- Gösterim: 13815
İster doğuştan ister sonradan olsun benler çoğu zaman estetik güzelliğin kabul edilebilir bir parçası yada kişiyi karekterize eden özellikler olarak algılanmakta. Marliyn Monroe'nun imzası olarak kabul edilen beni, Gorbachev'in saçlı derisindeki lekesi gibi.
Günümüzde yüz ve vücutta benlerin alınması ile ilgili birçok sorular ile karşı karşıya kalmaktayız. Benler estetik amaçlı alınabilir mi? alınmasının herhangi bir sakıncası var mı? iz kalmadan nasıl alınabilir mi? gibi.
Yüzde ve vücuttaki tüm benler için; bir dermatoloji uzmanı tarafından klinik olarak ve dermoskopi yöntemi ile değerlendirilmiş ise evet seçilecek uygun bir yöntemle alınabilir. Peki ama hangi yöntem. Bu makalede benlerin alınmasında karbondioksit lazer uygulamasından bahsetmeye çalışacağız.
Benlerin cerrahi olarak alınması tartışmasız kabul edilebilecek tek doğru yaklaşım(patolojik olarak incelenmesi için yada estetik amaçlı). Ancak bu uygulama sırasında cerrahi sınırları her zaman benden daha büyük ve farklı olmakta. Cerrahi uygulanacak benin yerleşimi doğal bir çizgi yada deri katlantısına yakın ise ameliyat izini bunların arasında saklayarak estetik sonuçlar sağlamakta.
Anak bu cerrahi uygulama ne kadar estetik cerrahi standartlarında yapılsada maalesef sonrasında gelişen iz her zaman benin orjinal boyutlarından daha fazla olmakta. Ayrıca göz kapağı, dudak ve burun yerleşimli benlerin cerrahi alımı sonrası fonksiyon kayıplarının gelime riskide bulunmakta.
Diğer branşlarda olduğu gibi dermatolojik cerahi uygulamalarda karbondioksit lazer-CO2 kanama kontrolü sağlaması, kolay ve hızlı yapılıyor olması nedeni ile günümüzde daha sık tercih edilmekte. CO2 lazerin dokularda kontrollü ablazyon-dokunun buharlaşması derinliği benlern çıkarılmasında bi diğer avantajdır. Lazer uygulaması sırasında doktor deride istenilen derinliğe daha rahat inebilmekte. CO2 lazerin seçim nedeni aşağıdaki resimde çok güzel tanımlanmış. Derinin kalınlığı ve histolojik katmanları, bu derinliklerde yerleşim gösteren benleri tanımlayan bu temsili resim CO2 lazern bu uygulamada ne kadar değerli olduğınu göstermekte.
CO2 lazer benlerde derin ablazyon modlarında dermis derinliğinde rahatlıkla uygulanmakta. Uygulama sonrası ben klinik olarak kaybolmakta ancak yerinde bir yanık alanı(ülseratif) gelişmekte ve bu 1-2 hafta içerisinde iyileşmekte.
Burada uygulamanın yapılma algoritmasında asıl belirleyici olan benin türü ve kalabilecek izin en aza indirilmesi için benin çapıdır.
5 mm den küçük benlerde CO2 lazer yapıldığında iyileşme sonrasında estetik olarak çok iyi bir sonuç alınmakta. Asıl problem ben 5 mm den büyük ise. Bu benlerde CO2 lazer yapıldığında benin boyutlarında ancak uygulama alanında deri seviyesinde çökme-dipmle ve istenmeyen bir skar dokusu oluşmakta.
Gerçektende 4 mm den küçük benlerde CO2 lazer derin ablazyon ile yapıldığında düz bir skar dokusu gelişmekte. Son çalışmalarda önerilen 5-10 mm arasındaki benlerin tek seansta değil parça alınması yönünde. Bu prosedür gelişebiecek izin minimal olmasını sağlamakta. Bunun için 5 mm den büyük benlerde lezyon 2,3 yada 4 parçaya bölünerek 2 hafta ara ile uygulama yapılmakta.
CO2 lazer ile çıkarılma kararı verilen bene steril koşullar altında ilk olarak lokal anestezi yapılır(enjeksiyon yada anestezik krem ile). C02 lazer ilk seansın uygulanacağı benin ortasında daha büyük çaplarda kenarında daha küçük çaplarda dermal seviyede ablazyon yapacak şekilde uygulanır.
Aşağıda 5 mm den büyük bende 4 alanda 2 hafta ara ile 4 seans CO2 lazer uygulanmıştır. Hasta uygulama sonrası 2 hafta antibiyotik içerikli bir krem kullanmakta.
Ben son seansta hafif pembelik ile iyileşmekte.
Bu görsellik 6 ay içerisinde normal deri rengine dönmekte. Yada bu sürecin kontrolü için pulsed dye lazer yapılmakta.
Tuberosclerosiste adenoma sebaseumlarda Co2 lazer kullanılabilmekte. Ancak yıllar içerisinde tekrar çıkabieceği hasta tarafından unutulmamalıdır.