- Gösterim: 15434
Telojen effluvium saçlı deride telojen evrede bulunan saçların aşırı kaybı olarak tanımlanmaktadır. İlaçlar, anajen folliküllerin dinlenme fazına geçmesini erken dönemde etkileyerek saçları telojen evreye sokmaktadır. Farkedilir saç dökülmesi ilaç kullanımından itibaren 2-3 ay sonra görülmektedir.
Bu dökülmelerde hastaya 2-3 ay öncesinde tiroid hastalıkları, doğum ve ilaç kullanımı gibi saç dökülmesini başlatıcı faktörler sorulmalıdır. Ayrıca dökülmenin süreside önemlidir. Altı aydan daha kısa süren saç dökülmeleri akut telojen effluvium olarak değerlendirilirken, 6 aydan daha uzun sürenler kronik telojen effluvium olarak değerlendirilir.
İlaç nedenli telojen effluvium tanısı ilaç kullanım takvimi, dökülmenin başlangıcı ve diğer saç dökülme nedenlerinin ekarte edilmesi ile konmaktadır. Bir ilaçtan şüphelenildiğinde en az 3 ay ilaç kesilerek test edilmelidir.
Birçok ilacın telogen effluviuma neden olduğu bilinmektedir.
Psikotropik İlaçlar
Duygu durum düzenleyici ilaçlar (lityum ve sodium valproate) ve antidepresanların kullanımında yan etki olarak saç dökülmesi görülebilmektedir.
Lityum bipolar bozuklukta sık kullanılır ve lityum kullananlarda saç dökülmesi sıklığı %12’dir. Dökülme yanında saçlarda incelme de sık görülen yan etkisidir. İlaca başlandıktan ortalama 4-6 ay sonra oluşmaktadır. Lityumun telojen dökülmeye neden olma mekanizması saptanamamıştır. Lityum kullanan hastalarda ilaca bağlı hipotiroidi veya hipertiroidi gelişebileceğinden bu duruma sekonder saç değişiklikleri de görülebilmektedir.
Sodyum valproata bağlı saç dökülmesi ise doz bağımlı olup doz azaltıldığında dökülme azalmaktadır. Valproat ile ilişkili geçici saç dökülmesi çocuklarda bu ilaç kullanımında gözlenebilmektedir.
Karbamazepine bağlı saç dökülmeleri ise lityum ve valproata göre daha nadirdir.
Antidepresan ilaçlar da telogen saç kaybına neden olabilirler. Bunlardan en fazlaneden olan fluoksetindir. Fluoksetine bağlı saç dökülmesi bir kaç ay içerisinde başlamakla beraber süre 1 yıla kadar uzayabilir. Düşük doz sertralin kullanan erkek hastalarda da saç kaybı bildirilmiştir ve ilacın kesildikten sonra saç dökülmesinin durduğu gözlenmiştir. Nadiren trisiklik antidepresan ilaçların da saç dökülmesine neden olduğu bildirilmiştir. Antidepresan ilaç grubundan monoamin oksidaz inhibitörlerinin saç dökülmesine neden olduğu bildirilmemiştir.
Antikoagülan İlaçlar
Enoksaparin diğer heparinler gibi telojen effluvium şeklinde saç dökülmesine neden olduğu bilinmektedir. İlacın başlangıcından itibaren bir kaç haftalık dönemden sonra saçlarda dökülme başlamaktadır. Diğer heparinlerden dalteparin ve tinzaparin ise yama şeklinde dökülmeye neden olmaktadır. Nadiren varfarine bağlı saç dökülmesi de bildirilmiştir.
Kalp - Damar Hastalıkları İlaçları
Hipertansiyon tedavisinde kullanılan beta adrenoreseptör antagonistlerinin saç dökülmesi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Metoprolol ve propranolol telogen effluviuma neden olabilmektedirler.
ACE inhibitörleri de alopesiye neden olan kardiyovasküler sistem ilaçlarıdır.
Kaptopril yaygın saç kaybına neden olmaktadır.
Antiaritmik ilaçlardan amiodaron da nadiren saç dökülmesine neden olmaktadır. İlacın kesilmesi ile beraber saç dökülmeleri durmaktadır.
Oral Kontraseptifler, Doğum Kontrol İlaçları
Uzun süre oral kontraseptif kullanımından sonra ilacın kesilmesi ile beraber telojen effluvium şeklinde saç dökülmesi görülebilmektedir. Bu durumun oral kontraseptif içerisindeki östrojenin kıl follikülünün anajen süresini uzatmasına ve bazı kontraseptiflerde bulunan drosperidon,siproteron asetat gibi antiandrojenik moleküllerin androjenik alopesiyi durdurucu etkisine bağlı olduğu düşünülmektedir. Levonorgestrel, norgestrel, norethisteron, tibolon gibi progesteron ağırlıklı ilaçlarda androjenik alopesiye neden olabilirler.
Retinoidler
Dermatoloji pratiğinde oldukça sık kullanılan retinoidler hastaların büyük bir oranında saç dökülmesine neden olmaktadır. Saç kaybı dozla ilişkilidir ve vücut kılları da etkilenebilmektedir. Bazı vakalarda ciddi oldukları gösterilmiştir. Vitamin A içeren vitamin takviyeleri genellikle hafif saç kaybına neden olurlar.
Asitretin, saç dökülmesinin yanı sıra saç rengi ve dokusunda da değişikliklere neden olmaktadır.
Antimikrobiyal ve Antiviral İlaçlar
Tüberküloz tedavisinde kullanılan izoniazide gibi ilaçlar asaç dökülmesine neden olabilmektedir.
Azol grubu antifungal ilaçlardan sıklıkla vorikonazol, sık olmamakla beraber ıtrakonazol ve nadiren flukonazol ile ketokonazol saç dökülmesine neden olmaktadır.
HIV enfeksiyonunda kullanılan antiretroviral ajanlar da saç dökülmesine neden olabilirler. İndinavirin genel saç dökülmesine neden olduğu bilinmektedir. Didanozin de saç dökülmesine neden olabilen bir diğer antiretroviral ilaçtır. Antiretroviral tedavide birden fazla kombinasyon yapıldığında meydana gelen saç kaybı daha ciddi seviyededir.
Uçukta kullanılan asiklovir saç dökülmesi yapabilir.
Androjenik Hormonlar
Bu erkek hormonları androjenik alopesiyi hızlandırmaktadır. Medikal olarak kullanılan testosteron haricinde, medikal dışı kullanılan anabolik steroidler, DHEA içeren proandrojenik vitamin takviyeleri toplumda sık kullanılmaktadır. Proandrojenik etkileri olan progesteronları içeren oral kontraseptifler ve levonorgesterol içeren ilaçlar androjenik alopesiye neden olmaktadır.