Yüz Estetiğinin Değerlendirilmesi Üzerine Yargılar

Yüz güzelliğinin değerlendirlimesinde hasta ve doktor olarak yargılarda bulunuruz. Yargı, var olan ve olmayan doğru veya yanlış olan şeyler üzerinde ileri sürülen ifadelerdir. Yargıları birçok şekilde sınıflandırmak mümkündür.


Yargıarımızı bilgisel ve estetik yargılar olarak ikiye ayırabiliriz.

  • Bilgisel yargılar, doğru-yanlış mantığına göre incelenebilecek objektif yargılardır. Oysaestetik yargılar subjektiftir ve doğru-yanlış mantığı ile değerlendirilemez. Estetik yargı, bir ahlâk veya bilgi yargısı değildir. Onlar gibi objektif değil; haz duyma ve duymamaya dayandığı için subjektiftir.
  • Estetik yargı, çıkar elde etmeye, kullanmamaya yönelik değil, sadece seyredip beğenmeye bağlıdır. Estetik yargılar bilgiler gibi kavramlara değil insanların duygularına bağlıdır ve mantıksal kurallara bağlanamaz. O, insanların duyarlık, zihin ve hayalgüçlerinin özgür ve uyumlu bir oyunu içinde ortaya çıkar.


Estetik yargıları daha iyi anlayabilmek için, kısaca onun özelliklerine bakmak gerekir.

  • Estetik yargılar bireyseldir. Herkes beğenisini hür olarak değerlendirip ifade eder. Bu beğeni, kişinin duygularına bağlıdır ve tamamen özeldir.
  • Estetik yargılar subjektiftir. Renkler, şekiller, sesler kişiler tarafından farklı değerlen-dirilmiştir. Hoşa gitme ve güzel bulma olayları mantıksal yargılar gibi değerlen-dirilemez. Kimse kendinin güzel bulduğunu başkalarının da güzel bulmasını bekleye-mez. Çünkü bu yargıların subjektif (kişiye has) olduğu baştan kabul edilir. Ancak burada bir yargı anarşisine de düşülmemelidir.
  • Estetik yargılar ortaktır. Estetik yargıların şartsız bir zorunluluğu yoktur. Ancak bu yargılar, sadece duyu hoşlanmasına daya-nan, hiçbir prensibe dayanmayan, tama-men keyfi olan yargılardan da ayrılmalıdır. Sanat eserlerini değerlendirmede pratik bir zorunluluk ta vardır. Özgür olarak hüküm veren insanlar; o toplumda, o çağda geçer-li olan ortak estetik duyguya (sensus com-munis aestheticus) göre hareket ederler. Bu duygu, subjektif olmakla beraber bütün insanlarda ortaktır.
  • Estetik yargılar zorunludur. Bu zorunluluk ortak estetik duygudan gelir. Güzelin dün-yası hoş dediğimiz alandadır. Hoşluktan dolayı duyulan haz tamamen keyfi ve kişinin kendisi için olduğu halde, güzelden dolayı duyulan haz başkalarında da bulu-nur ve zorunlu bir hoşlanmadır. Bu haz bütün insanlarda olması gereken bireyüstü bir hazdır.
  • Estetik yargılar geneldir. Gerçi estetik yar-gıların özelliklerini sayarken onun bireysel olması üzerinde durduk. Ama genel olarak değerlendirdiğimizde estetik yargının, birey -üstü ortak estetik duygu prensibine daya-nan zorunlu ve genelliği olan yargılar oldu-ğu ortaya çıktı. Bu, ideal bir durumdur. Bir kişi güzel bulduğu bir şeyi, herkesin güzel bulmasını ve beğenmesini ister. Ama farklı kültürlerden, farklı çağlardan, farklı eğitim düzeylerinden insanları değerlendirdiğimiz-de, onların vardığı estetik yargıların daha çok bireysel olduğunu görürüz.
  • Estetik yargıların genelliği, subjektif bir genelliktir. Sanat tarihinde klasik olmuş re-simler, heykeller, binalar; edebiyat , müzik gibi alanlarda bütün dünyada değerli bulu-nan eserler varsa, bu genel estetik yargı-ların bulunduğunu gösterir.
  • Estetik yargılar relatiftir. Bir taraftan estetik yargıları bireysel ve keyfi olarak kabul edip diğer taraftan da onu birey-üstü, zorunlu ve genel geçer yargılar olarak anlattık. Bura-da birbiri ile uzlaşmaz gibi görünen iki fikir ifade edilmiş gibi görünüyor (antonimia). Oysa estetik yargılar dünyasında relatif geçerlik olduğuna dikkat edersek, yukarı-daki zıt fikirler kendi boyutlarıyla kendi yerlerine otururlar.Bugünkü insanlık kültürü farklı merkezler etrafında gelişen tarihi kültüre dayandığı için, dünyanın farklı bölgelerinde farklı kültürler yaşamaktadır. İnsan güzelliğini değerlendiren estetik beğeniler de kültürden kültüre değişir, yani relatifdir. Ayrıca bir kültür içinde eğitim de insanların beğenilerini değiştirdiği için, farklı eğitim düzeylerindeki insanların estetik yargıları birbirinden farklı olacaktır. Ve son olarak aynı kültür içinde aynı eğitim düzeyine sahip insanlar arasında psikolojik yapı farklılıkları olduğu için bu da estetik yargıların relatifliğini güçlendirecektir.Dış güzelliği ölçmenin ortak bir yolu toplumun ortak kararı veya genel kanısı Güzellik yarışması gibi törenlerde ortaya konur. Ancak iç güzelliğin ölçülebilmesi, her ne kadar güzellik yarışmaları sıklıkla bunu dikkate aldığını iddia etse de daha zor olan bir konudur.
  • Estetik yargılar düşünseldir. Estetik yargının daha önce sayılan özelliklerine zıt olan bu fikir, L. Wittgenstein’a aittir. Ona göre, estetik yargının temelinde duygusallık yoktur, bilgi ve düşünsellik vardır. Estetik yargıyı, konunun uzmanları verir ve diğer insanlarda onlara uyarlar.



1932 Türkiye ve Dünya Güzeli Keriman Halis Ece
2002 Türkiye ve Dünya güzeli Azra Akın
Yüz ve vücut hatları çok tartışılabilecek ancak ünlü bir manken
  • 1932 Türkiye ve Dünya Güzeli Keriman Halis Ece
  • 2002 Türkiye ve Dünya güzeli Azra Akın
  • Yüz ve vücut hatları çok tartışılabilecek ancak ünlü bir manken
  • 1932 Türkiye ve Dünya Güzeli Keriman Halis Ece

  • 2002 Türkiye ve Dünya güzeli Azra Akın

  • Yüz ve vücut hatları çok tartışılabilecek ancak ünlü bir manken

  • 1932 Türkiye ve Dünya Güzeli Keriman Halis Ece
  • 2002 Türkiye ve Dünya güzeli Azra Akın
  • Yüz ve vücut hatları çok tartışılabilecek ancak ünlü bir manken




Bir sanat eseri, onları yapan sanatçıların ve onları değerli bularak alan, koruyan, seyreden, dinleyen, okuyan estetik beğeni sahiplerinin ortak çabalarıyla ortaya çıkar. Estetikte en çok tartışılan konuların başında, insanlar arasında ortak estetik yargıların olup olmadığı konusu gelir.

Bu alandaki fikirler de iki zıt grup içinde toplanır:

Ortak estetik yargıların olmadığını ileri sürenler:

Türkçede yaygın ifade “renkler ve zevkler tartışılmaz” öteden beri ortak estetik yargıların olamayacağını savunanların ana dayanağıdır. Bunlara göre herkesin bir zevki, bir beğenisi vardır. Kimi menekşeyi sever kimi orkideyi; kimi deniz kenarında tatil yapmayı sever kimi yaylalarda; kimi halk müziğini sever kimi klasik batı müziğini; kimi Picasso’yu sever kimi Rafaello’yu … yani herkesin bir zevki ve beğenisi vardır ve bunun doğruluğu ve yanlışlığı tartışılamaz. Herkesin zevki ve beğenisi kendince doğrudur ve haklıdır. “onda ne buluyor” diyebilirsiniz ama onun zevkinin nedenini soramazsınız.

Felsefik olarak estetik yargıların ve hattâ ahlâksal ve mantıksal yargıların bile ortak olmadığını ve tartışılabileceğini söyleyebiliriz. Bilgilerimiz duyumlarımıza bağlıdır; o halde herkesin kendi duyumlarıyla oluşturduğu bilgiler, verdiği hükümler doğrudur. Hiç kimse kendi duyumlarının daha doğru bilgiler vereceğini savunamaz. Bazı kişisel hoşlanmalar, o kişilerin eğilimlerine ve kişisel özelliklerine bağlıdır ve tartışılamaz. Ama estetik yargıların temeli olan güzel, o kadar kişisel değildir. Herkeste bulunan ortak estetik zevklere göre verilen bu estetik hükümler tartışılabilir. Ancak gene de tarihin çeşitli dönemlerinde, çeşitli toplumlarda ve hatta aynı toplumdaki değişik gruplar arasında birbirine zıt estetik yargıların bulunduğu gözlenmektedir.Bunun nedeni, estetik yargının kültürel ve kişisel oluşudur. Kültürü ve kişiyi etkileyen bütün faktörler estetik yargıyı da etkiler. Bir toplumun değişik tarihi dönemlerinde değişik estetik yargılar olabilir. Aynı zaman diliminde değişik dini, milli, mahalli ve sınıfsal topluluklar birbirinden farklı estetik değerlere sahip olabilirler. Bir toplulukta gençlerle yaşlılar, eğitilmişlerle eğitilmemişler birbirlerinden farklı zevklere sahip olabilirler. Dahası insanların, karakter, mizaç gibi ana psikolojik özellikleri, herhangi bir zaman onların psikolojik durumlarını etkileyen her türlü faktörler de estetik yargılar üzerinde etkili olabilir.


Ortak estetik yargıların varlığını kabul edenler:

Daha önce estetik yargının özellikleri anlatılırken, bu yargıların subjektif de olsa bir genellik ve zorunluluk gösterdiği antalımıştı. Bazı yüzler herkes tarafından beğeniliyorsa herkesin kabul ettiği yüksek estetik değerler var demektir. I. Kant duyusal beğeniye dayanan bazı yargıların tamamen sınırlı ve kısa süreli kişisel yargılar olduğunu, ama gerçek estetik yargıların duyusal olmaktan çıkıp düşünsel düzeye çıktığını, kişisel olmaktan çıkıp zorunlu ve genel geçerli hale geldiğini söylenebilir.

Bazı görüşlerde estetik yargıları kişilerin zevkleri, hoşlarına giden şey olmaktan çıkarıp tamamen uzmanlığa bağlayarak, onların ortak ve değişmez olduğu konusunu vurgulanmaktadır. Yani estetik yargıların temelinden duygusallık kaldırılmakta, düşünsellik ve bilgi konulmaktadır.

Estetik yargı açısından, İtalyan estetikçi Benedetto Croce’yi de ortak estetik yargıların olduğunu kabul edenler grubuna koyabiliriz. O, bu konudaki fikirleri üçe ayırıyor.


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency