar hem maliyeti yükseltir hem de hastayı endişelendirir. Ancak mm'den daha kalın melanomu olan asemptomatik hastalar bu kuralın istisnasıdır.

 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency