Lazer lipoliz uygulaması, bölgesel ve lokal anestezi ile gerçekleştirilmektedir. Yurt dışında “walk-in, walk-out” olarak tanımlanır; yani bu bir ayaktan tedavi uygulamasıdır. Hastanın özel bir nedeni yoksa, uygulama sonrası hastanede yatmasına gerek yoktur.

Uygulamadan 2 hafta önce hastalar, lazer lipoliz uygulaması için değerlendirilir. Kilo ve boy gibi veriler gözden geçirilir. BMI, yani vücut kütle indeksi hesaplanır. Genel sağlık durumu ve kullanılan tüm ilaçlar gözden geçirilir. Hastaya uygulamanın nasıl yapılacağı detaylı olarak anlatılarak bilgilendirilir. Uygulama günü hasta, tekrar boy ve kilo ile BMI açısından ölçülür. Bu ölçümler, uygulama sonrası ve takiplerinde tekrarlanır.

Lazer lipoliz uygulanacak alanlarda derinin değerlendirilmesi yapılmalıdır. Derinin elastikiyetinin değerlendirilmesi son derece önemlidir. Bu amaçla “snap testi” uygulanır. Bu testte deri, işaret ve başparmak arasında hafif tutulur, sonra parmaklar bırakılır. Derinin hemen eski durumuna dönmesi, deri elastikiyetinin iyi olduğunu ve lipoliz sonrası deride sarkmaların gelişmeyeceğini desteklemektedir. Lazer uygulanacak alanda deri üzerinde lekeler, aktif enfeksiyonlar ve izler mutlaka muayene edilmeli, bulgular hasta ile paylaşılmalı, hatta fotoğraflanmalı ve notlar alınmalıdır.

Hasta ayakta iken uygulama alanının çevre ölçümleri yapılır. Yine hasta ayakta dururken uygulama yapılacak alanlar özel renkli kalemlerle işaretlenir. İşaretleme, farklı kalem renkleri ile yağ dokusu sınırı ve en fazla yağlanma alanları şeklinde yapılmalıdır. En yoğun yağlanma alanı merkezde kalacak şekilde çevreye yağlanmanın sınırına kadar daireler çizilmektedir.

Yağlanma alanının işaretlenmesi yapılırken lazer lipoliz sırasında kanüllerin gireceği yerler ve kanülün uygulama yönleri de işaretlenmektedir. Ayrıca yağlanma alanında deride hafif çökme alanları var ise bunlar da işaretlenmelidir.
Bu işaretleme son derece önemlidir. Lazer lipoliz, hasta yatar pozisyonda yapılacak ve uygulama alanına anestezi için sıvılar verileceği için alan fiziksel olarak değişecektir. Bölgesel yağlanma alanları uygulama sırasında iyi değerlendirilemeyecektir. Uygulanacak lazerin etkin sonuçları için optimum bir lazer enerjisi gerekmektedir. Bu toplam enerji, uygulama alanının matematiksel ölçümleri ile hesaplanmaktadır.

Uygulama alanlarına yapılacak lazer uygulamasında toplam enerjilerin hesaplanması

Metrik ölçekler ile uygulama alanında uzunluk ve genişlik ölçülürken, mentor denilen özel ölçüm aparatı ile derinin kalınlığı ölçülmektedir. Mentor ile ölçülen deri kalınlığı, gerçek deri kalınlığının iki katı olduğu için ölçüm değerinin ½'si alınmaktadır. Böylece uygulama yapılacak alanın doku volümü hesaplanmaktadır; alanın hacmi = uzunluk x genişlik x ölçülen cilt kalınlığı / 2.

Yağ dokusu üzerinde yapılan deneysel çalışmalarda, yağ dokusu için lazer lipoliz ile önemli matematiksel sonuçlar elde edilmiştir. 1 gram yağ dokusunda 2.51 J enerji, 1 °C ısı artışı sağlamaktadır. Buna yağ dokusunun özel sıcaklık kapasitesi denilmektedir. 1 cc = 1 cm³ yağ dokusu 0.9 gram olduğu için her bir cc yani cm³ yağ dokusu için 2.3 J enerji gerekmektedir. Yağ dokusunda lipoliz için güvenli doku ısısı 42 °C altında olmalıdır. Uygulama yapılacak yerin lazer öncesi termal ısı ölçerler ile ısısı ölçülmektedir; bu, bazal vücut ısısıdır. Başlangıç ısı ile hedeflenen ısı farkı hesaplanmaktadır. Örneğin, başlangıçta deri ısısı 30 °C ise aradaki fark 45 - 30 = 15 °C olmaktadır. Bu bilgilerden uygulama alanında gerekli toplam enerji = uygulama alan hacmi x 2.3 x ısı farkı (°C) olarak hesaplanmaktadır.

Örneğin, karın bölgesinde ölçümler yapılarak alan 20 cm en, 20 cm boy ve deri kalınlığı 2 cm olarak ölçülmüştür. Alanın hacmi = 20 x 20 x 2 = 800 cm³. Başlangıçta deri ısısı 30 °C olduğundan, ısı farkı 45 - 30 = 15 °C’dir. Bu alana uygulanacak toplam enerji; 800 x 2.3 x 15 = 27,600 J olarak hesaplanmaktadır. Lazerin karında bu alanda uygulanması gereken toplam enerjiyi vermektedir. Hesaplanan toplam enerji alana uygulanmaktadır. Uygulama sırasında toplam enerjinin % 60'ı yağ dokusunun derin planında kullanılmakta, % 40'ı ise daha yüzeysel uygulanmaktadır. Yüzeysel uygulamada lazer enerjisi azaltılmalıdır.

Lazer lipoliz sırasında deride yeni kolajen yapımı ve gerginlik sağlanması için dermiste 48 °C - 50 °C ısılar sağlanmalıdır. Ancak ısının 50 - 70 °C olması, deri yüzeyinde 40 °C - 41 °C ısıya neden olmaktadır.

Lazer lipoliz ile klinik başarıda, uygulama alanına göre seçilen uygulanması gereken toplam enerjilerden bahsedilmektedir. Örneğin, çene altında etkin klinik cevap için 6600 J toplam enerji uygulandığında 10 cm³ kadar yağ dokusunda azalma sağlanmaktadır.

Örneğin, Nd YAG lazerde; diz kapaklarında 100 J, kalçada 600 J, uyluk içi 400 J, çeneye 700 J, kollara 12,800 J, kalça alt çizgilerine 13,100 J, kalçaya 600 J, sırta 21,900 J, karına 24,600 J gibi rakamlar tespit edilmiştir. Bu toplam dozların uygulanması klinik etkinliği belirlemektedir.

Toplam enerji dışında son yıllarda ortalama enerjiden bahsedilmektedir. 51.3 J/cm² yüze ve çene altına, 92.6 J/cm² boyuna, 37.7 J/cm² kola, 28.1 J/cm² karına gibi. Bernardo ve arkadaşları lazer lipoliz sırasında 67 J/cm² fazla enerji uyguladıklarında orta düzeyde koagülasyon sağlandığını göstermişlerdir. Geniş alanlarda ısı birikiminin yan etkilerine karşı korumak için 133 J/cm² üzerine çıkılmaması gerektiği belirtilmektedir.

Lazer uygulaması sırasında deri altında ısı eşit dağılmalıdır.