- Gösterim: 8741
Botulinum toksin son yıllarda klasik uygulanma yöntemlerinden ve amaçlarından farklı olarak kullanılmaya başlandı. Klasik botoks yöntemine göre daha düşük dozlarda ve ciltte daha yüzeysel uygulamalar yapılmakta ve bu uygulamalar “mikrobotoks” ve “mezobotoks” olarak tanımlanmaktadır.
Yüz mikrobotoks uygulamalarında botulinum toksinin hedefi, klasik uygulamalarda olduğu gibi mimik ya da çiğneme kasları değil, cilt olmaktadır. Bu nedenle uygulama, mezoterapide olduğu gibi deri içerisine, dermise yapılmaktadır.
Mikrobotox uygulama alanları;
- Deriye istenilen parlaklık ve canlılığın kazandırılması
- Deride yağ ve sebum salgısının azaltılması
- Akne tedavisi
- Deride gözeneklerin görünümlerinin azaltılması
- Roza gibi hastalıklarda yüzde kızarıklıkları başta olmak üzere klinik belirtilerin azaltılması
- Mimik kaslarını etkilemeden ciltte yüzeysel ince çizgilerin giderilmesi
- Yüzde lift etkisi, yüzün kaldırılması
- Jowl line yeniden yapılandırılması
- Boyun ve dekolte görünümünün yumuşatılması
- Göz altı görünümünün yumuşatılması
- Skar ve keloidlerin tedavisi
Mikrobotox, çok sayıda uygulama noktasına çok düşük doz ve miktarlarda, dermis içerisine ya da dermisin hemen altına uygulanmaktadır. Böylece botulinum toksin, deri altında derin yerleşimli çiğneme ya da mimik kaslarını etkilemeden daha yüzeysel bir etkililik sağlamaktadır. Botoks, bu uygulama özellikleri ile ciltte tonus ve gerginliği sağlayan yüzeysel kas (SMAS ve platysma gibi) katmanlarını etkilemektedir.
Botulinum toksin, ter ve sebase bezlerin fonksiyonlarını baskılamakta, bezlerin küçülmesini sağlamakta ve deriye açıldıkları gözeneklerin boyutlarını küçültmektedir. Bu etkisi, derinin daha pürüzsüz görünmesini sağlamaktadır. Bu etkilerinden dolayı akne tedavisinde yardımcı amaçlı kullanılabilmektedir.
Klasik bilgilerimizden botulinum toksinin kolinerjik reseptörler üzerinden etkili olduğunu bilmekteyiz. Mikrobotox kullanımı ile bu reseptörler dışında substance P ve noradrenerjik reseptörler üzerinden de etkili olduğunu görmekteyiz. Bu etkinlik, rosacea kliniğinin hafifletilmesi amacıyla kullanılmaktadır.
Mikrobotox öncesi botulinum toksinin hazırlığı, uygulama derinliği ve sıklığı son derece önemlidir. Eğer uygulama alanında istenilenden fazla botulinum toksini uygulanacak olursa, toksin çiğneme ve yüz mimik kaslarını etkileyebilmektedir. Mikrobotox, 1-2 cm aralıklarla tüm alana homojen uygulanmaktadır. Daha yoğun uygulamalarda bu aralık 0.5 cm kadar düşürülebilmektedir.