- Gösterim: 2533
Matematiksel doğruluk ve güzellik; Yüz estetiğinin değerlendirilmesinde sıklıkla yüzün matematiksel doruluk ile yüzün güzelliği birbirine karıştırılır. Oysa doğru ve güzel aynı şeyler demek değildir. Doğru, akla hizmet eder, genel somuttur. Oysa güzel, duygularımıza ve hayal gücümüze hitap eder ve soyuttur. Bazı doğruluklar güzeldir, ama bazıları hayranlık, heyecan ve coşku uyandırmadığı için güzel bulunmazlar. Doğruluk bir mantık yargısı, güzellik ise bir değer yargısıdır. Yüzün güzellik değerlendirilmesinde matematiksel bir çok doğru kullanılır. Bazen bu doğrulukla ilgisi olmayan bir yüz güzel olabilir.
Güzel ve iyi kavramları; Ahlâkçı düşünürler güzelle iyinin özdeş olduğunu savunuyorlar. Oysa daha yakından incelendiğinde, güzel ve iyinin böyle içiçe girmediği görülür. Güzellik ve iyilik kişiden kişiye, toplumdan topluma değişen değerlerdir ama, iyilik daha değişkendir. İyi amaçlıdır, faydalıdır; güzelin ise her zaman amaçlı ve faydalı olduğu söylenemez. İyilik akılla, güzellik genellikle sezgiyle anlaşılır. İyiliğin belli yasaları, bağımlılıkları vardır; güzellik ise özgürlüktür. Ahlâksal iyi her zaman sempatik ve çekici değildir; güzel ise insanlarıçeker ve heyecanlandırır. Bir insanın güzel bir vücut bölgesini sergiemesi ahlaki açıda kötü olabilir. Güzel, herke-sindir; herkes güzellikler üzerinde birleşebilir ama iyilikler genellikle çıkarlara ve durumlara göre değişir.
Güzel ve hoş kavramları; Güzelin, hoşumuza gittiği için güzel olduğunu düşünürüz. Hoşluk ta aklımızla değil, güzellik gibi, duygularımızla ilgilidir ve haz duyma ile ilgilidir. Hoşumuza giden şey, haz ettiğimiz şeydir. Haz ve hoşluk güzel üzerinde yoğunlaşmış gibi gözükür. Güzel eserler hoştur, kişiye haz ve keyif verir. Ama bu her zaman böyle olmaz. Her zaman bize hazlık ve hoşluk veren bir eser, bir durum güzel olamaz. Belli bir durumda hoşumuza giden şey, durum değiştiğinde hoşluğunu kaybeder. Hoşluk ve haz peşinde koşan, bazen alçaltıcı durumlara düşebilir. Oysa güzel tutku-su insanı büyütür, yüceltir, asilleştirir. Güzel, bizi sürekli kendine çeken bir güçtür, kuvvettir. Haz ve hoşluğun çekim süresi ise fazla değildir.
Güzel ve faydalı kavramları;Kantın düşünceleri ile güzel ve iyiyi birbirinden ayırılınca güzel ile faydalı arasındaki bağlar da kopmuştur. Güzel bir yüzün bize faydası yoktur. Bazı düşünürler güzel ve faydalı arasında bir bağlantı kurulamayacağını, bunları birbirine ka-rıştırmamak gerektiğini, daha doğrusu fayda ve çıkarın sanatı bozacağını iddia etmişlerdir. Ancak insan giderek teknik bir çevrede yaşamak zorunda kalmaktadır. İnsan madem ki doğal güzelliklerden uzak, teknik adamların yaptığı âletlerle, onların oluşturduğu ortamlarda yaşayacaktır, öyleyse bu çevrenin hem yararlı hem de güzel olması gerekir. Zaten çağdaş hayatta da bir taraftan desinatörlük, çevre düzenleme, bir taraftan ergonomi gibi bilgi alanları teknik âletlerin ve ortamların hem faydalı hem de güzel olmasına çalışmaktadırlar.
Güzel ve yüce kavramları; estetikçiler tarafından yüce ve yücelik de, güzellik gibi bir estetik değer olarak inceleniyor. Sanat eserlerinde güzel ve yüce ideleri her zaman bir arada bulunabilir mi? Her zaman değil. Hem güzel hem yüce olan bazı sanat eserleri vardır; ama her zaman güzel olan yüce, yüce olan da güzel olmaz. Yüce genellikle büyük ve sınırsız, insanı ezen, kontrolü altına alan olaylar ve varlıklardır. İnsan ıssız bir çölde tek başına kaldığında, bir fırtınaya tutulduğunda, gece yıldızlı gökyüzünü seyrettiğinde, muhteşem bir mimari eserle karşılaştığında “yüce” duygusuna kapılır. Bazı büyük insanlar yüce olarak değerlendirilir. Bizi aşan, hayran bırakan büyüklük ve kuvvetlere yüce deriz ve bunlar güzeli aşarlar. Yüce, güzelden daha güçlü, korkutucu, ürkütücü olabilir. Yüce olan bazı şeyler güzellik taşır, ama bazıları taşımaz.
Bu benzerliklerin dışında güzel ve âhenk, güzel ve lüks, güzel ve latif gibi ikililerin de bazen birbirleriyle yanyana durduğu ve birlikte değerlendirildiği görülmektedir. Ancak bunlar da her zaman güzelle birlikte olan unsurlar değildir.