Hidradenitis Suppurativa'da Koruyucu Önlemler

Hastaların bildirdiği Hidradenitis Suppurativa, HS alevlenmelerini tetikleyen yaygın faktörler arasında stres, diyet, egzersiz, terleme, sigara kullanımı, kilo alımı, adet dönemi ve cilt sürtünmesi yer almaktadır. Sağlık hizmeti sağlayıcıları, her bir HS hastasının gözlemlediği belirli tetikleyicileri araştırmalı ve bu faktörleri hafifletmek için yaşam tarzı değişiklikleri önermelidir.

Hidradenitis Suppurativa(Köpek Memesi Hastalığı) klinik takibinde aşağıda önerilere dikkat edilmelidir. 

  • HS için kolaylaştırıcı faktörlere sahip bireylerde ilgili bölgelerin temiz ve kuru tutulması önemlidir. Bu amaçla bölge antibakteriyel sabunlarla yıkanabilir.
  • Sentetik, dar ve sürtünen giysilerden kaçınılması diğer önleyici bir yaklaşımdır.
  • Pürülan akıntıların olduğu dönemlerde hydrocellular-hydrofiber yara örtülerin kullanılması son derece önemlidir. Bunlar akıntıyı emerken koku oluşmasını engellmektedir. 
  • Koruyucu amaçlı antbiyotikleri içilmesi yada hastalık alanlarına sürülmesi önerilmez. Bu hastalıkta antibiyotiklere olan direnci arttırmaktadır. 
  • Bilimsel kanıtların destetiği altıda sigara içilmemesinin hastalık seyri üzerinde olumlu etkiye sahip olabileceği belirtilmektedir. Sigara içmek HS için bir risk faktörüdür. HS hastalarının %70-75'i sigara içtiğini bildirmekte ve ek olarak %10-15'inin geçmişte sigara içme öyküsü vardır. Tütün ürünleri kullanmak, hiç sigara içmemiş veya sigarayı bırakmamış HS hastalarına kıyasla tedaviye daha zayıf yanıt ve daha fazla tutulum alanı ile ilişkilidir. Tütün dumanındaki kimyasallar inflamatuar sitokin üretimini artırabilirken, pilosebase-apokrin ünitesini çevreleyen nikotinik asetilkolin reseptörlerinin nikotin aracılı aktivasyonu foliküler oklüzyonu artırabilir. Sigarayı bırakan hastalarda hastalığın şiddetinde iyileşme gözlemlenmiştir. Farmakolojik sigarayı bırakma ajanları arasında nikotin replasman tedavisi (NRT), bupropion ve vareniklin bulunmaktadır. Bupropion, depresyon tedavisinde de kullanılan bir norepinefrin-dopamin geri alım inhibitörü ve nikotinik asetilkolin reseptör antagonistidir. Önceki çalışmalar, HS hastalarına fayda sağlayabilecek TNF-α düzeylerinde azalma da dahil olmak üzere bupropionun anti-inflamatuar bir etkisi olduğunu gözlemlemiştir. Nikotin HS'yi kötüleştirebileceğinden, akut yoksunluk semptomlarını yönetmek için NRT'yi yalnızca kısa bir süre kullanmak veya alternatif ajanlar kullanmak en iyisi olabilir. Sigarayı bırakmada etkinliği kanıtlanmış psikolojik müdahaleler arasında bilişsel davranışçı terapi, motivasyonel görüşme ve destek grupları yer almaktadır.
  • HS için spesifik bir diyet-besin kısıtlaması bulunmamakta. Ancak dengeli beslenme son derece önemlidir.
  • Fazla kilolar deri kıvrıntılarının derinliğini arttırdığından sürtünmenin daha fazla oluşmasına, irritasyona ve bakteri çoğalmasına yol açabilir. Bu nedenle obez bireylerin zayıflaması önerilmektedir.
  • HS den kaynaklanan psikolojik problemlerin psikolojik desteklerinin sağlanması.
  • HS ataklarında ağrının kontrol altına alınması. Ağrının kontrolü için ağrı şiddetine göre parasetamol, kodein ve narkotik analjezikler kullanılabilir(NSAI ve kortikosteroidler tercih edilmez).
  • Menstüral dönemde HS kliniğinde alevlenmeleri olan kadın hastalarda jinekoloji ve endokrinoloji destekleri ile hormonsal tedaviler uygulanabilir. 
