Alın estetiği, kadın ve erkek arasındaki morfolojik cinsiyet kimliğini tanımlarken, genç görünüm ve estetik olarak çekiciliği belirlemektedir. Kadınlarda, erkeklere göre alın dikey olarak daha yüksek, yatay olarak dar, ön saç çizgi hattı alçak konumlu ve daha yuvarlaktır. Erkeklerdeki kaş çıkıntıları ve kaş arası özel belirginlik neredeyse yoktur. Bunlar, kadın alınına yumuşak ve belirgin bir konvekslik sağlar. Bu çocuksu alın yapısı kadına bebeksi, dost canlısı, yumuşak ve masum bir görünüm kazandırır. Bununla birlikte, erkeklerde alın dikey olarak daha alçak, yatay olarak daha geniş, ön saç çizgi hattı yüksek konumlu ve daha köşeli, kaş çıkıntıları ve kaş arası özellikle belirgindir. Bunlar, erkek alnına sert, köşeli ve neredeyse hafif konveks-düz bir görünüm sağlar. Kadınlarda alın, kaş ortası-glabelladan saç çizgisine doğru hafifçe kıvrılarak yaklaşık 7°'lik bir yay oluşturmakta; erkeklerde ise bu açılanma biraz daha küçüktür (erkeklerde 10°). Burun kökünde gelişen burun-alın açısı (nazofrontal açı) kadınlarda 134 derece, erkeklerde 130 derecedir. Ayrıca, alın eğimi profilden daha dikey olma eğilimindedir (6°); erkeklerde ise göreceli olarak daha arkaya eğime sahiptir (10°). Alnın en çıkıntılı olduğu alanlarda -frontal eminens- yumuşak doku değerlendirmesinde erkeklerde deri altı dokunun (425 µm) kadınlara (350 µm) göre daha kalın olduğu gösterilmiştir.

 

Yüzün yandan-profilden estetik çekiciliği ve profil estetiği günümüzde giderek artan bir ilgi görmekte. Estetik uygulamalar, yüzün alt üçte birlik kısmına (çene, jawline, dudaklar vb.) ve yüzün ortasına; buruna yoğunlaşmakta. Yüzün üst üçte birlik kısmında yer alan alın, kaş ve şakak, yüz profili ve genel yüz estetiğine önemli katkılar sağladığı unutulmamalıdır. Yüzün üst kısmı, sözsüz mimiklerin ve duyguların ifade bulduğu alandır. Alının estetik olarak ve cinsiyete dayalı değerlendirilmesi yapılmalıdır. Önden ve profilden yapaılan değerlendirmeler dışında basit fotogrametrik değerlendirmelerde yapılabilmektedir. Daha detaylı bilgi için ...

Alın volümü ve eğiminin değerlendirilmesinde, yüzün profil fotoğrafı üzerinden, fotometrik skala kullanılabilir.

Günümüzde dolgu maddeleri ile yapılan ameliyatsız alın estetiği, ince çizgilerin ve derin kırışıklıkların doldurulması ile alnın yeniden şekillendirilmesini amaçlamaktadır. Alın şekillendirme amaçlı kullanılan dolgu enjeksiyonları, alnın estetiğini iyileştirerek daha konveks-dışbükey bir görünüme kavuşturulmasını sağlar, göz üstü kaş çıkıntısı algısını azaltır ve estetik çekiciliği artırmaktadır. Uygulamaların en fazla tercih nedenleri arasında; hastayı günlük sosyal ve akademik yaşantısından uzaklaştırmadan, rutin günlük akışı bozmadan rahatlıkla yapılabiliyor olması yer almaktadır.

Alın dolgu uygulamalarında hyaluronik asit veya kalsiyum hidroksiapatit bazlı dolgular ve otolog yağ enjeksiyonları tercih edilmektedir. Hyaluronik asit içeren dolgular, yüksek etkinlik ve güvenlik profilleri ile ameliyatsız alın estetiği uygulamaları arasında giderek daha popüler hale gelmiştir. Bunda daha düşük maliyet profilleri de rol oynamaktadır. Yumuşak dokunun yeniden şekillendirilmesi ve hacim verilmesi için kullanılan hyaluronik asit (HA), alında yeniden şekillendirme, hacim kazandırma, belirli kusurların, anomalilerin ve/veya asimetrilerin düzeltilmesi için kullanılmaktadır. Alnın dolgular ile yeniden yapılandırılması, burun ve çene dolgu uygulamalarına yardımcı olduğu düşünülmektedir.

Alın hyaluronik asit uygulamalarında kadın ve erkekte iki teknik kullanılmaktadır:

  • Kanül tekniği; 25G kanül kullanıldığında enjeksiyon işlemi, tümü saç çizgisinde yer alan 3 giriş noktası kullanılarak gerçekleştirilir (biri orta hatta ve ikisi bunun yanlarında, şakak tepesi seviyesinde). Dolgu, kemik-periosteum üzerindeki derinlikte uygulanır.

  • İğne tekniği; enjeksiyonlar halinde noktalar şeklinde gerçekleştirilir. Dolgu, kemik-periosteum üzerindeki derinlikte uygulanır.

Son yıllarda daha az komplikasyon riski için kanül tekniği tercih edilmekte ve her hastaya özgü uygulama yoğunlukları ile hyaluronik asit uygulamaları yapılmaktadır. Alın hyaluronik asit uygulamalarında 3-6 ml dolgu içeriği, tüm anatomik alanlara uygulanmaktadır.

Dolgu enjeksiyonları orta düzeyde ağrılı olduğu için dolgu öncesi alın bölgesine lokal anestezi uygulanmakta ya da dolgu içerikleri anestezi lidokainli olanlar seçilmektedir.

Dolgu enjeksiyonlarının sonunda 48 saat içinde kendiliğinden düzelen kızarıklık ve düzensizlikler yaşanmaktadır.

İki hafta kadar sürebilen ekimoz ve hematomlar gelişebilmektedir.

İkinci haftada kontrol ve gerekirse uygulama tekrarlanmaktadır.

Hyaluronik asit dolgu uygulaması sonrası 12-18 ay klinik ve estetik olarak kalmaktadır. Bu süre sonunda tekrarlanmaktadır.

Alın bölgesinin dolgular ile yeniden şekillendirilmesi, kullanılan dolgunun yanlışlıkla damar içine enjeksiyonu uygulamaların ciddi komplikasyonlarından birisidir. Alın anatomisinin iyi bilinmesi, alında damarsal dağılımın kapsamlı bir şekilde anlaşılması, enjeksiyon düzlemlerinin seçilmesi, enjeksiyonun renkli Doppler ultrasonografi ile yapılması ve alına dolgu uygulaması öncesi bir tumescent solüsyonun enjekte edilmesi bu riski en aza indirebilir.

Alında temporal arter, supratroklear arter ve supraorbital arter arasında damarsal bir zengin bir ilişki görülmekte. Bu damarsal ağ yapısının güzün oküler arteri ile doğrudan bağlantılı olduğunu biliyoruz. Bu damarsal yapılara yapılacak dolgu komplikasyonu olarak emboli retinal arteri dolayısı ile görme kayıpları gibi ciddi komplikasyonlarar neden olabilmektedir. 

Bu damarsal yapılanma içerisinde en güvenilir alan, orta hatta glabelladan 2-2.5 cm yukarısındaki noktadır. Bu noktadan tümesent anestezi uygulanır (serum fizyolojik, % lidokain ve adrenalin karışımı toplam 1-1,5 ml). Tümesent anestezi sonrası aseptik cilt temizliği yapılarak, güvenli noktadan hyaluronik asit içeren dolgu, alnın sol ve sağ yarısında 1-4 ml olacak şekilde uygulanmaktadır. Asıl uygulamalarda şakalar mutlaka değerlendirilmelidir ve gerekirse şakaların alın kenarlarına dolgu yapılmalıdır.

 


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency