- Gösterim: 6954
Hastalığın klinik görünümü, tipik olarak tekrarlayan, sınırları belirgin, sığ ve kırmızı-pembe bir hale ile çevrili oldukça ağrılı, hastalara ızdırap veren ülserler ile karekterizedir.
En çok görüldüğü yer yanak mukozası ve dildir. Daha az oranda da dudak, damak, ağız tabanı, boğaz ve diş etinde ortaya çıkar. Aynı zamanda tek ya da çok sayıda olabilir. Ağız mukozasında sarımsı beyaz etrafı kırmızı bir çizgi ile çevrili hafif su toplamaları ile başlar. Daha sonra bunlar büyüyerek patlar üzeri beyazımsı yalancı bir zar ile kaplanır. Bunun altında kırmızı renkte bir ülser zemini vardır.
Aftlar klinik görüntülerine göre:
- Minör aftöz ülserler
- Majör aftöz ülserler
- Herpetiform ülserler olarak 3’e ayrılır.
Bu sınıflandırmanın dışında Behçet hastalığının aftları dördüncü bir sınıf olarak kabul edilmektedir.
Minör Aftlar
Majör Aftlar
Dil Altında Herpetiform Aftlar
Minör Aftöz Ülserler
Aftların en sık görülen formudur ve tüm aftların % 80 nini oluşturmaktadır. Daha çok kadınlarda görülür. Çoğunukla yanak ve dıdaklarda görülür. Boyutları 10 mm den küçüktür. İz bırakmadan 14 günde kaybolmaktadır.
Majör Aftöz Ülserler
Minörler göre klinik daha probemli seyretmektedir. Aftlar 10 mm den büyük ve çok sayıdadır. Yanak ve dudaklar dışında dil ve damaktata yerleşmektedir. Yuvarlak, oval yada düzensiz kenarlıdır. 6 haftadan fazla kalmaktadır ve iz bırakarak iyileşmektedir.
Herpetiform Ülserler
Aftların %10'nunu oluştururular. Herpetik görünümde fakat herpes simpleksin neden olmadığı ülserler için kullanılmaktadır. Bu hastalarda 100 kadar küçük lezyon herpes simpleks-uçuk enfeksiyonunu hatırlatır tarzda ağız mukozasını tutar. Bunlar daha sonra genişleyerek birbirleriyle birleşir. Ağız mukozasını her bölgesinde görülebileceği gibi, dilin alt kısımlarında ve ağız tabanında ortaya çıkar. Skatris bırakmadan 7-10 gün içinde iyileşir.
Behçet Sendromu ile Birlikte Görülen Aftöz Ülserler
Behçet hastalığı nedeni bilinmeyen birçok sistemi tutan bir hastalıktır. Tekrarlayan ağız içi ve genital ülserler ile birlikte göz, deri, merkezi sinir sistemi, eklem ve damar tutulumu olabilir. Behçet Hastalığının en sık görülen bulgusu ağız içinde tekrarlayan ülserasyonlardır. Aftlar küçük, yüzeyel fakat ağrılı olup dudaklarda, dişetinde, dilde ve damakta görülebilir. Hastalığın görülme sıklığı Akdeniz ülkelerinde ve uzak doğuda özellikle Japonya’da fazladır. Yapılan bir çalışmada sıklığı 1:10 000 bulunmuştur. Tanı koyduran bir test yoktur fakat tanı koymada yardımcı klinik kriterler vardır. Uluslararası Behçet Hastalğı Çalışma Topluluğunun tanı ölçütlerine göre bir hastada ağız içinde ülserasyonlara ek olarak tekrarlayan genital ülserasyon, gözde tutulum, deride tutulum veya pozitif paterji testinden en az ikisi varsa Behçet Hastalığı tanısı konur.