  • HS li hastalarda kalp-damar hastalıkları ve metaboik hastalıkların birlikte görülme riskleri nedeni ile hastaların bu uzmanlık alanlarında konsültasyon muayenleri ve takipleri yapılmakta. 
  • Egzersiz, Giyim, Tüy Alma ve Adet Ürünlerinin düzenlenemsi. Ağrı ve hareket kısıtlılığı bazı HS hastalarında egzersiz kabiliyetini sınırlayabilir. Artan terleme ve sürtünme de HS alevlenmelerini tetikleyebilir. Yüzme veya yoga gibi deri kıvrımlarında terlemeyi ve sürtünmeyi sınırlayan aktiviteler tercih edilebilir. Hastalar, deri kıvrımlarına tam oturan egzersiz kıyafetleri giymeli, polyester, spandeks veya polipropilen gibi nemi uzaklaştıran kumaşlardan yapılmış ürünler seçmeli ve sürtünme önleyici kremler ile balsamlar kullanmalıdır. Hassas ciltler için deodorantlar ve botulinum toksin enjeksiyonları gibi hiperhidroz tedavileri, aşırı terlemenin hastalık aktivitesi üzerindeki etkisini azaltabilir. Giyim üreticileri tarafından üretilen yüksek emici şortlar ve iç çamaşırları, deriden deriye sürtünmeyi azaltmaya ve akıntılı lezyonlar varsa sızıntıyı önlemeye yardımcı olabilir. Hastalara ayrıca HS lezyonları olan bölgelerde tıraş veya ağda yapmaktan kaçınmaları ve lokal cilt tahrişini azaltmak için tampon veya adet kapları kullanmaları konusunda tavsiyede bulunulmalıdır.
  • Diyet Değişikliği; bazı hastalar diyet değişikliklerinin hastalık aktivitesini değiştirebileceğini bildirmektedir. Bir çalışmada, HS hastalarının %75'inden fazlası diyetlerinden en az bir yiyeceği çıkardıklarını bildirmiştir ve bazı hastalar birden fazla yiyecek grubunun tüketimini değiştirmiştir. HS hastalarında belirli diyet müdahalelerinin sonuçlarını araştırmak için sınırlı sayıda çalışma yapılmıştır. Düşük glisemik indeks ve düşük süt ürünü içeren diyetler en fazla destekleyici kanıta sahiptir. Şeker ve rafine karbonhidrat alımı sınırlandırılmalıdır, çünkü bunlar kan glikoz seviyelerinde hızlı bir artışa ve ardından insülin ve insülin benzeri büyüme faktörü 1'de (IGF-1) yükselmeye neden olabilir. İnsülin ve IGF-1, androjen seviyelerini ve androjen reseptör duyarlılığını artırarak foliküler oklüzyona yol açabilir. Süt ürünleri, insülin ve IGF-1'i artıran doğal androjenlerin yanı sıra peynir altı suyu ve kazein proteinleri içerir. Akdeniz diyeti, kardiyovasküler ve metabolik hastalıklara karşı koruyucu bir etki sağladığı için HS hastaları için de faydalı olabilir. Diğer diyet değişiklikleri arasında buğday ve bira mayası eliminasyon diyetleri, patlıcangiller eliminasyonu ve otoimmün protokol diyeti yer almaktadır. Ancak, mevcut kanıtlar bu diyet stratejilerini HS hastalarına önermek için yeterli değildir.
  • Takviyeler; çinko, D vitamini ve miyo-inozitol, HS tedavileri olarak araştırılmıştır. Serum çinko eksikliği, özellikle şiddetli hastalıkta HS hastalarında daha yaygındır. Birçok çalışma, çinko glukonat takviyesinin HS'yi iyileştirmede etkili olduğunu bulmuştur. Ancak aşırı çinko tüketimi, kullanımdan sonraki aylar içinde anemi, nötropeni ve uzun sürerse nörolojik semptomlara yol açabilen bakır eksikliğine neden olabilir. HS hastaları, bakır eksikliğini önlemek için eş zamanlı olarak bakır takviyesi almayı düşünmelidir. D vitamini eksikliği HS hastalarında, özellikle şiddetli hastalıkta daha yaygındır ve takviye faydalı olabilir. Miyo-inozitol ve riboflavin (B2 vitamini) takviyeleri insülin direncini azaltmaya yardımcı olabilir. Daha önce HS hastalarında incelenmemiş olsa da, kurkumin inflamatuar sitokin düzeylerini düşürmede ve ağrıyı yönetmede yardımcı olabilir.

yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency