- Gösterim: 2661
Dünyamızda okyanuslarda yaşayan fitoplanktonlardan, omurgalı hayvan türlerine ve insanlara kadar vücutlarında vitamin D-VD nin sentezlendiği gösterilmiştir. VD nin tüm canlılarda yapımında güneş yani ultraviyole-UV gereklidir.
1920 yıllarda Coco Chanel ile başlayan ve sonrasında çığ gibi büyüyen yeni bir moda “bronz bir ten güzeldir” kavramı, devlet sağlık politikalarında “sağlıklı olmak için korunmadan güneşlenin” önerileri. Kamuoyunda bu algının desteklenmesi için abartılı iddialar hemen medya ve fısıltılarla ile desteklendi. Güneş ve bronzlaşma üst solunum yolu enfeksiyonlarına, metabolizma problemlerine, kansızlığa, dernin sağlığına, zihinsel aktiviteye, karaciğer sirozuna, kronik kabızlığa kalp hastalığı ve eklampsiye iyi gelmekte. Bu kontrolsüz süreç son 20 yılda hızla artan güneş kaynaklı cilt kanserlerini, ultraviyoleye maruz kalmaya bağlı cilt hastalıkları ve cildin güneş kaynaklı yaşlanma problemlerinde artışı getirdi.
Hemen tersi politikalar geliştirildi. “Güneş çok tehlikeli ve kanser nedeni ve güneşten mutlak korunun” sloganı. Böylece son 10 yıldır bütün dünya ülkeleri insanlarında VD yetmezliği ve eksikliğinin ileri derecede arttığını görmekteyiz.
Yukardaki bilgiler ve son çalışmalar Vit. D nin isimlendirildiği şekliyle vitamin tarifine uymadığı vücudumuzdaki fonksiyonları ve derimizde kullanıma hazır olarak bulunması nedeniyle bir hormon olduğunu göstermektedir. Bu nedenle Vit. D yerine “D Hormonu” tanımı kullanımaya başlanmıştır. Hatta güneş ışınları ile deride aktif olarak oluştuğundan “Güneş Hormonu” olarakta adlandırılmaktadır.Ancak bu yazımızda da hormon yerne eski tanım olan vitanin D-VD yi kullanacağız.