Deri döküntülerinden önce sıklıkla yorgunluk, bulantı, baş ağrısı, sindirim sistemi belirtileri ve daha sıklıkla üst solunum yolu belirtileri ile başlamaktadır.

Ayırt edici en önemli döküntü aniden başlayan “Haberci döküntü yada şeklinden dolayı Madalyon belirtisi” denilen döküntüdür. Bu tek olarak ortaya çıkmakta 2-10 cm boyutlarındadır. Vücudun her yerinde görülebilmekle birlikte sıklıkla gövde ve kol ve bacaların üst kısımında görülmektedir. Yuvarlak yada sıklıkla oval şekilli halkaya benzer bir formdadır. Bazen diğer vücut döküntüleri olmadan bu tek döküntü ile de klinik tablo sonlanabilmektedir.

Döküntüler daha sıklıkla vücudun kapalı alanları olarak tanımlayacağımız güneş görmeyen alanlarına yerleşmektedir.

Bu ilk döküntüden 1-2 hafta sonra diğer döküntüler ortaya çıkmaktadır. Küçük döküntüler olrak başlamaktadır sıklıkla gövdede ve kol ile bacakların üst dış kısmında gözlenmektedir. renkleri pembedir ve döküntüler zamanla 1-2 cm byutlarında oval şekillere büyümektedir. ortada bir kepeklenme olmakta buda kenerlara doğru genişlemektedir. Bu görüntüye “Yakalık manzarası” belirtisi denilmektedir.

Bunların oval şeklillerinin uzun aksı deri çizgilerine paralel yerleşmektedir. Bu nedenle sırtta yerleştiğinde “Yılbaşı Ağacı” görüntüsüne neden olmaktadır.

Bazen bu sık yerleşimleri dışında sadece koltuk altı, kasık gibi alanlarada yerleşen özel klinik tablolar olabilmektedir. Buna Inverse- ters Pityrisis rozea denilmektedir.

Sıklıkla çocuklarda, gebelerde döküntüler daha küçük kabarmalar şeklinde – papüller olabilmektedir. Çocuklarda nadiren su toplamaları yapabilmektedir.

Bu döküntüer çok nadiren kaşıntı yapabilmektedir. Tedavi olmaksızın 1-3 ay içerisnde kendiliğinden kaybolmaktadır. geçerken bir leke kalmaz. Vücudun sadece tek tarafına yerleşen formu bulunmaktadır.

Bazı ilaçlar bu hastalık döküntülerine benzer döküntüler yapabilmektedir. (Kaptopril, Penisilamine, İsotretionin ve NSAI gibi)

Nadiren klink tablo tüm vücudu kaplayak şekilde artabilir. Bu artışta sıklıkla dış tahriş edici faktörler bulunmaktadır.

Döküntüler kendi kendini sınırlayarak kaybolmaktadır. Bu süre ortalama 45 gün kadar uzun olabilmektedir. Bazen 2 hafta kadar kısa bazen de 6 ay kadar uzun sürebilmektedir.